🌜Mecburi Mühür🐺Final özel bölüm 🍒

En başından başla
                                    

Aşk bir insan siluetinde olsa o benim karım olurdu. İnatçılığıyla, şehvetiyle, arzularıyla, zekası ve merhametiyle, acımasızlığı ve sonsuz içgüdülerinin sunduğu koruma isteğiyle; Liyan aşkın gerçek yüzü olurdu. Bir kadının gerçek potansiyeli ve doğanın tutarsızlığına sahip, evrenin birbirine karıştığı samanyolunda parlak bir yıldızdı o.

Karısını bu kadar seven bir erkek olarak gıpta edilmek istensem de bazı gerçekler vardı; o, mükemmel bir varlıktı. Tanrının yeryüzüne yolladığı cennet ve cehenneme giden yolun tek köprüsü... Elbette ona şimdiye kadar binlerce şiir, destansı şarkılar yazılmıştı çoktan ama hiçbiri onu anlatmak için bir şairin kelimelerine sığacak kadar fantastik değildi.

 Anlamı daha türememiş sözcüklerin anlatacak mısraları olmazdı. 

Bunca zamandır aşkımızı ve yaşadığımız tüm her şeyi diğerlerinden dinlediniz, bu günse sonunda benden dinliyorsunuz; Jefferson Black'ten. Başlayalım o zaman...

Kendine Şilay diyen o Katalia cadısıyla olan malum savaşımızın üzerinden tam tamına beş ay geçmek üzereydi. Liyan döndüğümüz vakit savaş zayiatından tutun doğacak yeni yavrulara kadar tüm beş diyar ve çevresine bunun için yeni dolu mezarlıklar ve şehir içlerinde ulaşımı kolay şifahaneler inşa ettirmişti. Toplu ölümlerden mustarip tüm dişilerin hamile kalmasından sonra doğuma girecek olan; sağlık dalında ebelerle, şifacılar ve doktorları sayısı da bir hayli düştü. Yeni verilen bir kararla tüm beş diyar ve çevresine eğitim kampları kurularak eşlerine yardımcı olabilmeleri için erkekleri sıkı bir çalışmaya sokmuştuk. İtiraz edip bunu yapamayacağını söyleyenlerin sayısı oldukça yüksek olduğundan Liyan'ın Kan büyücülerinden kopyalama büyüsüyle yardım alarak hekim sayısını artıracağını haber vermesi herkesi rahatlatmıştı. Ancak, bu o kadar kolay değildi. 

Tam bir seferberlik söz konusuyken, beş diyarda toplu doğumların başlamasıyla yakında yeni bir döneme başlayacaktık. Yeni yavrular demek, yeni sorumluluklar demek. Liyan şimdilik yardım alarak elinden geleni yapmaya çalışsa da doğum sırasında her krallığa yetişmesi maalesef mümkün değildi. Kendisi de, günü geldiğinde o yataklardan birinde ikimizden bir parça olan yavrumuzu yaşayanların dünyasına getirecekti.

Bizim yavrumuzu doğuracaktı.

Ben, Jefferson Black... Ben baba olacağım! Bunu sesli düşünmek bile çok garip bir heyecan. Onu tanıdığımdan bu yana en büyük sessiz hayalimdi bu benim.

Hayaller gerçek olmak için kurulurdu. Benim hayal etmek için çok az bir zamanım olsa da, o hayallere ulaşmak için asla yalnız değildim. Sevgiyi almak yerine sonsuz sunduğum, ve sevgisini bana sunmakta zorunda olmasa da sonsuz sunan biri vardı yanımda. O, bana bir şey borçlu değildi ama artık uzun hayatımın sonuna kadar şimdi benim ona ve en büyük hediyesine adamam gereken bir ömrüm vardı.

"Ne düşünüyorsun böyle, aşkım?"

Yatakta mırıltılar arasında önümde şişmiş koca karnıyla çıplak gerinerek uyanan sesi kulağa müzik gibi geliyordu. Doğal gün ışığı tenine vuruyor, kırılan beyaz teninde büyülü bir şekilde gözlerimi vücudunun etkisi altına alıyordu.

"Sizi," dedim ve o kalkıp bana uzanmadan ben ona doğru gidip tatlı dudaklarına çenesinden bir elimle nazikçe tutarak öptüm. Geri çekinmeden uyku mahmuru bir yüzle gözleri kapalıyken açık renkli tavana doğru gülmüştü.

Dudaklarının kıvrıldığı yere bakarak, "Ne var? Öpüşüm seni güldürüyor mu?" dedim ağır ağır yanağını elimin tersiyle okşadıktan sonra. Kolları hala başının üzerinde gerinme halinde kalmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MECBURİ MÜHÜR ~ Beş Diyarın EfendisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin