DeliKaanlı -Yarı Texting

0.8 (düzenlendi)

Arkadan birinin açık saçımı çekmesiyle elimdeki kalemi bırakıp arkamı döndüm. "Ah! Ne yapıyorsun Hale ya?" dedim. "Kızım saat kaç haberin var mı senin?" dedi. "Yo." deyip telefonumdan saate baktım. 07.19.

"Bu saate kadar ders mi çalıştın sen?" dedi. "Odama bir baksana Hale." dedim. Hale odamı gözleriyle tarayıp bana geri döndü. "Ee baktım." dedi. "Odamın yüzde kaçını ney oluşturuyor?" dedim. Tekrar odamı tarayıp bana döndü. "%80 test kitapları, %20 mobilyalar." dedi. Sonradan farkına varmış olacak ki cümlesini kurduktan sonra gözlerini sonuna kadar açıp "a baban hepsini bitirmeni söylemişti değil mi?" dedi. Başımı sallayıp sandalyemden kalktım. "Hadi gel kahvaltı yapalım." deyip odadan çıktım.

Arkamdan koşarak gelip bana yetişince yavaşlayıp yanımda yürüdü. "Acaba neden Derya teyze anneme benzememiş?" dedi. Yürümeyi bırakıp yere bakmaya başladım. Ve yapmamam gereken şeyi yaptım. Kendi ailem ile başka aileleri karşılaştırdım. Allah'ım affet...

Neden annem Hale'nin annesi gibi değildi? Neden babam başka babalar gibi değildi? Neden böyle bir ailede doğmuştum?

Hale'nin beni dürtmesiyle irkilip kendime geldim ve ona baktım. Kapalıydı ama yanağında tokat izi yoktu. Kapalıydı ama kolunda kızarıklık yoktu. Kapalıydı ama gözleri çok ders çalışmaktan şişik değildi. Kapalıydı ama onu destekleyen ailesi vardı. Kapalıydı ama benim gibi değildi...

"Azra? Azra?"

Gözlerimi kırpıştırıp "efendim? Dalmışım." dedim. "İyi misin?" dedi. İyiyim diyecektim yalan söylemeye gücüm yetmedi. Kötüyüm diyecektim doğruyu söylemeye gücüm yetmedi. Onun yerine Susup her şeyi içime attım ve mutfağa girdim.

.

"hadi hadi dışarı çıkalım! Ben evde oturmaya gelmedim ta Kore den." diye mızmızlanmaya devam etti Hale.

"Çık gez dolaş Hale. Ben gelemem diyorum." dedim. "Ya annen ile baban gelmeden geliriz" dedi. Gözümü devirip elimdeki tablete geri döndüm. Tabletten bir yandan proje ödevim olan sunumu hazırlarken bir yandan da "Olmaz." dedim. Oflayıp "Çok sıkıcısın." dedi. Sıkıcı olmayı ben seçmedim diyemedim. Sadece kıkırdadım. Yaşadıklarımı biliyordu. Ama anlamıyordu. Asla da anlamayacaktı. Çünkü o prensesler gibi büyümüştü bana kıyasla.

Benide iyi büyütmüşlerdi. Ben kapanana dek.

Ben bırakın istediğim ülkeye gitmek, okul pikniğine bile gidemeyen bir zavallıyım. Hale hiç okul pikniğine gittiği için dayak yemedi mesela.

Ama hala ailesinden yakınıyordu. "Ailem şuna izin vermiyor. Ailem geçen şunu yapmadı" falan filan.

Elindekinin değerini bilmiyordu.

Tek kelime daha ederse patlayacağım için hızla elimdeki tabletle ayağa kalktım. "Bne biraz uyuyacağım." deyip hızla odadan çıktım ve kendi odama girdim.

Kapıyı kapatıp kapının arkasına yere oturdum ve telefonumu çıkardım.

Siz: Bugün okulda aldığın notları atar mısın?

@Delikaanlı: Derslerde aldığım tek not: İnşallah Azra beni sever.

Siz: 🙄

@Delikaanlı: *birfotoğrafgönderdi*

Siz: oha!

Siz: cidden o koca kağıdın hepsine azra beni sever inşallah mı yazdın?

@Delikaanlı: bu ne ki?

Siz: dahası da mı var?

@Delikaanlı: aynı bu büyüklükteki iki kağıdı Azra ile doldurdun.

@Delikaanlı: 43 tane resmini çizdiğim kağıt var.

Siz: Maşallah!

@Delikaanlı: Seni seviyorum Azra

Telefonu kapatıp yatağın üstüne fırlattıktan sonra karşımda duran aynadaki yansımam ile göz göze geldim.

Benim neden gözüm ve ağzım neden sonuna kadar açık? Neden elim kalbimin üstünde? Ve neden kalbim bu kadar hızlı atıyor?

..........

Mirhaba!

Nasılsınız?

Ayayayayayh Azra aşık olmuş gibi sizce?