Dışarda ağustos ayının bahşettiği muhteşem mehtap vardı, bugün türkiyeye dönen ekip soluğu hümeyranın evinde almıştı dünki kupalarıyla ilgili kendilerini tebrik eden antrenörleriyle final maçı için rakiplerini konuşuyor idiler bu konuşma yaklaşık 1.30 saat sürüp finaldeki rakipleri hakkına bilgi topluyorlardı
Hümeyra tüm takımı tanıtmıştı yalnızca biri kalmıştı;
"Son olarak kurucuları deniz ceylin atasert kendisiyle uzun bir süre çalıştım. İyi bir oyuncuydu ama iyi bir antrenör olduğunu söyleyemem yani bu takım sizin için kolay lokma, fakat ne kadar kolay olduğunu düşünsenizde karşınızdaki takımı çok da hafife almayın neticede kendisi adından söz ettiren bir takım."
Sözlerini tamamladığında ekibe döndü hepsi kendisini pür dikkat dinliyordu yüzünde bir gülücük kondu. Bu çocuklara güveni tamdı zaten o yüzden buradaydılar.
Çocuklar onaylar şeklinde başını salladıklarında artık konuşma bitmişti bu fark ettikleri için hepsi telefonlarına yöneldi. Kendisi ise yerinden doğrulup televizyona yansıttığı fotoğrafları bilgisayardan kapattıktan sonra yerine tekrar kuruldu ve kendisi de telefona daldı.
...
Kızlar evi (aynı akşam)
Ev üçe bölünmüştü bu aralar hepsinin hobisi oyunla ilgili çalışmaları bitirdikten sonra salonda birlikte eski derbileri izlemekti.
Şuan ise salonda duvara monte edilmiş televizyonun sağ tarafındaki koltukta üzerlerinde Galatasaray formasıyla Aylin ve Banu sol tarafta ise Fenerbahçe formasıyla Aybüke ve Asel vardı ecem ise üzerindeki Beşiktaş forması ile salonun ortasındaki sehpaya sırtını dayamış ayaklarını göğsüne çekmiş şekilde 2008'de oynanan fenerbahçe ve galatasaray derbisini izliyordu sonucunu bilmelerine rağmen neden bu kadar eski bir derbiyi izlediklerini anlamamanın verdiği sıkıntıyla ofladı.
Ortam birbirlerine laf atan arkadaşları yüzünden yeterince gürültülüydü ve o bu işe bir el atmalıydı;
"Arkadaşlar birazcık sakin olun artık ya, skor zaten belli açın internetten bakın ne bu kavga ya! bari yeni maçlardan izleseydik 2019 falan 2008 ne."
Bu isyanına karşılık arkadaşlarında birazcık acıma kırıntısı aramak için kafasını kaldırdı fakat direk gözlerine denk gelen yeşilliklerin sahibi olan Aylin kendisine adeta ateş püskürtüyordu gözleri ile, o sırada spikerin sesi duyuldu: muhteşem bir gooolll! fenerbahçe rakibinin karşısında 1 farkla öne geçiyor bu nasıl gol?!!''
işte bu evin birbirine geçmesi geçerli bir sebepti, yan koltukta tepinen fenerli arkadaşlarına baktı uzun uzun ecem, tekrar kafasını Ayline döndürmesine gerek kalmadan Aylin ani bir atakla karşı koltuğa sıçradı. ecem cebindeki hareketlilikle elini cebine attı. Ekrana bakmadan önce arkadaşlarına kısa bir bakış attı, en son Aylini Aybükenin üzerinde gördü. kafasını çevirip ekrana baktığında Ceylin hocam yazısına kısa bir süre baktıktan sonra aramayı yanıtladıktan sonra ayağa kalkıp balkona geçti arkasından kapıyı kapatırken seslendi telefonun karşısındaki kişiye
''Hocam bir sorun mu var?''
karşı taraf biraz duraksadı tane tane konuşarak durumu izah etmeyi amaçladı
'' Bir sıkıntı yok ama her an olabilir''
ecem kaşlarını çatarak konuştu:
'' neden hocam?''
karşı taraf bu soruyu bekliyor olacaktı ki hemen cevap geldi:
