1- Hala Tüm Gerçeklikten Uzak

45 18 9
                                    

6 yaşında
 
Küçük çocuk kapısını üst üste kilitlemiş titreyen elleriyle kulaklarını kapamaya çalışıyordu. Ara sıra ağzından çıkan küçük hıçkırıklarını dizginlemeyi denese bile bu konuda pek başarılı olduğu söylenemezdi.

  Ellerini kulaklarından çekerek ayağa kalktı ve kapının kulpunu tutup kilidi 2 defa çevirerek açtı.

  Sesler bir anda kesilmişti ve annesinin iyi olup olmadığını bilmesi gerekiyordu aksi bir durumun söz konusu olması düşüncesi bile küçük vücuduna bir korku dalgası yayıyordu.

  Küçük, sessiz ve titrek adımlarıyla merdivenin başına gelmiş bir iki basamak indikten sonra yere çökerek salonu görmeye çalışmıştı. Elde ettiği tek şey ise annesinin küçük ve acı dolu iniltileriydi.

  Birden babasının yayvan yayvan fısıldayan sesinin koridora yaklaşmasıyla olduğu yere pustu. Kendi kendine konuşuyor arada bir de kıkırdıyordu. Küçük çocuk artık adamın delirmeye başladığını düşünmüştü bir an.

  Babası sarsak adımları ile kapıya doğru yöneldiğinde bir anda olduğu yerde duruvermişti. Küçüğün kalbi 'acaba beni gördümü?' düşüncesi ile korkuyla atarken sarhoş adam bir anda karısının olduğu yere geri dönmüş ve bağırarak ona para vermesini söylemeye başlamıştı.

  Çocuğun gözleri korku ve endişeyle açılmıştı, annesi ona para veremezdi ki? Daha ilaç alınması gerekiyordu üstelik geçen ayın kirasını bile ödeyememişlerdi.

  Annesinin babasına yalvaran kırık sesini duyunca korkusunu unutup bir anda aşağı koşarak inmeye başladı. Küçük ayakları bir ara basamaklardan birine basmayı unutup onu düşme tehlikesine sokarken hemen toparlanıp sağ tarafa yönelmişti.

  Salona girdiği an annesinin yerde kanlı yüzü ve morarmış vücuduyla babasının ayaklarına kapanmış kira için olan parayı almaması için yalvardığını görmüştü.

  Adam hiç oralı olmayıp karısını tek bir darbeyle kolayca kendisinden uzaklaştırırken kapıya döndüğü an oğlunun korku dolu gözleriyle karşılaşmıştı.

  Oğlunun bakışlarının yerdeki kadına kaydığı zaman yüzünün acı dolu bir ifadeye bürünmesi babasını sinirlendirmişti. Çünkü ona göre oğlu onun gibi bir 'adam' olmalı ve aynı şeyleri kendiside yapmalıydı.

  Hal böyleyken sinirlenmemesi işten bile değildi. Yinede ona cezasını sonrada verebileceğini düşünerek tekrardan kapıya yöneldi. Sonuçta onu hala kendisi gibi bir 'adam' yapabileceği vakti vardı.

  Adamın beklentilerine tezat olarak birden kollarına yapışarak yürümeye devam etmemesi için üstün bir çaba sarf eden çocukla babasının düşünceleri bir anda silinmişti zihninden.

  Anında kaşlarını çatarak kafasını oğlunu görebilmek için eğmişti.

  Çocuğun göz yaşlarını görmek onun için son radde olurken korkudolu anlar başlamış bir çığlık daha peydah olmuştu karanlık gecede.

Ay'ın OğluWhere stories live. Discover now