2

3.9K 518 285
                                    

Yine ikili çalan kapı sesine uyanmıştı. İkisi de yatakta yarı çıplak şekilde dip dibe uyuyorken rahatlarını bozarak bu kapıyı çalan kişi umarım önemli bir şey için çalıyordur.

Jisung üzerine kolsuz tişört giyerek altındaki şortun iplerini bağlamıştı ve sesten kurtulmayı bekleyen sevgilisinin yanağını öperek kapıya koşmuştu. Jisung kapıyı açtığında karşısında annesini görünce oldukça şaşırmıştı. Bir an hiçbir şey söyleyemese de.

"Anne, hoşgeldin. Bir şey mi oldu?"

Jisung içeri girmesini istemiyordu ve bunu oldukça belli ediyordu.

Annesi minho'yu sevmezdi. Yıllardır oğlu ile aşırı yakın olması onu sinirlendiriyordu. Üstelik jisung, minho için annesini karşısına almıştı.

Bunu yapması doğru değil gibi görünse de annesi çok ileri gitmişti.

"Konuşmaya geldim."

"Ne konuşacağız?"

Jisung sorusuna cevap alamadan arkasında olan sevgilisini fark etmişti. Gözlerini ovuşturarak yanına geliyordu ve üstü çıplaktı. Ne kadar güzel olduğunu düşünmeden edemese de annesinin karşısında böyle olması onu biraz germişti. Minho'ya kötü bir şey söyleyerek kalbini kurmasını istemiyordu.

Minho kendine gelip kapıdaki kadını görünce üzerinde bir şeyler olmaması onu uyandırmıştı. Arkasına bakmadan tekrar odaya girmiş ve yerdeki rasgele bir tişörtü giymişti.

Geri odadan çıkarak salona geçmiş ikilinin yanına gelip çok da sevmediği kadına selam vermişti.

Kadın samimiyetsiz bir şekilde karşılık vererek yüzünü tekrar oğluna çevirdi.

"Ne konuşacaktın anne?"

"Bu sefer bu iş ciddiye bindi... 25 yaşına geldin-"

"Anne yine mi bu konu?"

"Jisung ben ciddiyim. Pazartesi saat 20.00'da bir kız ile Randevu ayarladım sana. Kızın haberi var ve kızı ekme, çok üzülür. Ayrıca kız çok tatlı ve bu konuda oldukça hevesli. Seni görür görmez aşık oldu."

"Anne bunlardan banane-"

"Sadece o randevuya git ve yemek ye."
Minho jisung'un annesine sinirle bakarken annesi sanki inat gidiyormuş gibi devam etti.

"Bunu benim için yapar mısın jisungcum? Lütfen."

Jisung derin nefes aldı "tamam anne. Şimdi gider misin? İşe gitmem gerekiyor."

Minho jisung'un tamam demesiyle gözlerini büyüttü ve sevgilisine baktı. İçinde patlayan alevler onun canını yakarken jisung'un ciddi olmadığını düşünmek istiyordu.

Annesi sonunda gitmek için ayağa kalkarken jisung'un telefonunu alarak kızın numarasını kaydetti.

"Bak jisung bu kız iyi aile terbiyesi almış ve oldukça güzel. Tam bir eş adayı, bunu kaçırma " diyerek göz kırptı. Minho ise gözlerini kaşıkla oymamak için zor tutuyordu kendini.

Jisung annesini uğurlamak için kapıya kadar giderken salona geri döndüğünde kırmızı gözlerle bakan sevgilisini buldu.

Jisung, minho'ya sarılmaya çalışsa da minho bu sefer ciddi bir sinirle onu kendinden uzaktırdı ve odalarına gidip üzerindeki jisung'un tişörtünü çıkarıp kendi tişörtlerinden birini giydi.

Jisung odaya girip onunla konuşmaya çalışsa da minho geri adım atıyordu hep.

"Hadi ama sevgilim..."

"İşe gidecekmişsin jisung... Annene öyle söylendin ya. Acele et, geç kalma. hafta sonları da çalıştığını öğrendim."

"Ben seninle yanlız kalmak için annemi-"

"Neden yalanlarla dolu geçiyor günümüz?"

"Nasıl?"

"Her gelen teyzeye, kıza sevgilim var demek bu kadar mı zor?"

"Hayır -"

"O zaman neden sevgili olduğumuzu söyleyemiyorsun? Utanıyor musun benden? Erkek olmamdan?"

"Minho sevgilim saçmaladın şu an."

"Ben mi saçmalıyorum." Minho ilk göz yaşını akıtmaya başlamıştı bile.

"Birbirimizi sevdiğimizi herkesin bilmesini istemem doğal değil mi? Çok şey mi istiyorum."

Jisung göz yaşlarını baş parmağı ile silerek yanağını okşadı minho'nun.

"Evlenmek üzere olduğumuzu biliyorsun. Yine annemin oyunlarına düşmek istemiyorum. Evlenirsek kimsenin söz hakkı olmaz. Sadece birkaç hafta kaldı minho."

"Umarım o kızla yemeğe gitme konusunda da şaka yapıyorsundur o zaman."

"Sadece bir yemek. Daha sonra zaten sevgilim olduğunu söylerken kibarca reddedeceğim."

Minho umutsuzlukla karşısındaki bedene bakıyordu.

"Yazık. Cidden yazık."
Diye sinirle banyoya kapattı kendini.

"Duş alacağım. Bugün gözüme çok görünme."

Jisung bir şey söylemeden mutfağa giderek sevgilisinin gönlünü almak için uğraşmaya başladı. Sevgilisinin aç kalmasını hiç sevmiyordu.
Ve açken ne kadar huysuz olduğunu biliyordu.
Umarım açlık siniridir diye içinden dualar etmeye başladı jisung.

 Umarım açlık siniridir diye içinden dualar etmeye başladı jisung

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Taşa bakın hele taşa

evliyiz teyzeWhere stories live. Discover now