15

17 5 2
                                    

Hayatımın ilk gerçek pişmanlığını yaşadım. İstesem de bir daha göremeyeceğim birine geç kaldım. Onu kaçırdığım gün içimde ince bir sızı kalmıştı, meğerse bu bir veda hediyesiymiş. Yakın sayılmazdık ama onu çok severdim. Bana kaybettiğim birini hatırlatıyordu ve şimdi o da aynı nedenden gidiverdi. "Ömür"ündeki acılara rağmen gülümseyen biriydi. Muhtemelen çoğu insanın istese de olamayacağı kadar iyi kalpli ve merhametli bir insandı. Onu hâlâ da 10 sene öncesindeki gibi hatırlıyorum. Selvi boyundan yıkılmayacağını sandık ama hayatına birden fazla acının yorgunluğunu sığdırmıştı. Ruhu kaldıramadı bunca terk edilişi, bedeni de ilk ve son kez terk etti bizi. Uzun süre bakamadım son fotoğraflarına; eriyişini bir de canlı olarak görmek istemedim. İçim yandı, bir gün olsun gün yüzü görmeyişine yandım. Hayatın adaletsizliğine yandım. Tek tesellim artık canının yanmıyor oluşu ama yine de kabullenemiyorum. Bu neyin kefaretiydi ki ona bir "ömür"e mâl olmuştu? Tam da gidişine uygun bir söz çıktı annemden...

"Bir varmış bir yokmuş..." Kendimden utandım. Hastalığını bile o öldükten sonra öğrenmiştim çünkü. Yarın sen gideli 1 hafta olmuş olacak. Hâlâ inanmakta zorluk çekiyorum; nasıl bu kadar kolay gidiverdin ki?

"Biri varmış ama artık hiç olmayacakmış..." Şimdi de onca yıllık hatırayı birkaç kutuya sığdıracaklar ve bazılarının sadece ölüm yıldönümünde hatırladığı biri olacaksın. Gün gelecek tarihleri karıştıracağız, unutacağız. Yeni evinin çiçeklerini biz solduracağız. Onlar da senin gibi sevgisizlikten solacak...

21.04.2023

Sadece Ben ve SorularımWhere stories live. Discover now