Sessizliğe bürünen Cavanşir, konuşan ikiliyi sakinleştirmek amacıyla, "Bəsdirin!" dedi. (Yeter artık!)

Turan parmağıyla alnını kaşırken, onlar gibi sessizliğe bürünen ermeni askerleriyle,artık başlamaları gerektiğini anladı. "Şahin komandosu! Hazırda durun. Mən deyən kimi atəş açacağsız." dedi emir verirken. (Şahin timi! Hazırda durun. Emir verdiğim gibi ateş açacaksınız.)

"Cavanşir, Elçin siz Oqtay və Orxandan sonra atəş açacağsız." (Cavanşir, Elçin siz Oktay ve Orhandan sonra ateş açacaksınız.)

"Baş üstə komandir!" (Emredersiniz komutanım!)

Silahlarını kavrayan tim komutanlarının emrini beklemeye başladı. Turan başını iki yana eğerek içinden Allah'a dua etti. Çok geçmeden silahını kavrayarak sırtını yasladığı kayadan uzaklaştırdı. Doğrulurken, "İndi!" diye bağırdı. (Şimdi!)

Ortalık bu kez Azərbaycan askerinin silah sesleriyle yankılanırken, dağ da tek bir çakal dahi kalmamıştı...

*******

Türkiye/Şırnak/Cizre
09.02.2022

SENELER SONRA
___________________

Duştan çıkan Turan, havluyla bedenini silerken telefonu çalmaya başladı. Elindeki havluyu banyo kapısından asarak telefona doğru ilerledi. Arayan annesiydi.

"Haycan." diyerek açtı telefonu Turan. Efendim.

"Canın şirin oğlum.." annesinin gözleri dolmaya başlamıştı bile. Turan burukça tebessüm ederken, üzerine siyah tişört ve pantolon geçirdi.

"Necəsən ana? Çinarə necədi? İncitmir səni?" Nasılsın anne? Çinare nasıl? Canını sıkmıyor değil mi?

Arzu hanım gülümserken, "Yox oğlum incitmir. Əksinə sakit aparır özünü." dedi. Çinare daha üç yaşına yeni girmişti. Minik sevimli bir kız çocuğuydu. Yok oğlum canımı sıkmıyor. Aksine çok sessiz.

Turan hasretle iç çekerken, "Ona diyərsən ki, qaqaş onun üçün darıxıb." dedi. Onu söylersin, abisi onu özlemiş.

"Nə vaxt gələcəksən?" Ne zaman geleceksin?

"Hələki bilinmir. Vaxt tapsam gələrəm." Henüz bilinmiyor. Vaktim olursa gelirim.

Bundan sonra konuşma biterken, Turan dolaptan kendine deri ceket almıştı. Eline pansuman yaptırmak için köyün deli doktoruna gitmek zorundaydı. Kadın bildiğin deliydi! Durmadan atarlanıp, herkese ters bakışlar atıyordu.

Odasından ayrılırken, duyduğu horlama sesiyle gözlerini devirdi. Cavanşir'in horlamasıydı bu! Oturma odasına girerken, gördüğü askerleriyle hem çıldırdı hem de tebessüm etti. Yorulmuş olmalılardı. Bu yüzden onlara kızmayı bir kenara bıraktı. Evin kapısını yavaşca kapatarak, sağlık ocağına doğru ilerlemeye başladı. İlerlerken bir kaç Türk askerinin baş selamını almıştı.

Buraya hem köyü korumak hem de Türk askerleriyle aynı görevi yapmak için gelmişlerdi.

Görevin önceliği köy halkıydı. Çocuklardan birinin ona doğru topu fırlatmasıyla, duraksadı. Saçları iki yandan örülü olan kız çocuğu utanarak, "Turan abi, topu atar mısın?" diye sormuştu.

YABANCI NEFES (2 HAFTAYA DÜZENLENECEKTİR)Where stories live. Discover now