Korkutucu Kar

28 8 12
                                    

                                            ✯✯
Donuyordum. Kelimenin tam anlamıyla donuyordum. Bulut yüzünden bu karda dışarı çıkmıştık ve şuan o gayet keyifli bir şekilde yürürken ben soğuğu bütün hücrelerimle hissediyordum.
"Üşüyor gibisin. " oo Einstein selam Einstein!
"Aa ciddi olamazsın. DONUYORUM. " Son kelimeyi bağırarak söylemiştim. Ama Bulut gülüyordu.
"Koşalım mı ?" Aynen kanka ya sonra yerde resmimiz çıksın.
"Saçmalama. Bu karda bi düşersek hem hayatımız hem de şaftımız kayar."
"Deneyip görelim. " Bulut'un böyle demesiyle koluma girip koşması bir olmuştu.
"Düşeceğiz ya yavaş !" Ben endişelenirken Bulut gülüyordu.
"Ya yavaşlasana biraz ayağımız kayac-" Cümlemi bitirmeden yere kapaklanmıştık. Bulut yüzünden şuan yeri selamlıyorduk.
"Ya ben sana düşeceğiz dedim ama ya bak işte sümük gibi yere yapıştık. Off dizlerim." Diye söylenirken Bulut gülüyordu. Elimde kalacak bu çocuk.
"Kalk lan bir şey olmaz insan dediğin düşe kalka büyür." Çocuk olmasın o .
"Hadi beni geçtim , sen daha ne kadar büyümeyi planlıyorsun acaba?" Ben bunu söylerken Bulut hala gülüyordu. Sonunda yerden kalkmayı başardığımızda bu sefer kol kola girerek yavaş yavaş yürüyorduk. Bulut'un kısmetimi kapatması dışında bir sorun yoktu ama bu pek de sıkıntı değildi çünkü sevgililerle pek aram yoktu.

Sonunda eve geldiğimde çok yorulmuştum. Hemen yukarı, odama çıkıp üstümü değiştirdim. Üzerimi değiştirirken dizlerim mosmor olmuştu. Allah'ın cezası Parçalı Bulut. İçimden Bulut'a saydırırken annemin evde olmadığının farkına yeni varıyordum. Hemen telefonumu açtığımda bildirim yağmurunda olduğunun farkında bile değildim. Bildirimler tabiki de Bulut'tan gelmişti:

15 cevapsız arama
17 yeni mesaj

Zorla telefon numaramı almıştı. Ama bu kadar bildirim biraz fazla değil miydi ? Mesajları açtığımda sadece 17 tane 'Güneş' yazıyordu.
Bu çocuk iyi mi ? Cevap vermemle birlikte Bulut sanki pusuda bekliyormuş gibi Hemen cevap verdi :

+efendim
-nerdesin sen?
- kaç kere aradım farkında mısın?
-çok merak ettim. Mahallenizin tekin olmadığını söylemiştin.
+iyiyim
-🤦🏻

Daha ilk günden bu kadar yakınlık garip değil miydi ?
Boş mesajlaşmamızın Sonunda annemi aradım. Üçüncü çalışında annem telefonu açtı. " anne nerdesin eve geldim yoktun." Hemen konuşmaya başladığımda annemden ağlamaklı bir sesle şu cevap geldi : " Malatya' da ki Neriman Yengen vefat etmiş onun taziyesine gidiyorum. Bir kaç gün orda kalıp gelirim ."

Bu kadın ciddi miydi ? Kıyafet değiştirir gibi şehir değiştirmişti . Hem de haberim olmadan!
"Anne insan bi haber verir. Ayrıca bu kadar şom ağızlı olma sabah içimde kötü bir his var demiştin. Şimdi de kadın vefat etti." Anne sözü dinlenmeli bundan sonra Annem ne derse o yoksa mazAllah bi beddua eder ömür billah mutluluk görmem.
Annemle biraz daha konuşup telefonu kapattım. Saat çoktan 20.18 olmuştu. Kendime büyükçe bir ekmek arası hazırlayıp yatağıma geçtim. Sabah erken kalkacağım için erken uyumalıydım.
                                                ✯

Alarmın sesini duymamla beraber sabah olduğunu anlamıştım. Hızlıca yataktan kalkıp hazırlandım. Kahvaltımı hazırlarken Bulut'tan bi mesaj gelmişti:

-Bugün benim doğum günüm. Hem sarhoşum hem yastayım. Bir bar taburesi üstünde.. Bugün benim doğum günüm yeni kankam gece 12 de kutlamanı beklerdim. Dün hatırlatmıştım ama unutmuşsun çok kırgınım şu an.

Bulut'tan gelen şarkılı mesajı biraz düşündüm. Evet dün konuşurken bana doğum gününün olduğunu söylemişti. Kutlamayı unutmuştum. Bir yıl trip atar şimdi bu.
Hemen olayı toparlamak için hızlıca mesajına cevap yazdım :

+Aman kimler doğmuş bugün canım arkadaşım mı doğmuş bugün. Dün unutmuşum kusura bakma canım arkadaşım okulda tost ısmarlayarak affettiririm kendimi olur mu?

Biraz fazla yalakalık yapmıştım çünkü bunun acısını çok kötü çıkartırdı ve bu sefer yapabilecek bir anlaşma da yoktu .
Bulut "bakarız. " cevabını verdikten sonra hızlıca evden çıktım. Okula vardığımda Bulut'un dışarıda beni beklediğini gördüm. Hemen yanına ulaştığımda yalandan bir sarılma gerçekleştirip doğum gününü kutladım. İçeri girdiğimizde sınıfta sadece 12 kişi vardı bugün de sınav vardı. Herkes yeni yeni geliyordu. Muhtemelen sınav olup gideceklerdi. Biz de öyle yapacaktık. Bulut ile arkaya gectiğimizde zil çaldı ve öğretmen içeri girdi. Sınavımız 3. Dersti. 2 Dersi de bitirip 3. Derse geldiğimizde hala sınıfta 14 kişiydik. Dışarıda korkutucu bir kar yağıyordu okulun şu an kapalı olması ve bizi eve yollamaları gerekiyordu ama öyle bir durum hala söz konusu olmamıştı .

Öğretmenimiz içeri girdiğinde elinde bir çanta taşıyordu. Bu kadını hiç sevmezdim, çok korkutucu görünüyordu. İçeri girip Kapıyı kilitlediğinde hepimiz ayaklanmaya başladık. Bulut, " bir şeyler oluyor."dediğinde içeri giren kimya öğretmenimiz Duygu bağırarak konuştu:
"Hemen oturun yerinize beni çıldırtmayın. Okulda kimse yok boşuna bağırmayın da . Okul kar yüzünden tatil oldu herkesi evlerine yolladılar. Sizler hariç sizi ben bilgilendireceğim dedim ama artık burda esirimsiniz. Okul bir hafta daha tatil yani sizinle bir hafta işim var." Duygu'nun böyle konuşmasıyla beraber tüm sınıf çığlıklar atmaya , ağlamaya başladı. Herkes kapıya doğru koşarken ben ve Bulut tam gideceğimiz sırada bir çığlık sesi geldi ve başkan yere düştü. Koşarak yanına ulaştığımızda boynunda saplı bir sekilde duran iğneyi görünce herkes çığlık atarken Duygu konuşmaya başladı :
"Oturun yerinize dedim size . Tek bir kişi daha sözümü dinlemezse aynısını size de yaparım hadi herkes yerine . Hepinize yetecek kadar doz var." Bu konuşmadan sonra hızlıca yerlerimize geçtik. Bulut ile konuşmaya başladım.
"Bir sorun olduğunu biliyordum. Bu karda okulun tatil olması gerekiyordu zaten. Ne yapacağız şimdi? "
"Bilmiyorum ama bi şekilde kurtuluruz. En azından ailelerimiz bizi merak eder." Bulut bunları söylerken annemin burda olmadığı aklıma gelmişti.
"Benim annem burda değil ki eve gitmesem bile fark etmez. " Biz konuşurken Duygu sınıftan çıkıp kapıyı tekrardan üstümüze kilitledi. Birazdan dönerdi muhtemelen. Kimsenin ayağa kalkıp kapıyı kırmaya cesareti yoktu. Ben bunları düşünürken Bulut'tan cevap geldi:
"B-benim de babam iş için yurt dışına çıktı. " neler oluyordu ? Birden ayağa kalkıp tüm sınıfa bağırdım. "Ailesi burda olan var mı ?"
Kimseden cevap gelmedi. Neler oluyordu ? Bizi özenle seçmiş olamazdı değil mi ? Olamazdı.

****

Merhabalarr herkese. Bu bölüm biraz daha heyecanlı ve uzun bir bölüm oldu. Artık daha uzun yayınlayacağımı söylemiştim. Bu biraz daha kısa ama uzatmaya çalışıyorum. 
Bölümü nasıl buldunuz?

Yıldızlarda Buluşmak Üzere Where stories live. Discover now