SAUDADE

5.5K 330 66
                                    




Söze nerden nasıl başlasam bilmiyorum... Canım arkadaşım Lalin'e bana verdiği destek için çok teşekkür ediyorum. O beni bölüm atmak için gazlamasaydı bu kurguyu yayınlamayı düşünüyordum açıkçası. Kurguyu beğenirseniz beni gazladığı için Lalin'e teşekkür edin 😅🫂 Seni çok seviyorum🩶 Sizi direkt giriş bölümüyle baş başa bırakıyorum umarım beğenirsiniz🩶





İmkansız.
İmkansızlarda elbet bir gün gerçekleşirdi değil mi?
Bu bir yalansa hayatım boyunca kendimi inandırmak istediğim tek yalan bu olacaktı.

Adım Berivan Meran. İstanbul'da ailemle beraber yaşıyordum. Üniversite üçüncü sınıf psikoloji bölümü öğrencisiydim. Kendimi bildim bileli insanların dertlerini dinleyip onlara tavsiyede bulunurdum ve bunu fark ettiğim günden beri de istediğim tek meslek buydu.

Babam emekli Savcıydı. Ailenin tek kızı olduğum için üzerime çok titrerdi. Annem ev hanımıydı ve bir tane de abim vardı. Abim Volkan, Özel Kuvvetlerde polislik yapıyordu.

İstanbul'da küçük bir mahallede yaşıyorduk.

Bu mahalleyi seviyordum ve hiçbir şeyden şikayetçi değildim. Beni rahatsız eden hiçbir şey yoktu.

2021 Senesinin ilk kış ayında böyle düşünüyordum ama yanılmıştım.

Ben, Berivan Meran. İlk görüşte aşkı saçmalık bulan kişi mahallemize yeni taşınan Cihangir'e gönlümü kaptırmıştım.

Hemde öyle böyle değil.

Onu ilk gördüğümde çöp atmak için evden çıktığımda evimizin karşısında ki yıllardır boş olan eve eşya taşırken görmüştüm.
Ama o beni görmedi.

Burukça gülümsedim.
O beni hiçbir zaman görmemişti.

Cihangir, bütün kalbini yeni bir kişiye kapatmıştı. Kimsenin girmesine izin vermiyordu. Kimsenin dokunmasına izin vermiyordu. Sözünü bile geçmiyordu. Başka birinin değil adını, yanından bile geçirmiyordu.

Onun tek aşkı Masal'dı.

Kızı.
Beş yaşında bir kızı vardı. Dünya tatlısı bir kızı vardı... İsmi Masal.
Yanına kimseyi yaklaştırmadığı kızı Masal.

Buraya ilk geldiği aylar sadece evinde olurdu. Açık bahçesinin etrafını kapattırıp bahçenin içine kızı için küçük bir park yapmıştı. Her gün beraber vakit geçirirlerdi baba kız. Onları odamın camından rahatlıkla görürdüm ve onları izlerdim. İkisini izlerken rahatlıyordum, içimi sıcaklık kaplıyordu.
Sanırım her gün onları izleye izleye gönlümü kaptırmıştım Cihangir'e.

Kimseyi ama kimseyi kızının ve kendi etrafına yaklaştırmıyordu.

Ben hariç.

Masal'ı arabanın altında kalmaktan kurtardığım ilk gün benimle göz teması kurup konuşmuştu. Ah o gün kalbim yerinden çıkacak sanmıştım... Dudaklarından çıkan kelimeler hâlâ ilk gün ki gibi tazeydi zihnimde.

Gözleri gözlerimdeyken, yüz yüzümdeyken,bedeni ilk defa bu kadar yakınımdayken
Bana, "Çok teşekkür ederim." demişti. 
Sadece bunları söylemişti ama ben onun yüzünde, bana minnetle bakan ifâdeye tutunup bir sene onu uzaktan sevmiştim, ve asla okumayacağını bile bile her gün ona mektup yazmıştım.
365 tane mektubum vardı. Hepsi zarfın içerisinde duruyordu ama asla sahibine ulaşmayacak mektuplardı.

Burukça gülümsedim.
Bir gün herkesi dinlediğim gibi beni dinler miydi acaba?

O günden sonra Masal her gün Cihangir'e benimle görüşmek istediğini tutturmuştu ve en sonunda dayanamayıp Cihangir bizim evimizin kapısını çalmıştı.
Geldiği günden beri ilk defa kendi evi dışında başka bir evin zilini çalmıştı.

SAUDADEWhere stories live. Discover now