3

1.1K 165 107
                                    

Selamlaaar!

Nasılsınız? Oruç nasıl gidiyor?

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen :)

👻👻👻

Olanları şaşkınlıkla izlerken bedenimi kaplayan titreme ile hareket edemiyordum bile. Arkadaşlarımla spor salonunda gördüğümüz şey karşısında ne yapacağımızı bilemeyerek öylece dururken, spor salonunda artan çığlık sesleri ile kendime gelmeye çalıştım.

Arkamı dönüp arkadaşlarıma bakmaya başladım. "Şimdi şaşırmanın zamanı değil." diyerek konuştum.

"Kim şaşırmış?!"

Enis'in sesini duyduğumda arkamı dönüp hâlâ ruhlarla savaştığını gördüm. Öğrencilere yardım ediyordu.

"Bunun da bu cesareti olmasa var ya." dedi Anıl ve yanımdan geçip Enis'in yanına gitti.

Geriye kalanlarda harekete geçip dövüşmeye başladık. Birçok öğrencinin ruhu çekilirken, birçoğu da aynı bizim gibi başa çıkabiliyordu.

Bir kızı, boynunu tutmuş ayaklarını yerden kesmiş olan ruhun üzerine doğru atladığımda ikimizde yuvarlandık. Ruh üzerime çıkıp yüzümü tırmalamaya çalışınca, tekmeyle onu üzerimden uzaklaştırdı, Anıl.

Ona baktığımda bana elini uzattığını gördüm. Elini tutup kalktıktan sonra ikimizde birbirimizi geride bırakarak savaşmaya devam ettik.

"Bu böyle hallolacak gibi değil." dedi Beril.

Okulumuzun öğrencilerinin ruhları da okulda gezmeye başlayınca sayıca azalmıştık. Ruhlarla savaşacak gücümün kalmadığını fark ettiğimde ellerimi dizlerime dayayıp beklemeye başladım.

O anda sırtıma yediğim tekme ile yuvarlanarak salonun ortasına geldim. Ruh bana fırsat vermeden hızla boğazımı kavrayıp beni havalandırınca boğulmaya başlamıştım.

Çırpınmaya başlamışken Asaf ve Araf'ın iki yandan, aynı anda ruha tekme atması ile tam yere düşüyordum ki, yuvarlanarak altıma yatan Baturay'ın üzerine düşmüş oldum.

Hızla kalkıp yüzüne baktım. "İyi misin?" diye sordum, onu kaldırmaya çalışırken.

"Evet."

"Çabuk, revire." diyerek bileğimi tutup koşmaya başladı, Anıl. Arkama baktığımda bizimkilerin de geldiğini gördüm.

Merdivenleri çıktığımız sırada önümüze aniden çıkan iki ruhla Anıl ile beraber gerileyip merdivenlerden düştük.

Kayra, ruhun kolundan tuttuğu gibi diğer merdivenden aşağıya atarken diğerini de Mina, uzaklaştırmıştı.

Yukarı çıkıp revirin olduğu kata geldiğimizde ürkütücü bir sessizliğin olduğunu fark ettim. Aşağıda herkes çığlık çığlığa iken burası anormal bir şekilde sessizdi.

Hemen revire girip kapıyı kapattık. Levent hoca ve Hayat Hanım telaşla bize bakıyordu. Gözlerim, Anıl'ın hâlâ tuttuğu bileğime kayınca onun da aynı yere baktığını gördüm.

Bileğimi bırakıp boğazını temizledikten sonra konuşmaya başladı. "Hocam, durum çok kötü." dedi telaşla. "Öğrencilerin ruhlarını alıyorlar."

"O kadar intikam duygusu yaşıyorlar ki..." dedi Hayat Hanım.

"Ne intikamı?" diye sordum.

Levent hoca hepimizi yere otutturarak konuşma yapmaya başladı. "Nihan'ın getirdiği kitapta, yüz yıllar önce bu okula düzenlenen bir saldırıda tüm öğrenci ve öğretmenlerin öldüğü, yazıyor. Ölenlerin ruhu ise yerin altına gömülüyor. Ruhlar şimdi ortaya çıkmaya başladı. Yüz yıllardır öfke ve intikam duygusu ile yaşıyorlar."

Yer Altı Ruhları Where stories live. Discover now