-Diaboli 2'den Kesit/2: İNLE-

1.9K 74 27
                                    

Bebişlerrr size ufak bir duyuru yapacaktım, duyuruyla birlikte bir de kesit atayım dedimm. Konstantin ve Sarah'yı (Sera şeklinde okuyabilirsiniz) yazmak için sabırsızlanıyorumm.

Diaboli 1'in finaline yaklaşık 10-15 bölüm kaldığını size söylemek istedimm. Diaboli 2'ye buradan devam edeceğimm.

Okunma, yorum ve vote sayısı beni üzüyor lütfen vote verip yorum yapmayı unutmayın. Sizi seviyorum...

🌈⚡🌈

Yanımdaki herkes kaçışmaya başladığında geri geri adımladım. Polisler birlikte geldiğim grubun neredeyse yarısını tutuklamıştı. Mike'ı gördüğümde kolundan tutup "Tanrı aşkına neler oluyor?" diye bağırdım.

"Arabada kiloyla uyuşturucu var. Üzerimizde de..."

"Neyden bahsediyorsun sen? Buraya birlikte geldiğimiz arabadan mı bahsediyorsum?" dedim panikle.

"Evet Sarah. Muhtemelen seni de arıyorlar. Kaç!" dedi ve koşarak uzaklaştı. Beni mi? Ben suçsuzdum ki. Bunu polislere nasıl anlatacağım ki? Lanet olsun!

Çıkışları tuttukları için aklıma gelen ilk şeyi yaparak tuvaletlere koştum. Bir kabine girip kapıyı kilitledim. İçeriden hala koşturma sesleri ve polislerin "Dur, kaçma!" bağırışları geliyordu.

İçerisi loştu. Led ışıklarla döşenmişti.

Hızlı hızlı nefes alıp verirken düşünmeye çalıştım ama beynim tüm fonksiyonlarını çalıştırmayı durdurmuş gibiydi.

Elimi alnıma götürdüm. Boncuk boncuk terlemiştim. Bebek saçlarım alnıma yapışmıştı. Tuvaletin kapısının aniden açılmasıyla yerimden sıçradım.

Elimle ağzımı kapatıp sessiz olmaya çalışırken birkaç adım sesinden sonra içeri giren kişinin olduğum kabinin önünde durduğunu kapının altındaki ayakkabıdan anladım.

Kapıya vurdu. "Güm! güm! güm!"

Ses çıkartmadan bekledim. Bir daha vurdu. "Güm! güm!"

"İçerde olduğunu biliyorum küçük sincap, aç kapıyı."

Bu oydu. Konstantin. Kilidi çevirip hızlıca kapıyı açtım. Karşımda gerçekten de o olduğunu görünce kollarımı bedenine sararak sarıldım. O hallederdi. Bir şekilde hallederdi. O her şeyi çözerdi.

"Yardım et." diye fısıldadım.

Heykelden farksız bir şekilde dikildi. Ne geri çekildi ne de kollarını bana sararak rahatlatmaya çalıştı.

"O saçma insanlarla buraya geldin ve o insanlar aranan bir uyuşturucu çetesinin adamlarından. Polis baskın yaptı ve başın belada çünkü o insanlarla buraya geldin." dedi düz bir sesle.

Geri çekildim. "Evet ama sen nereden biliyorsun?" diye sordum. Bana cevap vermeye kalmadan tuvalete yaklaşan seslerle "Geliyorlar." dedim fısıltıyla. "Bir şey yap."

İçeri, kabine girdikten sonra kapıyı kilitledi. İki kişinin -hele ki biri Konstantin gibi kalıplıysa- durması için küçük sayılabilecek bir kabindi.

Hafifçe eğilip bacaklarımdan tutarak beni aniden kucağına aldığında neye uğradığımı şaşırdım. Düşmemek için refleks olarak bacaklarımı beline sardım.

"Üstünü çıkart." dediğinde aptal aptal yüzüne bakmamla "Polisler seni tespit etmesi zorlaşması için. Benim tişörtümü giyeceksin." diye açıkladı.

Üzerimdeki bluzu çıkarttığımda sütyenimin örtmediği, göğüslerimin açıkta kalan kısımları utanmama sebep olmuştu.

"Benimkini de." dediğinde tişörtünü çıkartıp elimde tuttum. Geniş omuzları ve kaslı bedeni yutkunmama sebep oldu.

"İnleyebilir misin?" sorusuyla ağzımdan istemsizce "Ne?" çıktı.

"İnle. Seviştiğimizi düşünmeleri gerek." dediğinde "Bunu yapamam. B-ben nasıl durup dururken inleyebilirim ki?" dedim.

"Zorundasın küçük sincap."

"Yapamam Konstantin."

"Sana inlemen için bir sebep vermeden önce inlemeye başla!" dedi sert ve otoriter bir sesle. Yapamadım. Yapamazdım. Durup dururken nasıl 'hadi inle' denilince inleyebilirdi ki insan?

Dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Bana bir sebep versindi o zaman. Geri çekildiğimde devam etmesini bekledim.

🌈⚡🌈

Gün Işığı (Diaboli serisi) +18  TamamlandıWhere stories live. Discover now