27-Rüya Bir Gün

Start from the beginning
                                    

"Sözleşmeyi ihlal ettiğinin farkında mısın?" dedim imalı imalı.

"Niye? Bir daha mı boşanmak istediğini söyleyeceksin?" diye sordu.

"Sözleşmeyi istediğim her an fesh edebilirim Çakıroğlu benimle iyi geçin!" dedim yüzüme bir gülümseme yerleşmişti.

"Gerçekten boşanmak istiyor musun?"

"Çok istediğim bir kaç an olmuştu" dedim.

"İstesen de boşanmayacağız"

"Çekişmeli boşanırız kocam önemli değil" dedim gülüşüm yükselirken o da benimle tebessüm etti.

Uyku beni içine çekiyordu ama ben uyumak istemiyordum. Kabuslarımın gerçekliği beni delirtecek kadar vardı. Düşüncesi bile beni çileden çıkartacak bir şeyi, yaşamış olma hissi. Canım yanıyordu.

Sürekli kendimde yara açıyordum, ruhsal çektiğim acıyı bastırsın diye fiziksel olarak kendime zarar veriyordum. Çoğu zaman dalgınlıkla ya da kriz anında yapsam da bunu bilinç altındaki sebep buydu.

"Sabah olmak üzere içeri geçelim mi?" diye sordu.

"Gitmek istemiyorum" dedim dürüstçe. Kapalı bir yere girmek istemiyordum. Güvende değilmişim gibi hissettiriyordu.

"Ne gördün?" diye sordu tekrar.

"Görmemem gereken şeyler" bütün sırrı bozdun Nare! Kızım sen salak mısın? Adam onu mu soruyor sence?

"Alpaslan mı?" diye sordu.

"Evet"

"45 gün mü sürdü?" dedi. Ne? Nasıl biliyordu? Ben mi sayıklamıştım? Anlatmış mıydım?

"Ne 45 gün mü sürdü?" dedim bilmemezlikten gelirken.

"Bilmiyormuş gibi yapmak beni çok zorluyor Yıkılmaz" dedi. Yutkundum. "Sen o dosyayı dünya üzerinde yok etmeden hemen önce bendeydi zaten"

"Okudun mu?" diye sordum.

"Sadece ilk satırları. O şerefsiz seni kaçıralı 45 gün olduğunu söylediği ifadesi" dedi. Bütün vücut kasları gerilirken sesi de sert ve sinirli çıkıyordu. Kendini tuttuğunun farkındaydım.

"Okuma" dedim çünkü Alpaslan'ın ifadesi çıldırtıcıydı. Umarım doğru söylüyorsundur Çakıroğlu. "Işık'a nasıl bir Doğum günü hazırlasak?" diye sordum. Konuyu tamamen kapatırken.

"Çok istediği Boğaz manzaralı bir mekan var orayı aldım ona" dedi.

"Af buyur?" dedim gülerken.

"Organizasyon mekanı süsleyecek işte renklere karar vermedim seninle karar vermek için" dedi.

"Hani hallediyordun!" dedim imalı imalı.

"Alınmışız" dedi. Yüz ifadesini göremesem de sesinde minik bir tebessüm sezmiştim.

"Seni var ya gebertirim bak" dedim yerimde kıpırdanırken.

"Şş bak koparsa düşer" dedi. Kahkaha attım kalkmaya çalışırken.

"Yenisi alırız kocam" dedim.

"Olmaz" dedi.

"Niye olmuyor? Salıncak işte" dedim yerime geri yerleşirken.

"İlk gece burada uyuya kaldın evimde uyuyabildiğin tek yerdi" dedi.

"Üstümü örten korumalar değildi" dedim düşünürken.

"Konuşmak için gelmiştim ya da gözlerini bir kez daha görmek için. Üşümüştün, kıvrılmış uyuyordun" dedi.

TUTSAKWhere stories live. Discover now