0.8

60 5 10
                                    

'HASSİKTİR!'




'Ahh, rahatlamak için çok zamanım yok'

Odama girer girmez müstakbel erkek arkadaşımla tanışmak için gergin bir şekilde hazırlanmaya başladım. Erkeklerin nelerden hoşlandığı konusunda en büyük uzman değilim ama şık görünmek için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Aynaya hızlıca baktığımda, merak etmeye başladım

'Umarım tatlıdır'

'Daha dışa dönük, arkadaş canlısı bir tip mi olacak?'

'Belki de sessiz bir kitap kurdudur?'

Her halükarda, endişemi üzerimden atamıyorum

'Böyle birlikte zorlanmak garip olacak...'

İşim bittiğinde, babamla dışarıda buluştuk ve restorana yola koyulduk. Araba yolculuğu tamamen sessizdi. Aynı nedenden dolayı sessiz olmasak da ikimiz de açıkça gergindik

~~~

Restoran oldukça hoş görünümlü bir yerdi ama düşündüğümden daha rahattı

"Gerçekten süslü yerlerden birini bekliyordum. Belki Bay Lee cimri biridir?'

İçeri girmeden önce babam bana döndü ve fısıldadı

"Han, söylediklerine çok dikkat etmeyi unutma. Patronum herhangi bir saygısızlıktan hoşlanmaz"

"Benim için endişelenme baba. Her şey tamamen kontrolüm altında!"

"Umarım"

İçeri girip Bay Lee'nin masasına giden yolu bulduk. Attığım her adımda endişemin arttığını hissedebiliyordum. Ama aynı zamanda heyecanlanıyordum. Yeni erkek arkadaşımla tanışmama dakikalar kaldı, kendime engel olamıyorum. Ama masaya varır varmaz kalbimin sıkıştığını hissettim

'Siktir git'

"Ah, Bay Han! İşte buradasınız"

'Mümkün değil'

"Ve sen Jisung olmalısın"

"E-evet..."

"Bu benim oğlum"

'Yok artık! Mümkün değil!'

"Minho"

"İkinizle de tanıştığıma memnun oldum!"

Mini Flashback

Bize parlak bir şekilde gülümsedi ama Hyunjin'e sataşırken yaptığı küçümseyici alaydan başka bir şey göremiyorum

Flashback end

'Bu olamaz. Bu bir şaka olmalı, değil mi? Bu canavarın benim sözleşmem olan çocuk olmasına imkan yok!'

"Ben de tanıştığıma memnun oldum. Han merhaba de"

'Gerçekten oluyor...'

"M-merhaba. Ben Han Jisung"

Kendimi bu çocuğa karşı kibar olmaya zorlarken ruhumu ezen bir acı hissettim. Gülümsemesi genişledi. Görünüşüne rağmen, bundan zevk aldığını söyleyebilirim

"Gergin misin? Anlaşılabilir. Bana Minho'nun insanlar üzerinde böyle bir etkisi olduğu söylendi. Lütfen otur"

Babam patronuna en yakın koltuğa oturdu, bu da bana tek bir seçenek bırakıyor--

Minho'nun yanındaki boşluk...

Kendimi oturmaya zorlamadan önce bir an tereddüt ettim. Vücudum sertleşiyor. Bana baktığını görmek için ona doğru baktım. Bakışları belli belirsiz tehditkardı, sanki hiçbir şey denememem için beni uyarıyor gibiydi. Yoksa bana meydan mı okuyordu? Fısıldamak için babama doğru eğildim

"Baba, bunu yapmamın hiçbir yolu yok! Bu çocuk korkunç!"

Bana hem kızgın hem de şaşkın bir bakışla baktı

"Neden bahsediyorsun Han? Onunla daha yeni tanıştın!"

"Hayır baba, onunla daha önce tanıştım. O--"

Bay Lee boğazını temizledi. Babam tekrar dik oturdu ve zorla gülümsedi

"Bunun için üzgünüm, efendim"

"Bizimle paylaşmak istediğiniz bir şey var mı?" direkt bana baktı

"Bay Lee, kusura bakmayın ama bu anlaşmayı kabul edebileceğimi sanmıyorum"

Babam öfkeyle öksürmeye başlarken, Bay Lee bana kaşlarını çattı

"Peki bu neden?"

"Çünkü o kılık değiştirmiş bir canavar! Konumunu ve gücünü insanlara zorbalık yapmak için kullanıyor ve öğretmenler bu konuda hiçbir şey yapmıyor! Okuldaki herkes ondan korkuyor!"

Cümlemi bitirirken ayağımda keskin bir acı hissettim ve bağırmaya başladım--
Ama Minho şok içinde nefesini tuttu ve tüm dikkati başarılı bir şekilde ona yöneltti

"Ne?!"

'Ne oluyor be?! Üzerime bastı!'

"Saçmalık! Benim Minho'm asla böyle bir şey yapmaz!"

'Az önce yaptı!'

"Onu başka bir çocukla karıştırıyor olmalısın"

Minho iri, ceylan benzeri gözlerle babasına döndü

"Neden böyle iddalı şeyler söylüyor baba? Yanlış bir şey mi yaptım? Yeterince yakışıklı değil miyim?"

Babası gözlerinde bir öfkeyle bana döndüğünde Minho'nun dış görünüşü hemen büyüsünü yaptı

'Siktir yah! Malesiya'ya geri gönderileceğiz, değil mi? Bu durumu hızla dağıtmalıyım...'

"Bay Lee, tüm saygımla..."

"Efendim! Dosyalamamı istediğiniz raporları söylemeyi unuttum!"

Babam konuşmamı engellemek için sohbeti bölerken rahatlayarak derin bir iç çektim

'Çok teşekkür ederim baba... Hiçbir şeyim yoktu'

☆☆☆☆☆

Hanji yürek yemiş maşallah xkxjkxns

My sweet bully /minsung/Donde viven las historias. Descúbrelo ahora