Definitely

32 10 7
                                    


Selamlar!!

Taehyung


Bildirimleri görmezden gelerek telefonumu bir kenara attım.

 Siyah dar bir pantolon üstüne de siyah renkli T-shirt giydim. 

Elimle aldığım ilk şeyler onlardı. Bugün kıyafetlerim için ayrı bir özen göstermedim. Aslında kılık kıyafet benim için çokça önemlidir. Ama bazen böyle kafa karışıklıkları oluyor.

 Uğraşmak isemiyorum. 

Üstümü değiştirdikten sonra istemeyerek telefonumu elime aldım.

 Suga tam 17 kez aramıştı.

 Telefonumu hep sessizde kullanırım. Bu yüzden arama kayıtlarını duymamıştım. 

Derin bir nefes verip Suga'yı aradım. 

Telefon 2. kez çaldıktan sonra arkadan bir ses duydum. Birden gelen bu sesle ürkmüştüm. Telefonu elimden bırakıp sesin geldiği yöne doğru gittim. Ses, Güney yönüne bakan pencereden geliyordu. Koşarak pencereyi açtım ve aşağıda sırıtarak bana bakan Suga'yı gördüm. Yine şaşırtmamıştı. Pencereden bakmaya devam ediyordum. 

İkimiz de sessizdik.

 Suga'nın sessiz olması beni şaşırtıyordu. Normal de hiç susmazdı.  Bir yere odaklanmış gibiydi.  Baktığı şey her neyse ilgisini çekmiş gibiydi, dikkatle inceliyordu. 

Sessizliği bozan şey Suga'nın kalın sesi oldu. Sesi sabahları daha kalın çıkıyordu, hoştu.

''Tae! Bisikletini neden dışarıda bıraktın?''

''Of, unutmuşum yine.''

''Yaşlandın sende'' Dedi ve büyük bir kahkaha patlattı. 

Gözlerimi devirdim ve pencereyi kapattım. Telefonumu ve anahtarlarımı aldım. Koşar adımlarla dışarı çıktım. 

Bisikletime binerken ''Okula ilk varan diğerine yemek ısmarlar.''

''Paranı şimdiden hazırla o zaman.'' 

Tam pedallara asılacaktım ki bisikletimin direksiyon kısmında yeşil  postite yazılmış bir not gördüm. 

Suga çoktan gitmişti, ben ise olduğum yerde kalıp postite bakıyordum. 

Elimi yavaşça kağıda götürdüm. Yüzüm kaskatı kesilmişti. Kağıtta yazan şeyleri okuduğum anda kalbimde bir sıkışma hissetmiştim.  

Bu kağıt Jimin'den gelmişti. 


Bu bölüm kısa oldu sıkıldım çünkü... 

İyi günlerr.

Coincidence? DefinitelyOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz