katerina petrova/katherine pierce

11. Bölüm

Nadia'nın anlatımıyla~

Şu anda hepimiz evdeyiz. Olanları konuşuyoruz. Daha doğrusu herkes birbirine bakıyor. Konuşmaya başlıyor, ama konuşamıyor. İlk konuşan ben oldum. "Evet, sizi dinliyorum. Bana bir açıklama yapacaksınız değil mi?" Babam konuştu. "Nadia, sana açıklamamız gereken çok şey var biliyorum. O yüzden sana her şeyi en baştan anlatacağız. Sen 1492 yılında Bulgaristan da doğdun. Annen yani Katherine seni dünyaya getirdikten sonra annenin babası seni ondan aldı. Daha sonra Katherine İngiltere'ye geldi. Bizimle tanıştı. Klaus kurt yönünün bağını koparmak için Katherine'ye ihtiyacı vardı. Katherine bunu anladı ve kaçtı. Bizden uzun bir süre kaçtı. Bizde onu yakalamaya çalıştık. Önce Bulgaristan'a gittik. Ailesini öldürdük. Tam gidecekken ben bir ses duydum. Biraz ilerledikten sonra bir çocuk gördüm. O çocuk sendin. Seni telkin ettim, senin benim kızım olduğun konusunda. Sonra bizimle yaşamaya başladın. Gerisini biliyorsun zaten." Ben daha sonra Katherine'ye döndüm ve şöyle dedim. "Cold. Manipulative. Good hair. You really are my mother." Bunun üzerine hepimiz güldük. Ama gülmemiz kısa sürdü. Çünkü bir problemimiz vardı. Bu sefer konuşan Klaus oldu. "Bu güzel anı bölmek istemem ama önümüzde Silas ve Kai adında iki tane problem var. Onları öldürmeliyiz." Şimdi konuşma sırası Damon da "Ama nasıl? Silas tedavi olmadan öldürülemez, Kai de daha önce ben öldürdüm. Hatta kafasını koparttım. Ama bir şekilde tekrar hayata döndü." Ben ise Kai ismini duyunca şaşırdım.

"Damon sen az önce Kai mi dedin?"

"Evet, neden sordun?"

"Sordum çünkü Kai benim eski sevgilim. Gemini Meclisi onu gönderince ayrıldık. Geri gördüğünden haberim yok. Ayrıca sen Kai kafasını mı koparttın!" Herkes şaşırmıştı. Ama Klaus şaşırmaktan çok sinirlenmişti. Bu adımın nesi vardı? Klaus konuşmaya tekrar dahil oldu.

"Seninle birlikte olmak istemesine şaşmamalı. Ayrıca "eski sevgilim" diyorsun ama Damon'ın Kai'nin kafasını koparttığını öğrenince onu merak ediyorsun."

"Bir dakika Klaus geri sar. Kai benimle tekrardan birlikte olmak için buraya mı geldi? Bana her şeyi anlatın." Son cümlemi 'Elijah' 'ya bakarak söyledim. Çünkü onun anlatmasını istedim. O da bunu anlamış olacak ki anlatamaya başladı.

"Katherine bardan çıktıktan sonra Silas onun yanına gitti ve onu tehdit etti. Eğer ona Amara'nın yerini söylemez ise ve tedaviyi vermez ise seni öldüreceği konusunda. Sonra Katherine ve Salvatorelar buraya geldi. Bize her şeyi anlattılar. Birkaç saat sonrada Kai geldi. Bize yardım edeceğini ama seni istediğin söyledi-

"ve benim onurlu kardeşim Elijah, bu teklifi kabul etti." Klaus bunu deyince ben anında babama döndüm.

"Bu doğru mu? Gerçekten Silas'ı yener ise onunla mı gideceğim? Bana neden fikrimi sormadın?"

"Nadia kızım, biraz sakin ol. Kai Silas'ı yenmemiz konusunda bize yardım edecek, daha sonra ben onu bir şekilde senden uzaklaştıracağım. İnan bana bu odadaki hiç kimse senin o adamla gitmeni yani senin bizden ayrılmanı istemiyor." Elijah bunu dedikten hemen sonra her zamanki Damon gibi konuştu Damon. "Bizi niye karıştırıyorsunuz! Açıkçası bizim tek isteğimiz, Silas'ı ve Kai'yi öldürmek." Damon bunu söyleyince benim aklıma bir şey geldi. "Aslında Kai öldürmesek daha iyi olur." Bunu söyleyince bu seferde bütün gözler bana döndü. Ben ise konuşmama devam ettim. "Bakmayın öyle, Kai ölür ise Gemini Meclisi peşimize düşer. Onlar intikamlarını kendileri almak isterler. Ne diyorsunuz?" Herkes bana olumsuz anlamda bakınca ben cevabımı almış oldum. Ama ben her zamanki gibi onları dinlemeyecektim. Bir ses duymamız ile herkes Konuşmayı kesti.

"Herkese merhaba Salvatorelarl ve Mikalsonlar. Tabii birde Petrovalar. Uzun zaman oldu Nadia, hâlâ hatırladığım kadar güzelsin." Kai böyle konuşurken benim ağzımdan sadece onun ismi çıkmıştı. "KAİ!"