11.Bölüm: Kaza.

Start from the beginning
                                    

"Efendim?" dedi Arda ciddiyetle.

"Merhaba, ben Buket Uzun ambulans hemşiresiyim. Elif Yıldız şu an trafik kazası yüzünden hastaneye götürülüyor. Siz eşi olmalısınız diye sizi aradık." dedi hemşire.

"Ne!" diye oturduğu yerden telaşla kalktı Arda.

"Hangi hastane?" diye sordu Arda tekrardan.

"Güneş Hastanesi."

"Tamam, teşekkürler." Diyerek hızlıca telefonu kapattı Arda.

Doktorlar, hemşireler elinden geleni yapıyorlardı. Elif'in nabzı azaldıkça azalıyordu. Hastaneye geldiklerinde telaşla Elif'i ambulanstan indirdiler. Doktorlar ve hemşireler Elif'in yanına geldiler.

"Ne oldu?" diye sordu doktor.

"Trafik kazası. Karnına büyük parça bir cam parçası girmiş. Nabzı gittikçe azalıyor!" dedi hemşire.

"Hemen ameliyathaneyi hazırlayın!" dedi doktor. Hemşireler hızlıca ameliyathaneyi hazırlamaya gittiler. Elif'i de koşarak ameliyathaneye soktular.

---

"Kolay gelsin, Elif Yıldız hangi odada acaba?" diye sordu endişeyle danışmanın yanına gelirken Arda. Elif'i o kadar çok seveni vardı ki yanına Sinem, babası Haluk Amca, Ceyhun, Asuman, mahalleden birkaç kişi ve ARDA vardı.

"Dördüncü kat ameliyathanede efendim." Arda koşarak arkasındakileri beklemeden asansöre binip dördüncü kata tıkladı. Kapı kapandığında hâlâ tuşa basıp duruyordu. Dördüncü kata geldiğinde koşarak ameliyathanenin kapısının önüne geldi. Ameliyathanenin kapısına vurdu.

"AÇIN KAPIYI!" diye bağırdı Arda kapıya vurarak.

"AÇIN KAPIYI ELİF'İ GÖRMEM LAZIM!" diye vuruyordu Arda. Ardından koridora Sinem girdi. Ağlamış gözlerle ameliyathanenin önünde duruyordu.

7 SAAT SONRA

Güneş doğmak üzereydi ama ameliyattan ne bir haber veren, ne de o ameliyattan Elif çıktı. 7 saattir herkes gözlerini kırpıştırmadan Elif'i bekliyordu. Ameliyatın kapısı açıldı yeşil önlük giymiş bir doktor çıktı.

"Elif Yıldız'ın yakınları?" diye etrafına bakındı doktor. Arda dağılmış şekilde yerden otururken doktorun seslenişiyle endişe ve korku içinde ayağa kalktı.

"Biziz. Elif'in durumu nasıl?" diye sordu Arda endişeyle. Herkes doktorun başına toplandı.

"İlk olarak çok zorlu bir ameliyat geçirdi, vücudunun her bir tarafında hasarlar var. Bunlardan en tehlikelisi de böbreği parçalanmış. Biz elimizden gelenlerin fazlasını yaptık ama..." dedi doktor hüzünle.

"Ama... Ama... Ama ne? Ne oluyor Doktor Bey devamını getirin artık!" dedi Sinem öfkeyle, hüzünle karışmış duyguyla konuşarak. Arda bir Sinem'e bir de doktora bakıp duruyordu.

"Ama şu anlık durumu iyi. Felçlik geçirebilir o konu hakkında erken konuşamayız. Şundan eminiz ki şu an koma da ne zaman uyanabilir bilmiyoruz. Belki bir ay... Belki bir yıl... Belki de hiçbir zaman..." dedi doktor üzgünce.

"Belki hiçbir zaman ne demek Doktor Bey?" dedi Arda korkuyla. Doktorun ağzından kötü cümle çıkacak diye çok korkuyordu. Kalbi delicesine atıyordu.

"Belki hiçbir zaman uyanamayabilir... Geçmiş olsun..." deyip gitti doktor. Doktor gidince arkasından sedyeyle birlikte hemşireler ve Elif çıktı. Yüzünün her tarafı kanlar içindeydi.

"ELİF!" diye bağırarak yanına geldi Sinem. Elini Elif'in başının üzerine koydu. "Hadi, uyan, bak herkes burada. Herkes seni bekliyor hadi uyan!" diye bağırıyordu Sinem. Arda ise şok içinde dolu gözleriyle Elif'te kalmıştı gözleri.

DAVETSİZ MİSAFİRWhere stories live. Discover now