☂️Sevgilim☂

203 26 72
                                    

Allah' ım kitap bin okumaya ulaşmış hepinizden Allah razı olsuun. Gene vote koyasım geldi. Gene zudarg dan yediğim tehditler ile attığım bir bölümle karşınızdayım.

Vote: gene 10.

Hatırlatma!

Aidan' ı yanağından öptüm ve iyi geceler diyerek indim. Ona baktığımda afallamış görünüyordu. Gülümsedim ve otele girdim.

Hatırlatma bitti!

Girdiğimde gene girmez olaydım diye düşündüm. Diğerlerini unutmuşum. Diego acayip sinirliydi. Ama sorun şu ki anladığım kadarıyla siniri bana değil hir başkasınaydı. Beni görünce direk yanıma geldi.

Diego: O kimdi? Five' ın burada olduğundan eminim. Kimdi o?

Jenna: O Five değildi. Aidan' dı ayrıca sanane bundan?

Diego: Jenna bak sana biraz kaba davranmış olabilirim-

Jenna: Biraz mı?

Diego: Şeyy yani baya ama bu senin abin olduğum gerçeğini değiştirmez.

Jenna: Abim sayılmıyorsun.

Diego: Yo sayılıyorum. Nede olsa Five ile birliktesin.

Jenna: Hayır öyle bir şey yok sen git o Mary' ye abilik yap. (Trip mod online)

Diego: Jenna sana inanmadığımız için üzgünüm. Mary bize bir şekilde her şeyi anlattı. Nasıl olduğunu sakın sorma. Sana inanmamız gerekirken ona inandık. Bende hala nasıl yaptığımı bilmiyorum ama olmuş bir şekilde özür dilerim lütfen affet.

Jenna: Düşünmem lazım.

Diego: Neyse sen şimdi o çocuğun kim olduğunuz söyle. Sevgilin?

Jenna: Sevgilim?

Five: SEVGİLİN?

Five' ın arkamızdan bağırmasıyla yerimden sıçradım. Diego pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Five ise sinir krizi geçiriyormuş gibi görünüyordu.

Five: O çocuk senin sevgilin mi?

Jenna: Ha-

Diego: Ne duyduysan o.

Hızlıca Diego' ya döndüm. O kaçmaya başlamıştı bile. Sonra hemen Five' a döndüm. Gitmişti. Şimdi gelde açıkla. Sorun şu ki açıklamak zorunda değilim ama gerekli bulduğum için açıklamam lazım. Şimdi onu bulmaya gidiyorum. Yani en azından gitmeye çalışıyorum. Çalışıyorum çünkü Clara direk önüme geldi.

Clara: Jenna artık ne gizliyorsan söyler misin?

Jenna: Clara gerçekten söyleyeceğim ama Five' ı bulmam gerek.

Clara: İyi yine git ama bilki ihtiyacın olduğu zaman burada olmayacağım.

Jenna: Clara neyden bahsediyorsun sen?

Clara: Kaç gündür bemi dinlesen sama bir şey anlatmaya çalışıyorum ama her seferinde kaçıp gidiyorsun. Artık beni sevmediğini düşünmeye başladım.

Jenna: Clara gerçkten seni çok seviyorum.

Clara: Öyleyse belli etmen gerek.

Clara bana bakmadan oradan gitti. Tanrım benim günahım neydi de bunlar bana oluyor. Şu anlık Five ile konusma gereği duymadığım için genellikle gittiğim donatçıya gittim. Kafam eğik bir şekilde Agnes' ın kahvemi getirmesini bekledim. Kahvem, tanıdık bir sesin bana seslenmesiyle birlikte önüme yerleşti.

Aidan: Seni burada görmeyi beklemiyordum.

Jenna: Bende seni görmeyi beklemiyordum.

Aidan: Daha görmedin ki? Hala arkan dönük.

Jenna: Aidan kusura bakma ama gerçekten şaka kaldıracak halde değilim.

Aidan yanımdaki sandalyeye oturdu ve bir kahve sipariş edip bana döndü.

Aidan: Anlat bakalım neler oldu.

Jenna: Seni ilgilendirmez demek isterdim ama çoğu şey zaten sen sayesinde gerçekleşti.

Aidan: Anlat bakalım ne yapmışım.

(Uzun uzun yazmaya üşendiğim içiiiiiiiiiin REGİ TAKTİĞİİ)

Jenna: Vıdı vıdı vıdı vıdı.

Aidan: Anladım. Five' ın sana böyle bir şey yapmaya hakkı yok. Nede olsa zaten bunu sana yapan o ama keşke Clara' yı dinleseymişsin. Bazen insan sadece onu dinleyecek birini ister.

Jenna: Haklısın Aidan ben berbat bir kardeşim. Öyle ki kız kardeşimin varlığını bile bilmiyorum.

Aidan: Kendini suçlama. Sadece bir seferlik olmuş eminim ki düzeltebilirsin.

Jenna: Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?

Aidan: Evet kesinlikle. Hadi daha fazla bekleme.

Jenna: Teşekkür ederim Aidan bir tanesin.

Hemen yerimden kalktım ve Aidan' ın yanağına bir öpücük kondurup (neydi lan dükkanın adı neyse) olduğum yerden çıktım. Otele girdim ve direk Clara' nın odasına gittim.

Orada yoktu. Chris' in yanındadır belki diye düşünüp Chris' in odasına gittim. Chris kapıyı açtı. Odasında başka bir kız vardı. Kaşlarım hemen çatıldı ve bir şey demeden kütüphaneye gittim. Orada da yoktu. Tanrım nerde bu kız. Çatıya çıktığımda Five' ı buldum. Üzgün görünüyordu.

Five: Sadece git. Bir şey deme duymak istemiyorum.

Jenna: Fi-

Five: Duymak istemiyorum dedim.

Jenna: Peki.

Oradan da geri geri çıktım. Artık hem umudum hemde donatçıdan çıkarken ki neşem kaybolmuştu. Clara' yı bulmak için ki son umudumu da kaybetmek üzereydim. Son çare olarak tuvalete gittim.

(Çünkü neden olmasın).

Clara oradaydı. Yanına gittim ve elimi omzuna attım.

Jenna: Clara ben gerçekten çok üzgünüm. Berbat bir kardeş oldum biliyorum. Zor zamanlarda yanında olamadım. Onu da biliyorum ama lütfen beni affet. Her zaman yanında olamaya çalışacağım sadece senden tek hir şey istiyorum. Beni affet.

Clara bana baktı gözleri dolmuştu. Yavaşça bana sarıldı ve ağlamaya devam etti.

Evet burda kesiyorum bölümleri çok uzun yaptığımı fark ettim artık Allah vergisi yapcam neyse sizce Aidan ile sew olmalı mıyız? İstek ve arzularınızi bekliyore bb.

717 kelime







Kıyamet || Five HargreevesWhere stories live. Discover now