4. BÖLÜM

66 35 3
                                    

Leyla oldukça şaşırmıştı. Böyle bir şeyi hiç beklemiyordu. Ufak bir şaşkınlık anından sonra kadını kapıda beklettiğini fark etti.

-"Buyrun lütfen. Kusura bakmayın sizi de beklettim. Biraz şaşırdım. Buyrun içeri gelin."

-"Asıl siz kusura bakmayın. Öyle damdan düşer gibi bir anda evinize geldim."

Leyla şimdi mahcup olmuştu.

-"Olur mu öyle şey, estağfurullah. Benim ayıbım öyle beklettim sizi."

Bunlar konuşulurken kadın içeri geçmişti bile. Leyla onu koltuğa buyur etti. Kadın da elindeki kabı uzatarak ekledi.

-"Annem börek yapmış. Size de gönderdi. Bizim buralarda yeni gelen komşulara böyle yapılır, yardımcı olunur. Biz de sizi tek başınıza bırakmak istemedik."

Leyla'nın gözleri dolmuştu. Böyle incelikler onu oldum olası mutlu etmiştir.

-"Çok incesiniz, çok teşekkür ederim. Ne yalan söyleyeyim ben de tam yemek söylemek üzereydim."

Eylül gülümsedi. Leyla öğretmenin mutlu olması onu sevindirmişti.

-"Kalbiniz temizmiş desenize."

Leyla artık insanlarla sizli bizli konuşmaktan sıkılmıştı. Bu başlangıcı Eylül ile yapabilirdi sanırım.

-"Sizin için de sakıncası yoksa sizi bizi kaldırsak olur mu?"

Eylül de derin bir nefes verdi.

-"Al benden de o kadar. Bu arada tanıştığıma çok memnun oldum. Daha fazla kalmak isterdim ama sen de yorulmuşsundur. Yemeğini ye dinlen. Yine görüşürüz inşallah. Artık buralardasın ne de olsa. Babam seni pek bir sevmiş. Annem de öyle görmeden içi ısındı. Bizim buranın insanı okumuş insana pek bir kıymet verir. Değerli, önemlidir onların gözünde. Bizim Barış da öyle. Kasabada sevmeyen, tanımayan yoktur onu. Herkesin her işine koşar sağ olsun. Seni de herkes bağrına basacaktır. O yüzden şaşırma elinde bir yemek kapla kapına gelenlere."

diyip güldü Eylül. Haklıydı. Kasaba insanı severdi böyle insanları. Vatana millete hayırlı evlatlar onların gözünde çok değerliydi. Leyla buna sevinmişti. Sanırım artık bu gibi durumlara alışması gerekiyordu.

-"Tekrar çok teşekkür ederim Eylül. Gerçekten artık sizin aileye çok mahcup oluyorum."

Eylül uzanıp Leyla'nın eline dokundu.

-"Olur mu öyle şey? Lütfen duymamış olayım. Hadi sana afiyet olsun. Yine görüşürüz. Hayırlı olsun demeyi de unuttum. Hayırlı uğurlu olsun inşallah öğretmenliğin."

-"Sağ ol, iyi akşamlar."

Leyla Eylül'ü uğurladıktan sonra büyük zevkle gelen böreği yedi. Gerçekten tadı çok güzeldi. Ona annesini hatırlatmıştı. Gözleri dolmuştu. Daha şimdiden ailesini özlemeye başlamıştı bile. Aklına gelmişken onları aramaya karar verdi. Annesini bu sefer görüntülü arayarak evi gösterdi. Annesi pek bir beğenmişti yeni eşyaları. Eksik olan şeyler de gözünden kaçmamıştı.

-"Kızım halı almamışsın hala. Vallahi kışın donarsın bak yarın git halı da al eve."

Leyla gülümseyerek cevapladı.

-"Tabii ki alacağım anne. Ama bugün ancak mutfak eşyaları, ıvır zıvır şeyleri alabildim. Tek başıma zor oluyor ama buradaki insanlar sağ olsunlar, her konuda yardım ediyorlar."

Annesi bunu duyduğuna çok sevinmişti.

-"İyi iyi. Allah razı olsun hepsinden. Bak baban da burada selam söylüyor."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Uzun Bir YolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin