"Lanetlerimin ağzında bu denli dolanan çocuğu görmeye geldim."
*****
Ryomen Sukuna, lanetli enerjisi ve özel gücünden dolayı Amane'yi yanında tutup gücünden faydalanmak ister. Onu lanetlerine Kraliçe olarak tanıtsa bile Amane sadece Sukuna'dan kurtu...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
____________________
"Gecenin bu saatinde ne yapıyorsun burada? Uyuyor olman gerekirdi."
Sukuna'nın sesi ezberlemeye çalıştığım mühürden dikkatimi dağıttığında çatık kaşlarla ona döndüm.
Etraftaki küçük mumun aydınlattığı ışık koca cüssesini epey bir gizlemişti. Yüzünün ise sadece belli bir kısmı gözüküyordu. Bu lanet çok ürkütücüydü.
"Yatağımda olman gereken saatte burada bu aptal kitapları mı okuyorsun? Sana daha iyi şeyler öğretebilirim. Burayı kullanmana izin vermem bir hataydı." Sinir ve gerginliği yansıtan ses tonunu es geçerek onu bir süre inceledim.
"Burada bulunup kitap okuduğum süre boyunca beni rahatsız etme."
Yeni uyandığını belli eden saçları ve dağınık kıyafetinden gözlerimi alıp tekrar kitaba yöneldim.
"Ben kalkmadan yataktan kalkmanı istemiyorum. Kralını yatakta tek bırakmamalısın."
Tek kaşım istemsizce kalktığında "pardon? Kim olduğunu sanarak bunu söylüyorsun?" diye söylendim. Onu gerçekten kral olarak görmediğimi anlamıyor muydu?
"Ah, birkaç saat önce olanları bu kadar çabuk unutacağını düşünmezdim. Seni iyi hissettirdiğimden emindim oysa ki."
Yüzüme basan sıcaklıkla birlikte üzerime eğilen bedenini ittirdim. Vücudunu bana yaslayıp masada açık duran kitapta gezdirdi bakışlarını.
"Ateş mi? Pek sana uymaz ancak istiyorsan sana öğretebilirim."
Ateş de kullanabiliyor muydu? Kaç tekniğe sahipti? Tüm tekniklerini kullanmadığı halde bile bu kadar büyük güce sahipti.
"Sana ihtiyacım yok. Buraya kadar tek başıma geldim, öyle de gideceğim."
Başımın üstünde çenesini hissettiğimde bıkkınlıkla göz devirdim. Yapıyordu işte, yine bildiğini yapıyordu.
"Kitaplardaki mühürler kafa karıştırıcı olabilir, her şeyin en basitini sana öğreteceğimi söylüyorum işte. Hem tek taşla iki kuş vurmuş olursun."
İşaret parmağımı ritmik bir şekilde masaya vurmaya başladım. Fark ettiği gibi elini elimin üzerine koyarak hafifçe sıktı. Koca eli arasında elim yok olmuştu.
"Kazancım ne olacak?"
Kulağıma eğildi. Saçlarımı kulağımın arkasına ittirdikten sonra fısıldayarak konuştu. Sadece ikimiz vardık ne diye fısıldama gereği duyuyorsa.
