i've never been anywhere

1.7K 140 29
                                    

1k olmuşuz çoktan.

Okuyan herkese çok teşekkür ederim ve umarım keyif alarak okuyorsunuzdur.

Sizi seviyorum💗


//

Gözleri gözlerime değdiginde dakikalardır donmuş olan bedenimden bir titreme geçti.

Beni gördüğü anda çatılan kaşlarına zıt benim yüzüm üzgünlükle kaplandı.

Jungkook arkadaşlarına bir şey söyleyip hızlıca yanıma geliyorken o anda Yunjin benim için yapabilecegi en iyi şeyi yaptı belki de.

Yunjin hızla kolumdan çekip beni sürükleyerek o alandan çıkarırken bir yandan "iyi misin" diye sorular yöneltiyordu.

Daha fazla böyle durmanın anlamı olmayacağı için Yunjin'in beni sürükleyen kolunu indirip elini tuttum ve beraber hızlıca çıkmaya başladık.

Arkamı dönüp bakmıyordum bile, şuan onunla konuşamazdım. Hele sinirli haliyle asla konuşamazdim.

Barın uzun koridorundan geçip kendimizi dışarı attığımızda kış mevsimi olduğu için erkenden kararan havaya icimden bir küfür ettim.

Zaten okul çıkışı kursa kalmıştık, geliş yolu da uzun sürmüştü ve içeride de az bir zaman geçirmemistik.

Yunjin "ne yapıcaz" diye sorunca "ben en iyisi şoförü arayayım"dedim.

Bir yandan bilmediğimiz sokaklarda yürümeye devam ediyorduk çünkü Jungkook ile karşılaşmak istemiyordum.

Zaten yakalanmak gibi bir şey de aklımda değildi.

Yunjin ile yanyana dururken bir anda kulağımdan çekilen telefon ile ne olduğunu şaşırdım. Arkamı döndüğüm anda yüz yüze geldiğimbedenle nefesimi tuttum.

Jungkook katı bir sesle "yürüyün" deyince Yunjin ile bakışlarım kesişti.

Jungkook önden yürümeye başladığında biz de yavaşça arkasından gitmeye başladık.

Yunjin'in gerildiğini anlayınca sorun yok der gibi gülümsedim ve elimle sırtına baskı yaparak yürümesine devam etmesini istediğimi belli ettim.

Yaklaşık 5-10 dakikalık bir yürüyüş sonrasında karşımızda ana cadde gözüktü.

Jungkook bize döndü ve Yunjin'e bakarak "burdan eve gidebilirsin değil mi" diye sordu. Yunjin başını aşağı yukarı sallarken "güzel"dedi.

Yunjin gitmeden önce "dikkat et ve bana gidince yaz"dedim. Yunjin "tamam sen de dikkat et" deyip gitmeye başladı.

Yunjin caddeye inip gözden kaybolana kadar bekledi Jungkook.

Tekrar bana döndüğünde direk "senin ne işin var bu siktiğim yerde" diye sordu.

Küfür etmesini beklemediğim için şaşırırken "ben-" diye başladım ama devam ettiremedim.

Jungkook "beni mi takip ettin" diye sordu. Başımı iki yana salladığımda Jungkook alayla gülüp "o zaman durum daha kötü çünkü sevgilim okul çıkışı boktan bir barda maç izliyor" dedi.

"sen de oynuyorsun"dedim fısıltıyla çıkan sesimle. "Siktir taehyung, çok istediğimden yapmıyorum herhalde. Sana ne dedim ben bu aralar meşgulüm dedim dimi, neden beni takip ediyorsun" diye sordu ısrarla.

"merak ettim çünkü"dedim yükselen sesimle. "yazışırken bir anda gidiyordun, buluşmayı geçiştiriyordun ve ben de merak ettim. Ama görüyorum ki sen gayet eğleniyorsun"

Jungkook gözlerini kapatıp derin bir nefes alırken "eğleniyor muyum"diye sordu.

Hemen "okulda kıvrılan dudakların hariç mimiğin oynamazken ordaki insanlara kocaman gülümsüyordun"dedim. Dolan gözlerimi engelleyememiştim ve pek de umrumda değildi.

Jungkook "ben bu siktiğim barda borç kapatmak için çalışıyorken sen nasıl bunları söyleyebilirsin" diye bağırdı.

Bağırmasıyla irkilirken bir adım geriye gittim ama Jungkook devam etti.

"kusura bakma 2 gün seninle ilgilenemediğim için ama herkes zengin doğmuyor"

Kırıldım.

Bu cümleyi gene ondan duymak kalbimi paramparça etti.

Dolan gözlerimden 1 damla düştüğünde dudaklarım aralandı. Gözlerim büyüdü ve kaşlarım kalktı söylediği şey ile.

Onu bunu yapmaması için uyarmışken, bununla ilgili kırgınlığım olduğunu bilmesine rağmen söylediği şeylere bir kez daha kırıldım.

Jungkook cümleyi bitirdiği anda sinirle gözlerini kapattı. Artık bana mı yoksa kendisine mi sinirliydi bilmiyordum.

Jungkook "taehyung-" diyerek konuşmaya başlayacakken "sorun yok" dedim ve minikçe gülümsedim.

"sonra konuşuruz"

Son cümlem bu olurken arkamı dönüp yürümeye başladım. Borç içinde olduğu ve istemeyerek o ring'e çıktığı ihtimali aklıma gelmemişti.

Kendime cok sinirliydim ama söylediği son cümleden sonra da üzülmüştüm. Jungkook'a sinirli kalamazdım zaten ama üzülmüştüm, hem de çok.

Ağlamamak için elimle ağzımı kapattığımda başıma bir anda giren ağrı ile olduğum yerde dondum.

İnleyerek yere çökerken arkamdan koşan adım sesleri duymuştum.

Beynimde tiz bir ses yankılanıp dururken çektiğim acının haddi hesabı yoktu.

Yerdeki bedenimin yanına çöken Jungkook hızla "ne oluyor, iyi misin" diye sordu.

Benim ise cevap veremeden gözlerim kapandı. Bedenim acıya dayanamamıştı, bayılmıştım.

Artık çekeceğim bütün acıları Jungkook'un görecek olması gerçeği ise beni yerle bir etmişti.












//

SELAMLAR

Jungkook niye öyle dedin ya :(

Taehyung'çum az biraz Miyeon'u dinleseydin şimdi sevişiyor olurdunuz :)

Yorum gelmesi için büyüye falan mı başlasam ☺️




cold as youWhere stories live. Discover now