33

128 10 0
                                    

   Cennette İşkence Görmek Gibiydi    

*Reguiem for a Dream*

"Ogni oscurità porta dentro di sé i semi dell'alba che la porrà fine

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Ogni oscurità porta dentro di sé i semi dell'alba che la porrà fine."

Keyifli okumalar 💐

Yaşları yüzünde kurumuş fakat küçücük kalbi hâlâ o yoğun acıyla ıslanan küçük kızın kulağına sessiz bir fısıltı çalındığında dizlerini kendine çekip kafasını dizlerime gömmüştü Roselyn. O günlerde başka bir adı yoktu ya da soyadı. En azından olmalarının bir önemi yoktu. O sadece Rose'du. Yaşı, yaşadığı acılardan çok daha küçüktü.

"Ogni oscurità porta dentro di sé i semi dell'alba che la porrà fine."

Anlam veremediği aynı cümle tekrar kulağına geldiğinde kafasını kaldırdı ve içinde üç kişi kaldıkları bu iğrenç yerde konuşanın kim olduğunu anlamaya çalıştı. Bulması çok uzun sürmemişti. Rosa incecik kollarını dizlerinin etrafına sarmış bir ileri bir geri sallanıyordu. Aynı zamanda dudakları hiç durmadan kıpırdıyordu.

Roselyn'in kalkıp çocuğun yanına gidecek takati yoktu ama çocuğun ne dediğini hâlâ deli gibi merak ediyordu.

"Ne diyorsun?" diye sordu sessizce. Sesi oldukça kısıktı fakat kendisiyle beraber sadece Amy ve Rosa'nın bulunduğu bu odada gürültülü bir şekilde yankılandı.
Odaları, odalarının bulunduğu koridor her yer çok sessizdi. Özellikle de bu vakitlerde çok sessiz olurdu. İlaçların vücutlarına enjekte edilmesinden günler sonrasına denk gelirdi bu vakitler. Acının en dayanılmaz olduğu vakitlerdi. Çünkü bir sonraki ilaç vaktine çok zaman kalmış olurdu ve acı o ana kadar dinmeden devam ederdi. 

"Ogni oscurità porta dentro di sé i semi dell'alba che la porrà fine." diye tekrar etti Rosa hareket etmeyi bırakarak. Ardından kafasını kaldırıp solmuş yüzünü, içe çökmüş gözlerini kıza baktı.

"'Her karanlık kendisini sonlandıracak şafağın tohumlarını içinde taşır.' demek İtalyanca'da. Adını hatırlamadığım ünlü birini sözüymüş." Buruk, yarım yamalak bir gülümseme peydah oldu yüzünde. Ve yosun rengi gözleri uzaklara daldı. "Eğer umutsuzluğa düşersem bu sözü düşünmemişi istemişti annem." Utanarak kafasını çevirdi. "Ve bazen umutsuzluğa düşüyorum. Fakat bunu düşünmek bana kendimi iyi hissettiriyor."

Çocuk daha sonra başka bir şey demeden tekrar önüne döndü ve uzun, çok uzun bir süre boyunca kendisine umut etmesini hatırlatan o sözü durmadan tekrarladı ve her söylediğinde kulağa daha da umutsuz gelmeye başladı.

NapervaWhere stories live. Discover now