11

143 11 27
                                    

Woojin sinirle evin kapısına vurmaya başladı. Duyduklarının Bay Lee'ye gitmemesi gerekiyor yoksa kıyamet kopardı. Ama Woojin sinirini Felix'ten çıkaracaktı.

Felix kırılacakmış gibi çalınan kapıyı açtığında karşısında Woojin'i beklemiyordu. Felix, Woojin'in gözlerine bakınca bir şeyler olduğunu anladı fakat Felix ne yapmıştı?

Woojin içeri girdiği gibi kapıyı sertçe kapattı ve kemerini çıkardı. "Demek eski ailene olanlardan bahsettin ha!? Bunun cezasız kalacağını mı sanıyordun!?" dedi ve Felix'in daha konuşmasına fırsat vermeden sırtına kemerle vurmaya başladı Woojin.

Felix buna daha önce alışmıştı. Bu yüzden canı eskisi gibi acımıyordu. Woojin kemerle vurmayı kesince Felix'in saçlarından çekip salona Felix'i fırlattı. Felix yüz üstü tam koltuğu köşesine başını çarparak düştüğü için anını çok kötü yarmıştı. Woojin, Felix'in saçlarını yine çekti ve Felix'e tokat atmaya başladı.

"SEN KİMSİNDE TAMAMEN İLİŞKİNİ KESTİĞİN İNSANLARA BABANIN YAPTIKLARINDA YA DA BENİM YAPTIKLARIMDAN BAHSEDERSİN!? KENDİNİ NE SANIYORSUN!?"

Woojin bağırdıkça bağırıyordu. Felix ise neler olduğunu çözmeye çalışıyordu. O sadece kızlara anlatmıştı. Hyunjinlere bir şey anlatmamıştı.. Woojin tokat atmayı kesti ve eline geçen ilk vazoyu Felix'in kafasına fırlattı. Felix işte o an daha farklı bir acı çekmeye başladı. Woojin sırayla kırılabilecek her şeyi Felix'e fırlatmaya başladı. Bazı şeyler Felix'e gelmeden düşerken bazıları Felix'in bedenine çarpıp Felix'in vücudu çizip parçalanıyordu.

Woojin artık bir şeyler atmayı kesip yerdeki cam'ı eline aldı ve Felix'in kolunu çekip üstüne 'Yaptığın şey cezasız kalmayacak' yazmaya başladı. Felix bedenine giren cam parçasıyla çığlık atmaya başladı. Felix'in canı daha çok acımaya başlamıştı.

"Burda bitmedi bu.." Woojin, Felix'in kolunu çekerek onu mutfağa getirdi ve çakmakla vücudunu yakmaya başladı. Evin her yeri Felix'in kanı ve acı dolu çığlıkları olmuştu.

Woojin yine hıncını alamamıştı bu sefer elinde bıçakla Felix'in bacağından sürükleyerek banyoya getirdi ve jiletle tek tek çillerini kesti. "BU İĞRENÇ ŞEYLERE ZATEN KATLANAMIYORDUM! KURTULMAK İÇİN MAZALETİM OLMUŞ OLDU!" Felix çillerini severdi çünkü Hyunjin onun çillerinin yıldızlara benzediğini söylerdi.

Woojin bu sefer bıçakla tam 38 yerinden Felix'i bıçakladı. Ev işkencenin başından beri Felix'in o yüksek çığlıklarıyla doluydu. Felix ölmek istemiyordu. Woojin ölmesini istiyordu. Ailesi Felix'i ve onun sevgisini istiyordu.

Woojin bir süre daha eline geçen her şeyle Felix'e zarar verdikten sonra evin kapısını kapatma zahmetine girmeyerek evden çıktı. Felix banyoda kanlar içindeydi. Kimse bilmiyordu nefes alıyor mu almıyor mu ya da yaşıyor mu yaşamıyor mu?

——————————————

Yeji ve Niki eve girdikleri gibi onları daha yeni yürüyen küçük kardeşleri karşıladı. "Abi aba neydeydinit?" Yeji küçük kardeşini kucakladı. "Burdayız tatlım.. Sen ne istersin bakalım?" Leo ablasına baktı. "Lilix babamı!" Dedi ve ellerini havaya kaldırdı. "Babay dediy hi gitsekmisiz!" Niki'nin yine gözleri doldu.

Leo her zaman Felix'i annesi gibi görmüş ve çok sevmişti.  Felix giderken özellikle Leo'nun uyumasını beklemiş ve o uyuyunca Leo'ya son kez ninni söyleyip gitmişti ki Felix gittiği anda ağlayarak uyanmıştı Leo.

Bir kaç saniye sonra merdivenlerden Hyunjin indi. "Hadi çocuklar arabaya bi bakalım bakalım Felix babanız nasılmış?"

Family-HyunlixWhere stories live. Discover now