B. 3.

34 1 4
                                    


Darla'yı yere serdim ve yemekhaneye doğru yürüdüm...

Vampirlerin okulundan çıkana kadar canım çıksa da uzun uğraşlar sonucu oradan çıkmayı başardım.

Yemekhaneye indiğimde saat neredeyse 1'i geçmişti. Herkes yemeğini neredeyse bitirmişken benim arkadaşlarımın manzarası karşısında iğrenmemem mümkün değildi.

Romantizmden nefret etmemekle birlikte Valentina ve Axel'i baş başa birbirine yemek yedirirken incelemek benim midemi bulandırmaya yetmişti.

Sesli bir şekilde öğürdüğüm için Axel ve Valentina dahil herkes bana bakanda olmayan gururumu ortaya çıkaran kişilerim.

"Ne bakıyosunuz be siz önce şu ikiliye bakın" dedikten sonra işaret parmağımla Axel ve Valentina ikilisini gösterdim.

Ortada boğulduğumu bastırmadığı için herkes Axel ve Valentina'ya baktığı sıradaki rekabetlerde koşarak yemekhanenin kapısının yanında çöpe doğru koşarak kusmaya başladı.

Midemden çıkan şey sadece mide asidimdi bu yüzden ağızım çok pis yanıyordu.

Bu hatıraların tadına bakmak için dua ederken Valentina'nın elindeki bir varlıklarıyla yanıma koştuğunu gördüm.

"Elfin iyi misin!" dediğinde elindeki varlıkları bir hışımla alıp "Ne kadar iyi olabilirim sence!" söyleyerek onu azarladım.

Bana hüzünlerle yüzle bakarak "Bunu yapan gönderen bana hiç kızma" dedi.

"Hah" diyerek tırnaklarımı avuç içime doğru büküp kolumu göğsümün hemen yanına 40 derecelik açıyla kenarlarıyla malzeme kız duruşu yaptım.

"Ben mi yapmışım, yok kıçımın kenarı başka" dedim duruşumu hiç bozmadan.

"Evet sen yaptın, Axel'den hoşlandığımı bile bile onunla beni baş başa hatta el terkin." Yuvayı haklı bir ifade takınmıştı.

"Tamam yani sizi baş başa hatta el ele bırakmış olabilirim ama bu birbirinize yemek yedirdiğiniz gerçeğini değiştirmiyor." okulda sesim biraz fazla yüksek çıkması için herkes bize bakmıştı.

Ben konuşmamı tamamlamadan Axel daha bu aralara doğru yürümeye başladı.

Bir anda duraksadığında ne olduğunu anlamak için arkama baktık ve bize doğru yürüyen Darla ve birkaç arkadaşını gördüm.

Hepsi bize doğru - kesinlikle bana doğru yürümeyedu ama pek umursamayarak yemekhaneden 1 tane elma aldım ve masalardan birine doğru gitmeye başladı.

Elmamdan bir nefes almak için hareketlendiğim sırada arkadan bir el uzandı ve elindeki elmayı aldı.

Arkama dönerken elmanın yüzüme doğru geldiğini gördüm. Tam başımı kaçıracaktım ki yüzümde bir sızı hissettim.

Gerizekalı ne kadar sert attıysa yere düşüyor gibi oldum ama düşmeme engel olan bir şey vardı sanki arkamda. 

Kafamı tutarak omuzlarımı düşürdüğümde iki kaşımın arasından Elmayı atan kişiye baktım.

"Allah senin belanı versin Darla..." diye söylenerek buz almaya gittim. Daha doğrusu gitmeye çalıştım.

Yürümeye çalışırken bir elin sertçe kolumu tuttuğunu fark ettim ve arkamı dönüp baktığım sırada birisi de diğer elimi tuttu.

Ellerimi hangi 2 gerizekalının tuttuğuna bakmaya çalıştığım sırada bir el çenemi kavradı ve kendi yüzüne doğru çevirdi.

Darla olduğunu düşünerek gözümü açma gibi bir eylemde bulunmadım.

O sırada bir ses "Eğer seni bir kez daha Lilith'imin yanında görürsem" dedi ve yüzüme bir yumruk indirdi. 

Acıyla inlediğim sırada bir kez daha yumruk attı. "Bundan daha fazlasını yaparım" deyip son bir kez daha yumruk attı ve beni bırakmalarını emretti. 

Beni bıraktıkları anda dizlerimin üstüne çöküp kahkaha atmaya başladım. Öyle yüksek sesle kahkaha atıyordum ki tüm yemekhanede sesim yankılanıyordu.

Ben yerde sinir krizine girmiş bir şekilde kahkaha atarken Valentina ve Axel'İn yanıma geldiğini gördüm.

İkisi yanıma yaklaşırken birden kahkaha atmayı bıraktım ve "YAKLAŞMAYIN!" diye bağırdım.

İkisi bana şok içinde bakarken gülmekten gözümden akan yaşları sildim ve hışımla ayağa kalkıp yemekhaneden çıktım.

Koşarken kaşımdan akan kanın çoğaldığını hissettim ve daha hızlı koşmaya başladım.

Kimin bana nasıl baktığı umurumda değildi çünkü şuan tek isteğim yalnız kalmaktı.

🕸

Adımlarım o kadar hızlıydı ki tuvalete varana kadar en az 6 kere düşme riski atlatmıştım. 

Tuvalette yüzüme bakarken dudağımın sağ alt köşesinin ve sol kaşımın patladığını gördüm. O kadar korkunç görünüyordum ki kendi halime kahkaha atmamak için zor durdum.

O kadar komik o kadar çirkin duruyordum ki dayanamayıp kahkahayı patlattım.

Ben karnımı tutup kahkaha atarken tuvalete giren bir kız bana deli görmüş gibi bakıyordu. Aslında haklıydı bir deliyle baş başa kalmıştı küçücük tuvalette.

"Ne bakıyorsun kızım deli görmüş gibi" dedim ciddi bir ifade takınmaya çalışarak. Kız bana o kadar komik bakıyordu ki kahkaha atmamaya çalıştım. 

"Ş-şey ö-özür d-dilerim b-ben ç-çıkıyordum z-zaten" dedi. İşte onu dediği an kahkaha atmama engel olamadım. 

Kız bana deli gibi bakmaya devam ederken tuvaletten zorlukla çıktı ama ben hala kahkaha atmaya devam ediyordum.

Kahkahalarıma engel olmaya çalıştım ama başarılı olamadım. Kahkaha atarken yere damlayan bir damla kanla burnumun kanadığını anladım ve bu beni daha çok güldürdü.

Yer kanlar içinde olmasına rağmen ben dizlerimin üzerine çökmüş kahkaha atıyordum.

Tuvalete girip beni gören bir kız ise bana yardım etmek istemişti ama ben kabul etmemiştim. Daha doğrusu her gelene "ÇIK DIŞARI!" diye bağırmıştım.

Hepsi de benden korkarak çıkmıştı. Bir tanesi hariç. O da şuanda başımda duruyordu. Sanırım adı Alisa'ydı. Çok tatlı bir kızdı aynı zamanda da güzel.

Burun kanamamı durdurmamda bana yardımcı olmuştu. Aynı zamanda da patlayan kaşıma ve dudağıma yara bandı yapıştırmıştı. 

🕸

Alisa ile birlikte tuvaletten çıkmıştık.

Alisa beni sınıfıma kadar bırakıp kendi sınıfına gitmişti. Ben sınıfa girdiğimde bütün gözler üzerimdeydi ama çok umursamadım.

Valentina eliyle yanını gösterse bile ben boş bir sıra bulduğum an oturdum.

Bugün kimseyle uğraşacak durumda değildim. Özellikle her şey üst üste geldiği için.

İlk önce Lilith denen bir çocuk ardından iğrenç romantizm o da yetmezmiş gibi Darla'dan yediğim dayak. Bunun üstüne kimseyle uğraşamam... 

Aşklarım bu günlük bu kadar yeter devamı yakında geliyorr...

Güçlü MelezWhere stories live. Discover now