1.Bölüm

295 37 46
                                    

"Hâlâ bir şey söylemedi mi?" diye sordu yanında yürürken ona detayları anlatan arkadaşına.

Bu sırada kendisi de elindeki dosyaları incelemekle meşguldü ama şu an için davada yardımcı olabilecek bir şey yoktu.

"Konuşmuyor, su bile içmiyor sadece boşluğa bakıyor geceden beri gözünü bile kırpmadı, odaya biri girip çıkınca ya hiç hissetmiyor ya da yerinden sıçrıyor iyi değil." diyerek durumunu anlattı Hoseok.

"Sağlık kontrolünden geçti mi?"

"Evet, raporu dosyada, fiziksel olarak bir sorunu yok ama her an düşüp bayılacakmış gibi görünüyor."

Durup ona döndü Jungkook, elindeki dosyada içeride kendisini bekleyen adamın bir fotoğrafı vardı "Belki de çok iyi bir oyuncudur, olamaz mı?" diye sordu bir arkadaşına bir de fotoğrafa bakıp.

"Onu görmediğin için böyle konuşuyorsun." dedi Hoseok.

"Belki," omuz silkti "yemek yedi mi?"

"Su bile içmedi diyorum Jungkook dinlemiyor musun sen beni?" diye yakındı Hoseok, Jungkook gülerek omzuna vurdu.

"Şaka şaka, dinlemez olur muyum? Dinliyorum tabii." dosyayı kolunun altına sıkıştırdı "konuyla alakalı söylemek istediğin bir şey var mı?"

"Hayır, her şey elindeki dosyadan ibaret." dedi Hoseok "Bütün teyzeler, amcalar, kuzenler de dahil ailece çiftlik evinde yemek yerlerken çiftilkte patlama olmuş herkes ölmüş, koca aileden sağ kalan tek kişi o." diyerek yeniden özetledi.

"Yani ilk şüphelimiz o." dedi Jungkook.

"Ayrıca tek tanığımız da o, bütün ailesini kaybetti Jungkook. Çok üstüne gitmemeliyiz."

"Tamam tamam, gaddar biriymişim gibi davranma bana."

İçeri girdiklerinde Jimin hâlâ omuzlarına sarılı bir battaniyeyle oturuyor ve sabit bir noktaya bakıyordu. İçeri sürekli birilerinin girip çıkmasına alışamamıştı hâlâ, yerinden sıçradı.

Dönüp gelenlerin kim olduğuna bakmadı, zaten pek merak ediyor sayılmazdı aklı öyle doluydu ki henüz bütün ailesinin öldüğünün bilincinde değil gibiydi. Olaydan haberdar edilir edilmez gelen avukatı Jungkook ve Hoseok içeri girer girmez ayağa kalkıp kendini Jungkook'a da tanıtarak el sıkıştı onunla.

"Kim Taehyung, şirketin hukuk ekibindeyim ayrıca Bay Park'ın kişisel avukatıyım."

"Jeon Jungkook, davadan sorumlu ekibin başındayım." diyerek yerine geçti Jungkook. Hoseok da yanındaki yerini alınca önündeki dosyayı açıp Jimin'e çevirdi bakışlarını.

Jungkook'u arkasında kalan siyah filmli camda kendi yansımasına bakıyor gibi duruyordu, bir şey görüp görmediğini anlamak zordu neredeyse tepkisiz duran göz bebekleri gözleri yanıp da kirpikleri istemsizce kırpıştığında odağını yeniden bulmak için oynuyordu sadece. Teni sararmış, saçları biraz dağılmış, dudakları susuzluktan kurumuştu. Yorgun görünüyordu, korkuyor muydu yoksa üzgün müydü? Nasıl bir durumun içinde kaldığından haberi var mıydı? Yoksa rol mü yapıyordu?

'Onu görmediğin için böyle konuşuyorsun' derken Hoseok'un ne anlatmak istediğini şimdi görebiliyordu ancak. Yine de bir davanın en olası şüphelisine karşı temkinli olmakta kararlıydı.

Önündeki açılmamış su şişelerinden birini açtı "Bay Park?" dedi bir tepki alabilmek için ama Jimin'den alabildiği tek tepki hafif bir titremeydi. "Park Jimin?" diyerek yineledi. Bu sefer Jimin'in donuk bakışlarını üzerine çekmeyi başarabilmişti, kapağını açtığı su şişesini ona uzattı.

"Biraz su için."

Jimin yutkundu, konuşmak için dudaklarını araladı ama dili damağı kurumuştu, konuşsa bile sesini duyuramayacakmış gibi hissetti, onu zihninindeki kuyudan çıkarmayı başaran kişinin yüzüne bile bakmadan titreyen elleriyle kendisine uzatılan suyu aldı. Taehyung da Hoseok da rahat bir nefes verdiler Jimin suyu alınca.

Jimin suyu içerken Taehyung Jungkook'a döndü. "Dedektif Jeon," dedi kendinden emin ses tonuyla "Müvekkilim şu an ifade verebilecek durumda değil gördüğünüz gibi ama eve gidebilmesi için onayınız gerekiyor."

Jungkook gülümsedi "Ne zamana kadar?" diye sorduğunda şaşırdı Taehyung, uygun bir zamanda bizi arayın demesini bekliyordu.

"Uygun olduğunda sizinle iletişime geçeriz. Kendi isteğiyle gelecektir zaten." diyerek beklentisini dile getirdi, önceliği Jimin'di.

"Bakın Bay Kim, muhtemelen zaten farkındasınızdır ama hatırlatmak amacıyla ben yeniden söyleyeyim. Müvekkilinizin evinde kendisi hariç tüm ailesinin evdeki çalışanlarla beraber öldüğü bir patlama yaşandı. Park Jimin şu anda bu davanın tek tanığı ayrıca tek şüphelisi dolayısıyla kendisinin ifadesini almak zorundayız, bu yüzden işimizi aksatma teklifinizi kabul etmeyeceğim."

"Olay yeri inceleme ekibinin raporuna göre doğalgaz kaçağından kaynaklı bir patlama olabilir, hemen cinayet olduğu kanısına nereden vardınız?"

"Siz müvekkilinizin çıkarına göre kaza olma ihtimalini değerlendiriyorsunuz Bay Kim, ben ise çok zengin bir ailenin bir yığın çalışanı ve bütün üyeleriyle beraber katledildiği ihtimalini değerlendiriyorum, sizce de adil değil mi?" dedi Jungkook, Jimin suyunu içmiş elindeki şişeye bakarken onları duyuyor gibi değildi.

"Diyelim ki bu bir cinayet, masumiyet karinesi gereğince kişinin bir suç işlediği somut delillerle kanıtlanana kadar kişi masumdur, müvekkilimin katil olma ihtimali göz önünde bulundurularak olayın sorumlusu bulunana kadar Bay Park'ın psikolojik ve fiziksel açıdan korunmasını sağlamak sizin göreviniz değil mi?"  diyerek karşılık verdi Taehyung da, Hoseok şimdiye kadar defalarca araya girip Jungkook'a arka çıkardı ama şu an için konuşmadan sadece izlemeyi tercih etmişti.

"Aksi bir söylemde bulunmadım Bay Kim-"

"İfade verebilecek psikolojide olmayan bir tanığı ve muhtemel mağduru buna zorlayarak psikolojik sağlığını tehlikeye sokuyorsunuz." dedi net bir ifadeyle, Jungkook yine gülümsedi, kaşlarını  kaldırarak Hoseok'a döndü ne düşündüğünü sorarcasına. Hoseok sadece kafa sallayınca derin bir nefes alarak Taehyung'a döndü.

"Peki, size biraz zaman tanıyacağım ayrıca bu süre zarfında yüksek koruma da sağlanacak, size eşlik edecek memurları birazdan gönderirim." dosyasını alıp kalktı yeniden, ayağa kalktığında yorgun gözlerini kendisine çeviren Jimin'e baktı "Dava süresince attığınız her adımın takip edileceğini bilmenizi istiyorum Bay Park, tedirgin olmak veya güvende hissetmek tamamen sizinle alakalı. Psikolojik sağlığınızı tehlikeye atmak gibi bir niyetimin olmadığını bilmelisiniz." dediğinde Hoseok gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı, Jungkook bir şey istediği gibi olmayınca fazla rahatsızlık duyan biriydi ve bu her seferinde onu eğlendiriyordu. 

Kot ceketinin cebinden kartvizitini çıkarıp Jimin'e uzattı. "İfade vermeye karar verdiğinizde beni arayın, iki gün içinde aramazsanız ziyaretinize gelmek durumunda kalacağım." dedi ve Hoseok'la beraber sorgu odasından ayrıldı.

Burada işlerini bitirdikten sonra Park Jimin'in bütün ailesinin yanarak öldüğü çiftlik evine gittiler. inceleme ekiplerinden aldıkları eldiven ve maskeleri takıp içeriye girdiler. Yanık et kokusu midelerini çalkalarken yüzünü ekşitti Hoseok. 

"Buradan çıkınca yemeğe gitmek istediğine emin misin?" dedi yemek salonuna girerken.

"Evet, canım ızgara biftek istiyor." dedi Jungkook da. 

"İğrençsin."

***

Merhaba merhaba, biz geldik. Şu durgunluğu üzerimden atıp silkelenmem gerekiyor o yüzden LÜTFEN düşüncelerinizi belirtin olur mu? Biz(Kam ve ben) kurgu hakkında konuşurken çok heyecanlanmıştık umarım siz de seversiniz. Şimdilik hoşça kalın.

MIND SCARS|JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin