Nasıl unutabilirim ki?

149 8 0
                                    

Alarmın çalmasıyla saatin 6:30 olduğunu anladım. Her zaman ki yaptığım gibi duymamazlıktan gelip gözlerimi yumdum.
Tamam okula gidecez yani bu haftanın 5 günü yaptığımız bir şey onu anladıkta neden şu alarm 6:30 da çalıyor? Daha 1,5 saat var. Yani ben servisin kapımızın önüne gelip kornaya 3 defa basmasında şu cancağızım olan yatağımdan kalkıp okuluma gidebilirim. O derece hızlı biriyim yani. O değil de saat 6:50 olmuş. 20 dk'dır düşünüyom mu ben? Yok artık. Ya benim o 20 dk da uyumam gerekiyordu ama.
Kapıya vurulmasıyla gözlerimi tekrardan kapatıp sanki rüya görüyormüş gibi bi hava verdim. Heralde Melek teyze bu numarayı yemedi.

-" Buğlem hanım kahvaltınız hazır. Bugün de bir farklılık olsa servis sizi değilde siz servisi bekleseniz güzel olur aslında " demesiyle kalkıyormuş gibi yaptım.

Tabiki o gidince geri yatacaktım. Cancağızım olan yatağımda doğruldum ve bacaklarımı sarkıtarak yerdeki parke desenine baktım. Yatağımla tam bir uyum halindeydi. Aslında bir bokta anladığım yok ama göz alıcıydı işte ya.
Hadi Melek teyze gitmiş olmalısın. Kapıya doğru baktığımda kollarını bağlamış beni izleyen bir adet Melek teyzeyle göz göze geldim. Kadın sanki bu odanın tapusunu almış ve benim derhal burayı terketmemi istiyordu. Daha fazla bu işkenceye katlanamayacağımı düşünüp elbise dolabımın önüne gittim. Bu dolabın hali ney böyle? Kim dağıtıyor anlamıyorum ki. Mavi kot pantolonumu ve beyaz tişörtümü alıp 'eğer çıkarsan üstümü değiştirecem' gibi bi bakış attım. Evet sonunda odanın benim olduğunu anlayıp çıkmıştı.
Üstümü değiştirip saçlarımı da yaptıktan sonra merdivenlerden aşağıya indim.

-" Buğlem hanım servisiniz geldi, sizi bekliyor. Kahvaltınızı okulda yapmanız gerekecek "

-" Yine mi hemen geldi ya? " çaktırmayın servis tam zamanında gelirdi her zaman. Hatta bugün geç bile gelmişti.

Ayakkabılarımı geçirip çantamıda aldığım gibi dışarı çıktım ve servise atladım. Ama atladım ha normal insanlar gibi nazik nazik 'zaten bekliyo 2 dk daha beklesin' adımlarıyla binmedim. Soğukta kalmış sineğin açık pencereden dalması gibi oldu benimki biraz.
Millet okula gidene kadar serviste müzik dinler ben ise uyuma qeyff...

Çin işkencesinden daha berbat işkenceleri olan okuluma sonunda gelmiştim. Sınıfıma doğru küçük küçük adımlar sayesinde merdivenlerden çıktım. 11-H yazan sınıfımdan içeri girdim. Ben tamı tamına 17 tane bir yaşındaydım. Tamam kısacası 17 yaşında, sarı saçlı ama mavi gözlü olmayan orta boylarda idare eder tiplerdendim.
Herkes sınıftaydı ve hoca tahtada el kol hareketleriyle bir şey anlatıyordu. Neden hoca beni tınlamıyor? 'Umrumda değilsiniz' bakışlarımı atıp sırama geçtim. Dersle ilgili bir şeyler saçmalayan hocayı dinlemek yerine uyumak daha mantıklıkydı. Zaten Melek teyze yüzünden uykuma devam edememiştim.

Miray'ın dürtmesi sonucu 3. dersin sonuna gelmiştik. Kızların sürüklemesiyle kantine indiğimizde Çağla'nın meşhur dedikodularından yani bizim dememizle 'al götür laflarından' birini dinlemek zorunda kaldığımızı anladık.

-" Ayy kızlar ne olmuş biliyor musunuz? "

-" Tabiki de biliyoruz Çağla boşuna anlatma ses tellerine yazık " diyen Ilgın'ı bizi kurtardığı için içimden tebrik ettim.

-" Yaff bugün okul çıkışında bir şeyler yapalım mı? " hepimiz dikkatimizi Miray' a verdik. Çünkü Çağla'nın şu al götür lafları cidden çok sıkıcıydı.
Alışveriş yapsak belki kafamız yerine gelirdi aslında.

-" Tamam AVM'ye gideriz. Takılırız biraz? " dedim.

-" Kız haklı sonuçta 2 hafta önce sevgilisinden ayrıldı. Alışveriş iyi olur. " Ilgın'ın önyargıları...

Teallam ya belki kıyafet alasım geldi. Aslında doğru yani doğru olan iki hafta önce sevgilimden ayrılmış olmam...Uğur...İyi birisiydi. Birbirimizi gerçekten sevmiştik. Taa ki Emir ve egolu grubuna katılana kadar. Sürekli beraber vakit geçirirdik. Ama Emir gibi davranmaya başlamasi hele ki Emir' in yanındaki kızlardan birinin Uğurla öpüşmesi...Onları o halde görünce hafif bir şok geçirmiş olabilirim. O anı her hatırladığımda içimde bi yer acıyor. Daha sonra da zaten Uğurla ayrıldım.

-" Kızlar şu gelen Emir ve egolu grubu değil mi? " dedi Çağla.

Al işte iti an çomağı hazırla. Grubun yeni üyesi olan Uğur bey de yanlarında. Ben bu çocukla her göz göze gelmemde nasıl unutabilirim ki onu?

BİLMENİ İSTERİM...Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang