Florya Premsesi

Champies'de Bir Akşam

24 Ağustos 2022

19'un da gerçekleşen Ümraniyespor maçını 0-1 kazanmıştık. Nur tam da tahmin ettiğim gibi kamuflajlarını giyinip silahlarını kuşanıp gitmiş ve maçı tribünden izlemişti. Ben o sırada nöbette olduğum iççin gidememiştim ama Nur, Kerem'e selamımı iletmişti. Nur'un uğruna Ümraniye'ye gittiği Umut Nayir maça hiç girmemiş, ve zaten maçı da biz kazanmıştık. Bunun üzerine Nur sinirlenmişti ancak bu siniri ilk defa iyi bir şeye yaramıştı. Çünkü maça Fatih ve İsmail ile gitmişlerdi ve maç sonunda Nur sıkılınca konu nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde Keremlerle buluşmaya gelmiş yani Umut'un oynamamasına sinirlenip nasıl konuyu kahve içelime getirdin anlatsana biraz Nur kuşum... Ve bugün erken saatte antrenmanları olması sayesinde akşam hep birlikte kahve içmeye gidecektik. Fatih muhteşem mekanını bizim için kapatmıştı. Vay canına beynimde yankılanırken çok havalı durdu. Sanırım Fatih gerçekten zengindi...

' Meli güzel bir şeyler giy ne bu ya sürekli aynı hemşire kombini. Elbise giysene yalvarırım. Sana çok yakışıyor. Altına da senin stilini bozmadan bir spor ayakkabı çekeriz.'

Durmadan konuşan bu kişi Nur'dan başkası değildi elbette. Aylardır olan muhabbetimizi tek bir maçta ileri bir seviyeye taşımıştı sağ olsun ama kıyafetlerime karışmasa daha iyi olacaktı. Ben bol kotlarım içime giydiğim t-shirtlerim ve renkli gömleklerimle çok mutluydum hem zaten hemşireydim işe Kalp Atışı Eylül gibi on santim topuklularla gidemezdim her gün... Nur ise tüm hayatı boyunca beklediği şeye sahip olmuştu. Çoğunlukla evden çalışıyordu ama dışarı çıkması gerektiğinde artık modası geçmiş olsa da umursamadan giydiği ince topuklu stilettolarını renkli blazer takımlarla tamamlıyordu. Yani bir hafta içerisinde İsmail'in işi yoksa kendisinin sadece 1 kere yayınevine uğraması gerekiyordu o yüzden süslenmesi kolaydı ama ben her Allah'ın günü sabah akşam çalıştığım için hanımefendi aramızda ki farkı kavrayamıyordu.

' Gerçekten mi Nur? Akşam akşam kahve içmeye elbise ile mi gideyim gerçekten? Saçmalama kızım ya hastaneye gitsem daha mantıklı durur. Tabi ki de pantolon giyeceğim bak erkeklerin hepsi eşofman giyip gelecek yazıyorum buraya. Sen de abartma o yüzden lütfen.'

' Ay aman be tamam. Ameliyatla al o pantolonları üzerinden e mi.'

' Bana diyene bak o blazer ceketlerin altına ne giyiyorsun sen? Etek mi? Pantolon değil mi onlar da? Ne yani renkli olunca sayılmıyor mu?'

' Aman Meli sen ne bakıyorsun bizim Nur'a Allah Allah. Sen nasıl rahat ediyorsan öyle giyin zaten önemli bir davete gitmiyoruz ya alt tarafı kahve içeceğiz.'

' Haklısın Rüvoş'um valla yine en aklı başındamız sensin.'

Uzun süren hazırlanma faslımızın ardından nihayet çıkabilmiştik. Nur bana elbise önerileri yaparken kapıdan ilk önce kendisi çıkmıştı ve altında eşofman vardı... Benim tahminen hangi noktada bu kıza şaşırmayı bırakmam gerekiyordu acaba...

...

' Hoş geldiniz! Ben ilk önce siz gelirsiniz sanmıştım ama erkekler erkenci çıktı.'(Fatih)

' İso Hakkoş biz de evden beri seni arıyoruz ablacım...'

' Pardon Nur abla ben size haber vermeyi unuttum idmandan sonra hemen geçtim.'

' Görüyoruz canım onu.' (Rüvoş)

' Ooo kızlar hoş geldiniz.' (Barış)

' Ay aman sen bir daha böyle cümle kurma olur mu rahatsız hissettim bir an. Sanki ortama getirilmiş karı kızı selamlıyorsun.' (Nur)

' Yok artık' Adımız çıkmış dokuza inmez sekize hesabı.'

' Ne yalan mı?'

' Yoo değil, haklısın kız.'