0.2

94 4 6
                                    

'Umarım yeni erkek arkadaşım Minho'nun yarısı kadar harikadır...'

~~~

Minho bana kütüphaneyi ve kafeteryayı gösterdikten sonra spor salonuna doğru ilerledik

Mekanın sabah voleybol antrenmanı yapan öğrencilerle dolu olması beni şaşırttı

"Vay canına, kulüp bu kadar erken antrenman yapıyorsa oldukça yoğun olmalı"

"Ah, voleybol kulübü mü?"

"Evet, takım kaptanları bu konuda son derece ciddi. Doğrusu onlar için biraz üzülüyorum"

Ben Minho'yu dinlerken, bir voleybol topu bize doğru sıçradı ve az önce beni ıskaladı

"E yuh!"

"Ops"

Topu almak için eğildim, sonra üyelerden birinin onu almak için bu tarafa doğru koştuğunu gördüm. Bizden oldukça uzakta durdu

"Bunun için üzgünüm. Top bir anda benden kaydı"

"Merak etme, zarar yok"

Minho'nun yönünden gelen sessiz bir homurtu duydum

'Sesi... sinirli gibiydi?'

Topu havaya fırlattım ve çocuğa geri verdim, o da topu kolaylıkla yakaladı. Topa sarılarak geniş bir sırıtış gösterdi

"Teşekkürler! Güzel atıştı"

Soruyu sorduktan birkaç dakika sonra gülümsemesinin yerini şaşkın bir şekilde bana dikilmiş bakışları aldı

'Niye böyle bakıyor bu si-'

"Uh, yüzümde bir şey mi var??"

Çocuk dalgın bir şekilde gözlerini kırpıştırdı
"Oh hayır! Önemli değil, üzgünüm!"

'Ha götüm, kesinlikle öyledir'

"Tamam..."

"Önceki sorunuza cevap vermek gerekirse, hayır. En azından artık değil"

"Kore'den taşınmadan önce oynardım ama oldukça paslandım"

"Pekala, yeniden başlamak istersen, bizi nerede bulacağını biliyorsun!"

'Takım kaptanı olmalı. Çok hoş ve tatlı görünüyor ama...'

Adını sormadan önce, Minho yüksek sesle boğazını temizledi

"Her neyse! Acele etmeliyiz, Han"

"İlk günden derse geç kalmak istemezsin!"

Minho kıkırdadı ve beni uzaklaştırdı. Kapıdan çıkmadan hemen önce voleybolcu çocuğun bana bir kez daha meraklı bir bakış attığını gördüm

'Belki o kontrattaki çocuk onun gibi eğlenceli, sportif bir tip olur...'

'Bununla çalışabilirim'

♧♧♧

Tur, sınıfımın hemen dışında sona erdi. Minho bana döndü, hala parlak bir şekilde gülümsüyordu. Koridorda başka kimse yoktu

'Herkes sınıfta olmalı...'

"Ve buda sınıfın ki, bizim turumuzda burada bitiyor"

"Güzel. Tur için teşekkürler, Minho. Bu gerçekten ilginçti" diyip en tatlı gülümsememi sundum. Minho ise nedensizce? sırıttı

"Beni bu kadar süzmene rağmen bir şey hatırlasaydın şaşırırdım, Han"

'Ha? Bu ses tonu da ne?'

Kafa karışıklığı içinde tereddüt ettim
'O... biraz farklı davranıyor'

Birkaç dakika sonra, hiçbir şey olmamış gibi normal bir şekilde konuşmaya devam etti.

"Neyse! Aceleyle içeri girmelisin"

"Ah... tabi"

'Belki de sadece benim hayal gücümdü?'

°°°
Minho sınıfın kapısını açtı ve beni içeri aldı. Beklendiği gibi sınıf arkadaşlarımın neredeyse tamamı erkekti. Birkaçı bana bakıyor ama çoğunlukla hepsi kendi sohbetleriyle meşguldü. Biri hariç--
Odanın arka köşesinde, tek başına sessizce oturan çok sevimli ve eşsiz görünümlü bir çocuk gördüm. Merhaba demek için ona yaklaşmaya başladığımda, Minho kolumdan tuttu ve fısıldamak için eğildi

"Hey... son bir şey daha var. Orada tek başına oturan çocuğu görüyor musun? Mesafeni korumalısın"

"Gerçekten mi? Neden?"

"O çocuk kötü haber. Beladan başka bir şey değil"

Öfkeli bir of çekti. Ama bir kez daha, neşeli tonu neredeyse anında yeniden ortaya çıktı

"Sadece bir tavsiye. İlk günün tadını çıkar!"

Minho başka bir şey söylemeden sınıftan çıktı. Dikkatim köşedeki yalnız çocuğa döndü. Tekrar benim olduğum tarafa baktı, sonra mahcup bir şekilde bakışlarını kaçırdı

'O kadar da kötü görünmüyor...'

'Merhaba dersem en kötü ne olabilir ki?'

~~~

Düşüncelerinizi cidden merak ediyorum

Şu garibana yorum atın yav🥹

Hadi öpüldünüz muah<3

My sweet bully /minsung/حيث تعيش القصص. اكتشف الآن