SON MEKTUP

1.Bölüm

"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır..."

"Mithat Cemal Kuntay"

"Daha hızlı koş Liva Yüzbaşıoğlu"

Babası Cihangir'in sert sesini duyan Liva daha hızlı koşmaya başladı.Cihangir ne kadar yaşlı gözükse de yıllarını vatanına adamış emekli Albaydı.Vatanına öyle bağlıydı ki kızının adını Liva yapmıştı.

Liva bayrak demek.
Liva sancak demek.

"Ya baba ben doktorum doktor asker değilim"

Cihangir kızına öyle bir  bakmıştı ki Liva ne yapacağını bilmedi."Tamam babacığım bak daha hızlı koşacağım seni bile geçerim bak gör"

Liva kendinden öyle emindi ki babasını ondan önce bittiş çizgisini geçtiğini bile farketmemişti."Ne oldu küçük hanım hani beni geçecektiniz"

"Şimdi babacığım hani sen kos koca emekli Albaysın ya bende doktorum. Diyorum ki sen koşsan ben Hastaneye gitsem mesleğimi yapsam".Cihangir ne kadar sert olsa da eşinden kalan son hatıra olan kızına kıyamıyordu.Liva tıpkı Annesine benziyordu.Cihangir ne zaman kızına baksa eşiyle olan hatıralar bir bir gözünün önüne geliyordu.Kızı Liva onun yaşama sebebiydi yoksa Cihangir bir saniye bile düşünmez sıkardı kafasına ama arkasından canından bile çok sevdiği kızı Liva vardı.Liva ne kadar neşeli, güler yüzlü bir kız olsa da annesinin ölümü onu derinden sarmıştı. Hiç beklemediği bir anda annesini kara toprağa vermişti.

Liva babasını düşüncelere daldığını görünce babasının ne düşündüğünü hemen tahmin etmişti.Babası Liva'ya yüzünde buruk gülümsemeyle baktığında babasının annesini düşündüğünü öğrenmek onun için zor olmamıştı.Cihangir eşi Süheyla'yı hatırlayınca yüzünde buruk bir gülümseme olurdu.

Liva babasına hem sarılmış,"seni seviyorum baba bunu asla unutma."Cihangir kızının sarılmasına hemen karşılık vermişti."Tokmak kafa beni nasıl yumuşatacağını biliyorsun"deyip kızından ayrılmıştı.Liva yüzünde sırıtmayla babasına bakmıştı."Annem sağ olsun baba ayrıca bana tokmak kafa deme artık ya"dedi sahte bir kızgınlıkla ve hem en kaçmıştı çünkü babası ona nasıl bakacağını hemen anlamıştı.

Liva hemen bir duş almış evden bir çırpıda çıkmıştı.Saat dokuza geliyordu geç kalacağını bildiği için kahvaltı etmeden hemen evden çıkmıştı.Cihangir  ise çalışma odasında iki gün sonra olan operasyon için neler yapacağını düşünüyordu. Emekli olsa bile vatanını korumaktan vazgeçmiyordu.

    

                                    ***

Liva hastaneye gelmiş ardına asansöre binmişti.Asansörden çıkar çıkmaz  küçüklüktenberi olan arkadaşı Aslı'yı gördü."Geç geldin bugün yoksa yaşlı kurt seni bırakmadı mı?" Liva yüzünde gülümsemeyle bakmıştı.Aslı bu gülümsemeyi biliyordu ve tahminleri yanlış çıkmamıştı Cihangir'in onu sabah saat beşte kaldırıp koşuya gitmişlerdi. Liva Aslıyla vedalaşıp odasına girmişti

Liva pskiyatri doktoruydu insanları yaşam hayatını hep merak etmiş onların neler yaşadığını bilmek isterdi.Annesinin ölümünü kaldırmadı bu yüzden Cihangir kızını 16 yaşında  pskiyatri doktoruna götürmüştü.Liva pskiyatri doktorunu örnek almış ve piskiyatri doktoru olmak istemişti olmuştu da.

Liva gelen hastaları arasında bir çoğu askerdir.Askerlerin bir çoğu gittiği görevlerde silah arkadaşının yanında ölmesini kaldırmayıp piskiyatriye  gitmişlerdi. Liva babasından dolayı askerler daha çok yardımcı olmak istemişti çünkü babasını eve geç saate geldiğini bazı gecelerin evde hiç gelmediğini bile biliyordu.Babası gittiği görevlerde bazen haftalar bazende aylarca sürüyordu.

Liva hastalarıyla ilgilenmişti. Kapısının çalmasıyla o yöne bakmıştı. "Öğle yemeğine çıkmayı düşünmüyorsun herhalde" dedi Aslı.Liva hemen saate bakıp"o kadar zaman geçti mi ya" Aslı arkadaşını bu haline gülerken ikisi beraber kafeterya ya inmişlerdi
İkisi yemeklerini yerken Liva'nın hemen ayağa kalkmasıyla birlikte" Bu televizyonu sesini hemen açın"demesiyle kafeteryada ki herkesin ne olduğunu bilmeden Liva bakıyorlardı.Aslı hemen orda bulunan bir çalışana televizyonu sesinin açmasını rica etmişti.

Bir son dakika haberiyle karşınızdayız herkesin tanıdığı bir çok operasyonu başarıyla yerine getiren emekli Albay Cihangir Yüzbaşıoğlu evinin tarandığını ve kendisinin ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bilgisini sizlerle paylaşıyoruz.

Liva ne olduğun anlamamıştı.Anlamak istemiyordu daha bu sabah gülüp eğlendiği babasının ağır yaralı olarak hastaneye kaldırdığını öğrendi. Gözlerinden yaşlar boşalırcasına dökülüyordu.Ağzından BABA diye feryat etmişti

Liva bir kez daha korkmuştu Annesi ölürken de böyle hissetmişti. babası da giderse Liva yıkılırdı
   

Not:‼️‼️Çiçeklerim oy ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen.Satır aralarını boş bırakmayalım.Size güveniyorum