Asker Falan İşte /texting/

30

Günün bu kadar parlak görünmesini sağlayan, karanlığın olasılığıydı.

Stephen King

__

Ayy selamm canlarımm💥💋

Nasılsınız bakalımm??

Ben çook iyiyim çünkü sayenizde bayağı bayağı büyüyoruzzzz 👀

Hemm size müqoo haberlerim varrrr 💃🏻💃🏻

Sınav haftası bittii ve ben artık tamamen buradayımmmmm🎉🎊

Çook heyecanlıyım artık sürekli burada olacağım içinnn🔥🔥🔥⚡

O zamannn hiç vakit kaybetmeden yeni bölüme geçelimmm💆🏻‍♀️↪

~

"Abi inanamıyorum sana ya! Hadi seni geçtim sen, sen Caner abi sen niye bana yalan söyledin?" Elis'in Adliyeyi basmasından sonra Aris'in evine geçmiştik.

Elis, Caner ve Aris'i azarlıyor bende onları koltuğa oturmuş kırdığım dizlerime kollarımı geçirmiş onları düşen göz kapaklarım ile izliyordum.Fazlasıyla yorgundum.İki gündür Hataydaydım ama gece uykuları dışında hiç dinlenememiş ve bitap düşmüştüm.

Tüm yorgunluğun ardında yinede yüzümde bir gülümseme vardı.Aris hala askeri ünü formalarıyla karşımdaki koltuğa oturmuş uyuyan Barut'un tüylerini okşuyordu.O da yorgun görünüyor ve Elis'e "artık bitir şu işkenceyi!" der gibi bakıyordu.Oturduğu koltukta çatık kaşlarıyla Elis'i izlerken bakışları koltuğa sinen bana kaydı.

Gözlerindeki ifade değişirken içime bir titreme gelmişti.Gözünün önüne düşen birkaç tutam saç, kahve gözlerini kapatıyor ama o gözlerin içindeki duyguları saklayamıyordu.

Aris yüzünde oluşan hafif bir tebessümle bana bakıyordu.O kadar içli ve güzel bakıyordu ki düşmemek elde değildi.Başımı dizime yaslarken hala onu kısık bakışlarla süzüyordum.Ev sıcak olduğu için mayışmıştım.Uykulu gözlerim Aris'i izlerken o anında ayağı kalktı.Ani kalkışıyla yanına uzanmış Barut hafif sarsılsada hiç oralı olmayarak uyumaya devam etti. Elis'in uzun soluklu konuşması bu ani hareketle kesilip yerini çatık kaşlarının bırakmasını sağladı.

Aris ayağı kalktığı için Elis kafasını arkaya doğru yaslamak zorunda kalmıştı.Tam söze girecekti ki Aris sözünü kestip berjelde oturan Caner'e döndü.

"Caner al bunu herşeyi anlat sonra da halamlara bırak oğlum.Bu ne ya?
Taramalı tüfek gibi." Aris sonlara doğru sinirlendiğini belli edecek şekilde sesini yükseltmişti.

Caner kısa süreli içinden bir oflama çekip ayağı kalktı.

"Emredersiniz Komutanım, hadi çıkalım biz Elis." Caner Elis'e doğru yürürken Elis'in çatık kaşları olabilecekmiş gibi daha fazla çatılmıştı.

"Ya abi birşey konuşmaya çalışıyorum burda! Postalayacak mısın beni?" Elis'in sesi fazlasıyla sitemkar çıkmıştı.

"Evet güzelim postalıyorum seni." Aris kollarını açmış Elis'i kapıya doğru sürüklerken holden Elis'in sesleri geliyordu.

"Ya abi onu bunu boşverde içerideki kız çok güzeldi. Ay yoksa benden habersiz manit mi yaptın? Abi nasıl söylemezsin bana ya.Yenge istiyorum ben Selin pek olmamıştı zaten.Of canım abim bir bırakır mısın kolumu böyle iletişim kuramıyoruz." Elis'in uğultu gibi gelen cümleleri beni gülümsetmişti.

Sonunda kapının kapanma sesi gelmişti.Arisin sert adımları deri çizmelerinin gıcırtısıyla birleşirken sonunda oturma odasına girebilmişti.Çatık kaşları içeri girir girmez düzeldi.