Florya Premsesi

Yeni Sezon'un Açılışı

6 Ağustos 2022

Nur sabahtan beri tepemde dört dönüyordu. Heyecandan sanırım kafamı falan kemirecekti. Heyecanının sebebi ise bugün 2022-23 sezonunun ilk maçı vardı. Beşiktaş kendi evinde Kayseri Sporu ağırlayacaktı. Bu maçın en önemli yanı ve Nur'u heyecanlandıran kısmı ise, Beşiktaş'ın yeni transferi Wout Weghorst'un Beşiktaş forması ile ilk resmi maçı olmasaydı. Nur'un heyecanının Weghorst'un yakışıklı olmasından değil de yetenekli olmasından kaynaklandığını varsayarak salondan kalkıp kendi odama geçtim.

Kerem ile gizli saklı geçirdiğimiz 1 haftanın üstünden tam tamına 2 ay geçmişti. Bu süreçte Barış ile Kerem ile konuştuğumdan daha çok konuşmuştum. İsmail takıma çok güzel uyum sağlamış hatta devre arası ya da sezon sonu A takıma geçişi çok olası görünüyordu. 2 ay içerisinde herkesi buna ikna etmesi çok bir başarıydı. Şimdi tek yapması gereken resmi maçlarda nasıl oynadığını göstermekti. Ardından transferi daha detaylı görüşülecekti. İsmail ise çoktan A takımdan Yunus, Barış ve Keremle görüşüyordu.

Bir iki kere pes atmaya Kerem'in evine, Barış ve Yunus ile Basketbol maçlarına ve bir kere de Barış ile kafeye gitmişti ki o sonuncudan pek emin değildim o yüzden bir daha Barış ile tek başına bir şey yapması Nur tarafından yasaklanmıştı. Nur son iki ay içerisinde menajer alemine çok dalmıştı ve bir çok şey duyuyordu. Yine bu ortama da sadece girmekle kalmamış, hakim olmak içinde elinden geleni yapmıştı. Resmen sanki sadece İsmail'i bekliyormuş gibiydi. Sisteme girişi ve ilerleyişi çoktan ayarlanmış da sadece futbolcu lazımmış gibi.

Nereden yaptığını anlamadığım bağlantıları sayesinde kendisine VIP kombine de ayarlamıştı... Bu kız Allah'tan yurt dışı ile bağlantılı ek iş yapıyordu yoksa onun bu masrafları için her sene karaciğerimizden birer parça satmamız gerekebilirdi. Ve bu maç için ısrar kıyamet beni de götürüyordu. Hadi ben neyse gidiyordum da Rüvoş'u niye bağıra çağıra götürüyordu anlamamıştım. Kız zaten ilgili değil de ve bizim ilgimizi de hep abartı buluyordu. Resmen kızı zorla vip de maça götürerek hayattan soğutacaktı.

Beni şaşırtan ise İsmail'in alelacele kimseye haber vermeden evden çıkması olmuştu. Bir garip davranıyordu son bir haftadır. Yine ne oluyordu acaba ve bana ne zaman söyleyecekti yoksa yine Kerem'e mi sormam gerekecekti...

' Meli ! Hadi geç kalacağız arabaya iniyorum ben hemen Rüvoş'u ara kapıda beklesin bizi.'

Ve evet araba da almıştık. Neyimize güveniyorduk bilmiyordum ama para tutmamaya karar vermiştik zaten dünyaya bir kere geliyorduk zaten Nur'un kombinesi ve Kartal Yuvası alışverişleri tutmamızı engelliyordu.

...

Buranın atmosferi cidden bir başkaymış. Çarşının dertli tinercileri bıkmadan yılmadan boğazlarını yırtmaya çoktan başlamıştı. Takım ısınmak için sahaya inmişti ve bize yakın bir yerde ısınıyorlardı. Televizyondan gördüğüm bir çok insanı canlı görmek gerçekten bambaşkaydı.

Bir Beşiktaşlının gözünden sahaya bakıldığında, sahada çok önemli isimler vardı, gerçekten de bir Beşiktaşlının gözlerini dolduracak cinsten önemli isimler. Mesela, şampiyonluk senesinde çok katkısı olmuş Ghezzal, hem şampiyonluğa katkı sağlamış hem de yüksek teklifler gelince biz Beşiktaşlıyız diyerek reddetmiş Rosier ve N'Koduou, Türk Futbol tarihinin en yüksek fiyatlı transferi olmuş ve Beşiktaş'a zamanında 22.5M euro kazandırmış ama yine sonunda ' Herkes bir gün evine döner ' diyerek Beşiktaş'a geri dönmüş Cenk Tosun, Fas milli takımının kaptanı Romain Saiss, genç yetenek ileride Beşiktaş'a hem maddi hem de manevi bir çok katkı sağlayacak olan Gedson Fernandes, Beşiktaş tarihinin en iyi kalecilerinden biri olan Fabri'den sonra henüz 17 yaşındayken 2.5 sezon onun yerini doldurmaya çalışmış Ersin, Beşiktaş'ın öz çocuklarından biri denen yetenekli ve gelecek vaat eden Kartal Kayra, Amerikan milli takımı oyuncusu Tyler Boyd ve elbette herkesin yüreklerini ağızlarına getiren ve muhtemel kalabalığın en büyük sebebi Wout Weghorst... Peki sahada bu isimler ve daha niceleri varken neden benim arkadaşım Necip diye ağlıyordu...