radio

35 7 11
                                    

Tam olarak ayarı bulunamamış ve hışırtısını dört bir yana ulaştıran bir radyo gibi sıkışıp kalmıştım adeta bulunduğum mekanda.

Tıpkı bir sineğin uzaklaştırılması için açılmış bir öldürücü gibi bir işlev gören karşımdaki adam adeta güçlerimi sömürüyordu.

Çırılçıplaktım, tamamen çırılçıplak..

Hayır bedenen değil adeta ruhum içimden çekilmişçesine çırılçıplaktım ve karşımdaki adamın tamamen bir güç toplayıcısı olduğunu anlamam fazlasıyla uzun bir zaman almıştı.

Düşünce algımdan tamamen uzaklaşmadan, bulunduğumuz ortam içerisine sülietin kendisinden önce gelen yoğun karanfil ve sigara kokusu bir nevi kendime dönmeme yardımcı olmuştu.

Birkaç saniye sonra yanımıza ulaşan, takım elbisesinin içerisindeki beyaz gömleğinin düğmelerinin kopmamak için feryat figan yakarışlarını sergilediği adam, ellerini göğsüne bağlamış ve sadece bana bakarak gülümsemişti.

''Seoul Yedi Güçler okuluna hoş geldiniz Bay Lee. Buraya gelmenizden ötürü onur duyduk.''

Adamın gelmesiyle beraber kavuşabildiğim güçlerim, onun adının Hwang olduğunu öğrendiğim adama nazaran güçleri dağıtıcı bir özellik taşıdığını anlamamı sağlamıştı.

Buradaki işler tam da tahmin ettiğim gibiydi, kimse kimseden tam olarak üstün değildi.

Çünkü birisinin sahip olduğu gücün panzehiri diğerinde yer alıyordu.

Güçlerime kavuşmamla birlikte karşımdaki adamın biyografisi adeta gözlerim önüne serilirken, onun okul sorumlularından birisi olan Seo Changbin olduğunu anlamam güç olmamıştı.

Tam eğilip konuşacağım sırada yanımızdan uzaklaşan Hwang'ın adımları gözlerime ilişmişti fakat aldırmamıştım.

''Beni davet ettiğiniz için asıl ben onur duyarım Bay Seo.''

Adını söylememiş olmasının verdiği şaşkınlıkla gözleri milimlik olarak büyüyen karşımdaki koca adam her ne kadar mimiklerini anında toplayabilse de benden bir şey kaçmazdı.

''Kendimi tanıtmama gerek yok sanıyorum ki. Çünkü beni anlatmanızı istesem harika bir Seo Changbin biyografisi çıkaracakmışsınız gibi görünüyor.''

Bulunduğum yerde sessiz bir şekilde kıkırdarken, Bay Seo' nun adımlamasıyla ben de onu takip eder olmuştum.

''Uzun uzadıya konuşmaları sevmem Bay Seo. Kişinin yüzüne bakar kimliğini tanır ve ondan uzaklaşırım.'' 

Dediklerimin hemen ardından adımlarını biraz daha yavaşlatmıştı olgun adam. Sözlerini tek tek irdeliyormuşçasına bir hava verirken cevap vermekte geç kalmamıştı.

''Tıpkı bir katilin olay mahallinden uzaklaştığı gibi, değil mi Bay Lee?''

Arkasını yavaşça bana doğru dönüp tepkimi tam olarak ölçmek istermişçesine yüzümü taramıştı gözleri.

''Her katil olay mahallinden uzaklaşmıyor Bay Seo.'

Kuru dudaklarımı yalayıp yayık bir gülümseme yerleştirdiğim dudaklarım iyice kıvrılırken karşımdaki adamın benden bu cümleleri beklediğini tamamen biliyordum.

'Bazı katiller cinayetini örtmek için oluşturabilmesi muhtemel olan yeni bir katil arıyor.''

*

Changbin ve Felix'in konuşmaları aslında daha uzun fakat parça parça olarak vereceğim çünkü hem kendi kafamda biraz daha toparlamak hem de sizlerin kafasında bir şeyleri ince eleyip sık dokumak istiyorum.

Bölümler genelde kısa olucak aklımdakileri uyarlayabilirsem 9203858475 bölüm falan olucak sanırım fic eklmfklsdmfj (ŞAKA)

neyse bu fic tutulmaz 3-5 okuru olucak muhtemelen ama yine yazıyorum mlsf ki..

lutfen yorum atmayı unutmayın zaten hemen yazmaya küsme gibi bi durumum var cok cabuk küsebiliyorum(yazar cok küsken bi karakter:()

iyi geceler, saglicakla kalin Mel'den bol opucuklerrr :*

Kisses from the devil °hyunlixजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें