🧵35🧶

32K 1.6K 208
                                    

Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın..

Ramazanın ilk gününe sonunda gelmiştik. Bizimkiler hala bizde kalırken sahura kalkmanın heyecanıyla tüm gece uyumadılar. Benide kızımız uyutmadı. Saatlerce huysuzluk edip durmuştu. Mesut'sa yatağımızda horlayarak uyuyordu.

Gözümden uykusuzluk akarken esnedim. Ağzım yırtılacak kadar açılmıştı. Dün akşamda kızım huysuzluk yaptığı için uyuyamadım. Neredeyse iki gündür uykusuzum. Sonunda dayanamayıp kucağımda salladığım bebekle yatağa doğru adımladım.

"Mesut kalk artık. " bıkkınlıkla seslendim ancak kocamda hiçbir belirti olmadı. Aralık dudaklarının arasından odayı inletecek sesi ortaya salıyordu. "Mesut, kalk diyorum. Daha sahur hazırlayacağım. " saatlerce ağlayan kızından rahatsız olmayan adam, sesimden rahatsız olmuş olmalı ki bana arkasını döndü. En azından horlaması durmuştu.

Sinirle ayağımı kaldırıp sırtına koydum ve ittirdim. Kollarım dolu olduğu için bu yöntemi kullanmıştım. En azından uyduracağım bahane bu. "Sana diyorum. " tekrar ittirince pes edip açtığı tek gözüyle bana baktı. "İki dakika kızına bak sahurluk hazırlayayım. " derince esneyip kapattığım gözlerimi açamadım. Çok yoruldum.

"Kucağıma ver. " kollarını kaldırınca ona uzattım. Yatakta doğrulmak yerine göğsüne bastırıp uyumaya devam etti. Umarım bebeğin ağlamalarını duyup sakinleştirir.

Kapalı gözlerle siyah eteğimi ve pembe yazmamı bağlayıp odadan çıktım. Çocuklar bizde olmasa sahur yapmadan yatağa atardım kendimi.

Hızlıca siniye kahvaltılıkları indirdim ve çay üstüne verdim. Aynı zamanda buzluktan kavurma çıkarıp içine altı tane yumurta kırdım. Bizimkiler ancak doyarlar.

Paytak adımlarla girişe sofrayı serip siniyi taşıdım. Çocuklar odada yattığı için mecbur buraya kuruyordum. Hala konuşma sesleri kulağıma geliyordu. Hakan'ın evliliği ile ilgili konuşuyorlardı.

Kapılarına iki defa tıklayıp seslendim. "Hadi sahura kalkın. " içeriden gelen onaylar mırıntıları es geçip bizim odaya girdim. Mesut sırt üstü uzanmış kızımıda göğsüne bırakmıştı. Saatlerce burnumdan getiren bebek şimdi uyuyordu. Gelde buna sinirlenme. O kadar saat neden uyumamıştı ki?

Kundakladığım bebeği beşiğine bırakıp yine horlayan kocama doğru adımladım. Uykusuzluktan Mesut bile gözüme fazlasıyla gıcık geliyor.

"Mesut, kalk hadi sofra hazır. Uyan bak vallaha bir daha gelip seni kaldırmam, yarına aç oruç tutarsın. " tehdidim işe yaramış olmalı ki kocam uyku sersemi olsada gözlerini açıp doğruldu.

"Tamam tamam uyandım. " gözleri kapalı yataktan çıkıp paytak adımlarla kapıya ulaştı. Bu haline istemsiz gülümsedim. Koca bebekten farkı yok.

Sofrada hepimiz yerimize kurulmuş sahuru yaparken Hakan nefes almadan kavurmaya gömülmüştü. Mesut'sa gözleri kapalı elindeki çatalı sinidekilere batırıyordu. Çatala ne denk gelirse onu ağzına atıyordu. Sefer sadece kuru ekmek yiyerek karnını doyururken Osman hala tek lokma yemeden çayını içiyordu.

"Oğlum kavurma yiyin. Bak size bırakmam. " Hakan'ın aslında uyardığı kişiler Osman ve Sefer olmasına rağmen, Mesut kavurma lafıyla gözlerini aralayıp sofradakileri inceledi. Hakan'ın da dediği gibi kavurmalı yumurtayı görünce uykusundan tamamen sıyrılıp eline kocaman ekmek aldı.

"Aç ayıyı uyandırdı. " Sefer'in kısık sesle dediğini sadece benle Osman duymuştuk. Ancak ikimizde tepki veremedik. Ufak parçalarla yemek yemeye çalışsam da kendimi çok zorlamadım. Zaten kızımı emzirdiğim için bu yıl oruç tutamayacağım.

Mutlu Mesut                                 🧵Tamamlandı🧶Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin