Seni Seviyorum...

80 7 0
                                    

-" İyi misin? " derken yerden kalkmam için elini uzatmıştı.

Bir süre uzattığı ele baktıktan sonra yerden destek alarak kendi kendime kalktım. Önümde durmasaydı ona çarpmak zorunda kalmazdım. Hem telefonda kırılmazdı. Yerdeki telefona bakıp;

-" Birazdan arkadaşlarım tarafından öldürülebilirim! " dedim sinirli bir şekilde. Ama o sadece sırıttı. Tatlı bir yüzü vardı. Uzun boylu yakışıklı biriydi. Ya bu beni neden ilgilendiriyordu ki?

-" Telefon mu? Sorun etme, telafi ederim. Ben senin iyi olup olmadığını sormuştum. Sonuçta çok hızlı çarptın ve çarpmanla yere yıkılman bir oldu. " dedi yine sırıtmaya devam ederken.

-" Komik değil bence! "

-" Şurdaki seni izleyenler arkadaşların olmalı. " gözleriyle arka tarafımı işaret etti. " İstersen nasıl çarptığını onlara sor " dedi ve yerdeki iki parçaya ayrılmış telefonu eline alıp incelemeye başladı.

-" Off off. Önümde ne diye duruyordun ki? Ne güzel ben parkın etrafında iki üç tur atacaktım. Sadece spor yapıyordum " bi dakika bi dakika şu yalandan dolayı uzayan benim burnum mu?

-" Kesinlikle öyledir. " Telefonu arka kapağıyla birleştirip tekrar tek parça haline getirdi. " Kendi telefonunu versene, bi arayıp çalışıyor mu diye bakacam. Sonuçta benim yüzümden kırıldı. "

Kendi telefonumu koşmaya başlamadan önce akıl edipte cebime kattığım için çıkarıp verdim. Bir şeylere baktıktan sonra iki telefonuda bana uzattı.

-" Çalışıyorda çalışmıyor. Yani eskisi gibi değil. Neyse telafi edeceğimi söylemiştim. Hadi görüşürüz. " deyip yürümeye başladı.

Görüşürüzmüş. Napim ben seni? Şu kırılan telefon ananın porselen takımı mı lan? Atarlandım bak şimdi.

Arkamı dönüp çok küçük adımlarla kızların yanına doğru gittim. Şaşkın gözlerle bana bakıyorlardı. Bunda şaşırılacak ne var? Alt tarafı filmlerdeki gibi klasik bir çarpışma sahnesi yaşadık.

Ilgın' a yaklaşarak telefonu uzattım.

-" Lan bir telefon nelere mâl oldu "

-" Ilgın telefonun diyorum kırıldı, iki parçaya ayrıldıydı. Her ne kadar şuan tek parça olarak gözüksede çalışmadan çalışıyor. Yani ne demek bu bilmiyorum ama öyle dediydi o. "

-" Kızım çocuk daş daş. Telefonunu aldı lan senin numarasını kaydetti. Biz buradan her şeyi anladık, senin sivrizekan bunu farketmedi mi? " dedi Miray şaşkın bir şekilde.

-" Nasıl ya? deyip direk son arananlara baktım. Cihan mı? Lanet olsun! Gerçektende kaydetmiş numarasını.

-" Yüz ifadenden anladık, cevap vermene gerek yok. Buğlem artık siz görüşmeye de başlarsınız. Çocuk çok yakışıklı olum ya " Ilgından da zaten başka bir şey demesini bekleyemezdim.

-" Saçmalamaya başladınız ha! Hem siz beni dövmeyecek miydiniz? Telefonunuda kırdım. Dövün beni hadi. Ilgın bozduğun saçımı bir daha boz valla bir şey yapmicam. Bak kaçmıyom ya dövsenize işte hadi ya " konuyu değiştirme çabalarım...

-" Sorun değil canım arkadaşım. Bir telefonun lafımı olur? "
Ilgın' a sadece donup baktım. Sevgilisiyle konuşurken telefonunu kaçırmıştım. Bir de kırmıştım. Nasıl bir şey olmamış gibi davranabiliyor bu kız?

-" Peki o zaman ben eve gidiyorum. Alışveriş işi de yattı. Yoruldum zaten o kadar koşturursanız beni olacağı buydu. Hadi yarın görüşürüz. " deyip el sallayarak caddeye çıkmak için yürümeye başladım.

BİLMENİ İSTERİM...Where stories live. Discover now