doin time

60 12 20
                                    

-PROLOG-

"Sana beni davet ettiklerini açıkça beyan eden bir mektup gönderdiklerini söylüyorum Jeongin."

Jeongin onu asla umursamazcasına önündeki kitabının sayfalarını tutarsızlıkla kurcalarken, Felix ise adeta sinir küpüne dönmüş bir haldeydi.

''Senin oraya ne kadar gitmek istediğini bilen birisi olmalı. Sadece seni kandırıyor Yongbok, böyle şeylere itibar etme.'' Umarsızca dudaklarını büzüp yanaklarını şişirken, Felix onu kendisine odaklamak adına yüzünü elleri arasına almış ve büzdüğü dudaklarıyla karşı karşıya gelmişti Jeongin'in.

''Kendi güçlerime de mi itibar etmeyeyim Innie? İlerisini görebiliyorum ve gerçekten oradan çağırılıyorum diyorum sana! Herkesin bir ait olduğu evi varken, ben de kendi evime bağlı olmak istiyorum, o yüzden lütfen bencillik etme.''

Felix dolu gözlerle onun gözleri içerisine bakarken, Jeongin işlerin gerçekten ciddi bir hal aldığını fark ettiğinde birkaç saniye sessizleşmişti.

Felix onun güçlerini kullandığını anladığında birkaç adım geriye çekilmiş ve onun yaydığı yoğun enerjiyi iliklerine kadar hissetmişti adeta.

 ''Bu eve bağlı ana yedi güç görünüyor ve okulda bulunan herkeste bu yedi güçlere sahip ve ek olarak bazı güçler daha barındıran bedenler yer alıyor Yongbok.. Fakat anlayamadığım bir şey var..'

'Evet gerçekten belki de söylediğin gibi oraya ait olabilirsin fakat tüm öğrencilerin barındığı o yedi güçten hiçbirini sen barındırmıyorsun Yongbok. Oradakilerden tamamen farklıyken nasıl oluyor da bu ev seni tamamen sahiplenebiliyor?''

Felix anlamaz gözlerle karşısındaki platin renginin en uçuk tonuna kaçan saç rengine sahip olan adamı dinlemekten asla kendini alıkoymuyordu.

''Üstelik senin söylediğine göre okulu temsil eden yedi gücün yedisinin de yok olmuş olması lazım fakat yedi gücün yıldızı  orada ve hayatta olduğunu belirtiyor.''

Bu mümkün olamazdı, özel güçlere sahip olan bedenleri ancak hedeflerini gerçekleştiremeyip ruhlarını özgür kılamadıkları takdirde yok olup giderdi ve bu yedi gücün de hedeflerini gerçekleştiremediği bu yüzden yok oldukları dilden dile dolaşmaya devam ediyordu.

Jeongin, Yongbok'un aklından geçenlerin ne olduğunu anlarcasına ufak mırıltılar bırakırken Felix'in biraz daha tedirgin olan bakışlarını daha da tedirgin edebilecek şeyler söylemeyip bir an olsun kesmemişti.

''Dediğin gibi bir yok olma durumu söz konusu olmuş gibi duruyor. Genel olarak altı gücün yıldızları çok sönük olmasa da beşinci güç kadar parlak durmuyor. Fakat en sönük olan ise yedinci güç.''

''Yedinci güç kaybolmaya sadece bir adım uzakta gibi görünüyor. Hepsine birden fazla kez şans sunulmuş ve en çok hatayı muhtemelen yedinci güç yapmış.''

''Oradakilerin hepsi birbirine böyle bağlantılı ve büyük bir olay sarmalı içerisindeyken, onlara tamamen yabancı olan ve onların türünden bile olmayan bir bireyi çağırmalarının sebebini ne diye adlandıracaksın Yongbokie?'

**

nasil baslasam bilemedigimden aklimdakileri bir nebze de olsun toparlamak adina prologla baslayayim ve azicik sizi de aydinlatmis olayim dedim!!

umarim aklimdakileri azicik da olsun yansitabilmisimdir lutfen yorum birakmayi ve beni degerlendirmeyi unutmayin, sevmediginiz akliniza yatmayan yerler olursa beni uyarmaktan cekinmeyin !!

sevgiyle kalinnn

Mel <3

Kisses from the devil °hyunlixKde žijí příběhy. Začni objevovat