1- Küçük Kızın Çığlıkları

17 4 2
                                    

"Ne bitmez işi varmış bu evin böyle?"

Yoongi yorgunluğunu atmak için kulübede ki minik tabureye oturmuştu. Yorgun bakışlarla kulübenin içini izlerken, yere yığdığı tozlu kitapların arasından sanki oraya özenle koyulmuş gibi duran, kan kırmızısı üzerinde siyan kabartmalı motiflerin bulunduğu kitap ay gibi parlıyordu. Bu kitabı 17 yıllık hayatında daha önce hiç görmemişti. 

Yavaşça yerinden doğruldu, kitaba doğru yönelirken annesinin onun adını seslenmesi ile kapıdan dışarı baktı. Annesi ortalıkta gözükmüyordu. Yanlış duyduğunu varsayarak önemsemedi. tekrar kitaba doğru yönelirken arkasında bulunan dolaptan takır tukur sesler gelmişti. Yoongi artık ufaktan korkmaya başlamıştı. Ayağı kalktığı sırada lamba patlamış, artık cidden korkmaya başlamıştı.

"Neler oluyo bu aptal kulübede? "

Telefonunun fenerini hemen açmıştı. Hızla arkasındaki dolaba çevirdi bedenini, açıp açmamakta tereddüt etmişti. " Ah cidden neden korkucağım? Çocuk muyum ben." Dolabın kapağını içinde oluşan hafif bir korkuyla açtı.

içerisinden karşısında yer fıstığı kemiren fareyi görünce içinden bir oh çekti. Fareyi umursamadan dolabın kapağını geri kapattı. Biraz etrafı toparlayıp düzenledikten sonra, sıra kitaplara gelmiş işine yarayabilecekleri seçip diğer kitapları geri dönüşüme verir ya da köpeği Holly için sayfalarından şapka yapardı.

"Burada ne çok tarih kitabı var böyle? Bu kitapları en iyisi Namjoon için saklamalıyım." Biraz öncesine ilgisini çeken o değişik kitap ortalıkta gözükmüyordu. Umursamadı.

Son kez ortalığı kontrol ettikten sonra eve girdi. Sonrası hızlıydı kısa bir duş almış, yemek yeyip biraz ders çalışmıştı. Rahat birşeyler giydikten sonra sıcağa aldırmayıp yorganı kafasına kadar çekmişti.

Bir türlü uyuyamıyordu. Sağa dönüyor, sola dönüyor yorganı yere fırlatıp yerde bile uyumayı denemişti. İçinde bir korku bir rahatsızlık hissi vardı.  Yerden kalkıp telefonuna uzandı. Saat gece 02.10'u gösteriyordu. Yorganını yastığını alıp yatağa sırt üstü tekrar uzandı. Gözlerini kapadı. Galiba uyuyacaktı. Ama tam dalıyor, gözleri doluyordu içinde büyük bir rahatsızlık hissi vardı.

Soğuk duvara yapışıp telefonuyla ilgilendi. Sıkıldıktan ve içindeki hissi umursamayıp uyumak için gözlerini kapattı. Tam baş ucundaki komidinden gelen ışıkla yavaşça oraya döndü.

Göz kamaştıracak derece yanıp sönen ışık 'bana bak' dercesine çekiyordu Yoongi'yi kendine. İçindeki rahatsızlık hissinin bir anda gittiğini hisseden Yoongi biraz daha yaklaştı kitaba. Anlamadığı şey bu kitabın burada ne işi vardı ?

İçini açıp bakmaya çok korkuyor, bir o kadar da bakmak istiyordu. Bakarsa rahatlayacağını hissediyordu.  Yavaş hareketlerle doğruldu. Yatakta oturur pozisyona geldi. Kitabın üstündeki o gümüş çıkıntıdan artık ışık gelmiyordu.

Yoongi kitabı eline aldı, kapağını açtığı anda ne olduğunu anlayamadan bedeninin her tarafına bir ağrı saplandı ve orada hareketsiz bir şekilde yere yığıldı. Gözlerini açamıyor, bedenini hareket ettiremiyordu.

Birden gözlerini açtığında sadece etrafı görüyordu. Acı bir kabus gibiydi. Birden sağına bakmaya çalışırken küçük bir kız çocuğunun elinde o kitaptan vardı ve Yoongi'ye uzatırken  Yoongi, sadece bakıyordu ne kitabı alabiliyordu, ne de konuşabiliyordu. Sadece görüyordu.

Küçük kız birden çığlık atıp "YAKLAŞIYOR YAKACAK BENİ, BENİ KURTAR BURADAN LÜT-" sözü yarım kesilirken, üstüne atılan meşale ile kız çığlıklar eşliğinde yanarken, sanki tek amacı o kitabı vermek ve saçlarını korumakmış  gibi acısını umursamadan Yoongi'ye doğru kitabı ittirip, saçlarını koruyordu.

▪︎LİTTLE DARK AGE▪︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin