Merhaba:)
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Umarım beğenirsiniz.
Bölüm şarkısı: French Montana, Swae Lee - Unforgettable
Dolunay
Başlamadan önce buraya bir kalp💚
🌱
"Ölmem sana acı verecek olsaydı eğer, o zaman ölmezdim."
-Stefan Zweig
***
Kalpler kırılırdı. Kırılan kalpler onarılırdı.
Ama her kalp düzeltilemez.
Küçükken annem 'bir kalp kırıldığında, bir yıldız kayar' derdi.
Yıldızlar yok olurdu.
Ama kalpler...
Kalpler hassastır. Kalbinin kırıldığını tüm damarlarında, en derin şekilde hissedersin. Sanki bir bıçak kalbinize saplamış, orada hayat sürüyordu.
Düzelmiyordu.
Bazı kalpler düzelmiyordu.
Aradan geçen zaman hiçbir şeyi etkilemezdi. Buda insanlara karşı önyargılı olmamızı sağlıyordu.
Benim şuan hissettiğim kalp kırıklığı değildi. Benim hissettiğim saf korkuydu.
Ben bu gözlerden korkuyordum.
Yeşiller tıpkı bir zehir gibiydi. Beni kendine tutsak ediyordu.
Bana baktığını anlıyordum. Son yarım saattir gözlerini benden çekmemişti. Arada arkadaşlarına dönüyor, kendisine sorulan soruları kısaca cevaplayıp, tekrar gözleriyle beni esir alıyordu.
İlk masaya oturduğunda, Kerim bizi tanıştırmıştı.
İsmi Pars.
Onun ismi Pars.
Dolunay'la kısaca el sıkışıp, bu seferde bana elini uzatmıştı. Bana baktığında gözleri yine parlamıştı.
YOU ARE READING
KIRIK +18
Teen FictionParmaklarım geniş omuzlarına tutunurken gülümsedim. Hiç böyle hissedeceğimi düşünmemiştim. Gözleri, gözlerimden bir an olsun ayrılmıyordu. Yavaş hareketlerle omuzlarına daireler çizerken, karşımdaki adamda belimi okşamaya başlamıştı. Gök bir kez da...