6.Bölüm

899 19 2
                                    

Arkadaşlar şimdiden söylüyorum bu kitab benim değil. Işıl Işık'ın kitabı. Işıl Işık'a sayqı duyuyorum bunun için istemezse yazmam:)



Emris ve Sedat ağaçların arasından ilerleyerek ormanlık alandan çıktılar. Beyaz Eve giden yolu buldular. İlk rampayı tırmandılar. Evin girişine dönen yola sapacakları sırada Sedat duraksadı.

"Şefim Allahını seversen azcık soluklanalım yav!"

Emris yine oralı olmadı. "Hadi Sedat. Zaten geldik" Sabah yurüyüşlerini ve sporlarını aksatmayan genç komiser, meslektaşlarının çoğuna göre çok daha atletik bir yapıya sahipti. Uzun boyu, adımlarının da büyük olmasını sağlıyordu.

Nefes nefese kalan Sedat, "Sen yolun ucuna kadar yürü şefim.

Ben buradan kendimi yokuş aşağı bırakırım. Yuvarlanarak sana

doğru gelirim. Sen beni tutarsın," dedi. Emris hızlı adımlarla ilerlerken bir kahkaha attı. "Bak sabahtan beri yaptığın en iyi espri buydu!"

Sedat, "Adam espri yaptığımı sandı iyi mi? Halbuki ben gayet ciddiydim," diye arkasından söylendi.

Emris, tam Beyaz Ev'in kapısına ulaşmak üzereyken birden irkildi. Karşılarına elinde küreği ile Bahçıvan Nurettin çıktı. Elindeki kürekle Emrise saldıracak gibiydi.

"Siz de kimsiniz? Ne arıyorsunuz burada?"

Emris hemen geriye doğru bir iki adım attı. Birkaç metre arkasında duran Sedat, "Bismillah!" diye bağırdı ve elini silahına götürdü. "Siz de kimsiniz? Ne anıyorsunuz burada?"

Emris, bir yandan her an silah çekmek için hazır bir şekilde, "Dur amca, polisiz!" dedi.

Bahçıvan Nurettin saldırı pozisyonunda bir adım attı. Bunu gören Sedat, anında tabancasına davrandı. Belindeki tabancanın kabzasını tutarak kendini Emris'in önüne attı. "Şefime saldırmayı aklindan bile geçirme!"

Emris, "Sedat dur, ne yapıyorsun!" diyerek Sedat'a kızdı. Ardından Nurettine dönüp, "POLIS! POLIS!" diye bağırdı. Nurettin sonunda duymuştu. "Polis mi?" diye tekrar etti. Sedat namlusunu doğrultmak için bir şekilde bekliyordu. Emris hemen rozetini çıkardı ve Nurettine yaklaşarak gösterdi. "Polis, evet polis!"

Nurettin rozeti gördükten sonra, "Şu da göstersin!" dedi, "Aynca silahını çıkaracakmış gibi beklemesin. Utanmadan yaşlı bir adama silah ma çekecekmiş?"

Sedat, "Çattik belaya!" diyerek söylendi. Tabancasını tuttuğu elini çekti ve rozetini çıkardı Nurettin'in gözüne doğru yaklaştırdı.

"Kulaklarım iyi duymuyor diye kör muamelesi yapma şişko he rif. Gözümün içine sokma!"

Sedat, "Ne aksi bir adam çıktın sen be!" diyerek karşılık verdi. Emris araya girip, "Tamam uzatmaya gerek yok," dedi ve Nurettine döndü. "Bizim burada yetkili birisiyle görüşmemiz gerek."

"Eren Bey Eren Bey Beyaz Ev'in yeni sahibi Içeride. Onunla

Nurettin daş kapays açti ve yolu tarif etti. Emris ve Sedat bahçeye girdiler. Havuzlu süslemelerin arasından evin büyük girişine ilerlediler.

Sedat, lik çalarak, "Vay anasini," dedi. "şefim evin büyüklü günü görüyor musun?" Emris, "Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmaş" diye karşilik verdi.

Sedat, "Zaten böyle bir yeri istemem ben şefim. Kışın ne bok yiyeceksin? Buraya kombi mombi dayanmaz. Aylık en az iki milyon TL doğalgaz faturası gelir," dedi.

Emris, "Ulan Sedat hayallerin bile fakir," diye gülümseyerek karşilik verdi, "evin sahibi oldun da isitması mı kaldı?"

Sedat, "Öyle deme şefim, buraların isitması gerçekten büyük problem..." diye boş muhabbeti uzatacakken Beyaz Ev'in kapısı açıldı. Halil kapının eşiğinde karşıladı. "Buyurun, nasıl yardımcı olabiliriz?

TÜNELDEN ÖNCEKİ BEYAZ EVWhere stories live. Discover now