18

394 116 85
                                    

Selaaammm!

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın!

Keyifli okumalar.

👻👻👻

Diğerleri yanlarına dönmediğimi fark edince bana seslenerek yanıma yaklaşmaya başladılar. Telaşla onlara doğru döndüğümde merakla camdan dışarıya baktılar.

"S*ktir ya!" diyerek ellerini saçından geçirdi, Kayra.  "Bu durumda çıkamayız."

"Ne yapacağız şimdi?" diye sordum.

"Biraz daha beklememiz gerekiyor." dedi Anıl. "Gitmelerini bekleyeceğiz sadece."

"Ya hiç gitmezlerse?" dedi Arya.

"Başka bir yol buluruz o zaman."

Kendimi koltuğa atıp başımı geriye doğru yasladığımda herkes farklı köşeye dağılmıştı. Arya ve Nehir hâlâ camdan dışarıya bakarken Kayra ve Asaf yatakta uzanmıştı. Anıl ise yanıma oturmuştu.

Az önce bizimle yemediği yemeğini çıkarıp yavaşça yemeye başladığında bakışlarımı ona çevirdim.

Yüzündeki yaralar ve morluklar o kadar kötü duruyordu ki, aynısının ben de olması bile bu kadar acıtmamıştı canımı.

Yemeğini çiğnerken arada bir yüzünü buruşturup yavaşlıyordu. Derin bir nefes alıp bana döndüğünde ona baktığımı fark edip biraz duraksadı.

Dudaklarındaki yaralara baktıktan sonra bakışlarımı gözlerine çevirdim. "Bir şey mi oldu?" diye sorduğunda, hayır anlamında kafamı salladım.

Bir süre yüzüme baktı. Gözlerimi ondan ayırmadığımı fark ettiğinde kaşlarını kaldırarak önüne döndü ve yemeye devam etti.

Dakikalar sonra yemeğini bitirdiğinde, "Nasıl oldu?" diye sordum.

Sertçe yutkunup bana bakmadan konuşmaya başladı. "Sadece birkaç saniye ona arkamı döndüm." dedi pişmanlıkla.

Başını önüne eğip derin nefes alırken üzgünce ona bakıyordum. Tuğra ve Ahsen'den sonra Enis'i kaybetmesi çok acıydı. Tıpkı benim İrem ve Ahsen'den sonra Beril'i kaybetmem gibi.

Tıpkı, Arya ve Kayra'nın, Baturay ile Merih'i kaybetmesi gibi.

Tıpkı, Asaf'ın ikizini kaybetmesi gibi.

Acıydı.

Bakışlarımı Nehir'e çevirdiğimde asık suratlıyla dışarıya baktığını gördüm. Belki de en çok o yıkılıyordu. Belki de korkusu ruhlar değil arkadaşlarının ölümüydü?

Bakışlarımı tekrar Anıl'a çevirdiğimde hafifçe gülümsediğini görmüştüm. "Son kez bir gülümseyişi var." dedi ve alt dudağını ısırarak bana döndü. "Sen ve Nehir, göremediğiniz için çok şansızsınız."

Kaşlarımı kaldırarak ona bakmaya başladığımda gülümseyerek tekrar önüne döndü. Dudaklarındaki tebessüm yavaş yavaş kaybolurken derin bir iç çekişini duydum.

Ben on yedi yıllık hayatımda ilk defa bir iç çekişin, bu kadar özlem içerdiğini görmüştüm.

Acıyla önüme döndüğümde kollarımla kendimi sardım. Acı çekiyorduk ama bu bedensel değildi. Çok derindeydi.

Yazardan...

Nehir ve Arya camdan dışarıya bakmaya devam ederken insanların aşağıdan ayrılmayacağını fark etmişlerdi. Nehir bıkkınlıkla diğerlerine dönüp konuşmaya başladı.

Yer Altı Ruhları Where stories live. Discover now