🧵32🧶

27.8K 1.8K 229
                                    

Beğenmeyive satır aralarına yorum yapmayı unutmayın.

Her bölüm bir kitabımı okumanızı tavsiye edeceğim. Mesela bugünkü tavsiyem Geçmişin Hırsızı. Bu kitapta geçmiş yıllar anlatılıyor. Kızın bir aynayla geçmişe gitmesi ve hırsızlık maceraları var. Açıkçası ilk birkaç bölüm biraz anlaması zor olsada benim sevdiğim bir kurgu.

Ayrıca kız karakter alışılmışın aksine zeki ve ayakları yere basan biri.

Bu kitaptan gidenler yorumlarında belirtsinler bari. Kaç kişi olduklarını bileyim.🥰

Yağmur damlaları çatıda tok ses bırakırken konuşma sesleri arasında yok olup gidiyordu. Bakışlarımı minik kızımdan ayıramadım bir türlü. Aklımın büyük bir bölümünü kurcalayan bir detay vardı. Önceden görece giderken sadece karımdan ayrılıyordum ancak şimdi bir de kızımı arkada bırakacağım. Parmağımı kavrayan minik parmaklardan nasıl uzak kalacağım?

Minik dudaklarını açıp kapatan kızım bir kere bile ağlamadı. Bir ara amcaları sevmek için almak istemişti ancak onları oldukça kibar bir dille reddettim.

"Uyudu sanırım. " hemen dibimden gelen sesle irkilip kafamı kaldırdım. Pempe yazmasıyla yüzü aydınlanan karıma baktım. Gözlerindeki parlamayla bana bakıyordu. Kızımı bu denli sahiplenmem hoşuna gitmiş olmalı. "Yatağına götüreyim. " kollarını uzattı ancak vermek yerine iyice kollarımın arasına aldım. Parmağımı saran minik parmaklardan uzaklaşmak istemiyorum.

"Biraz daha kucağımda kalsın. " gözleri kucağımdaki bebeğe kaydı. Anında dudaklarında merhamet yüklü bir tebessüm oluştu. İşaret parmağıyla bebeğimizin şişkin yanağını okşadı. Odadaki sessizliğin bile o an farkında değildim. Karımın hareketlerini incelemekle meşguldüm.

"Kalsın bakalım. " bizi yerdeki minderde bırakıp divana gidip abisinin yanına oturdu. İkili sohbet ederken yanımda yine kıpırdanma oldu. Bıkkınlıkla gözlerimi sırıtan Sefer'e çevirdim.

"Abi kokuyu aldın mı?" Sefer'in lafıyla eş zamanlı olarak burnumu yakan bir koku aldım. Yüzümü buruşturup gülen Sefer'e baktım.

"Koskoca adamsın lan. Utanmıyor musun?" O kadar milletin doluştuğu odada osurmuştu resmen. Ayağımı kaldırıp yanımda emaneten oturan adamın kalçasına koydum ve hızla ittirdim. Burnumun direğini kırmıştı. Sefer düştüğü yerde kahkahalarla gülerken kollarımın arkasındaki bebek irkildi ve ağlamak istiyormuş gibi yuzunu buruşturdu. "Kes sesini. Bebeği uyandırdın. " Sefer sessini kessede sarsılarak gülmesi dinmemişti. Kumral kısa saçlarını kaşırken doğruldu.

"Suçlu ben değilim abi. Bizim ufaklık pırt yaptı. Belki de sıçtı. Bu koku pırtlık değil sanki. " Sefer kokuyu daha çok almış olmalı ki öğürdü. Gözlerim kucağımdaki bebeğe kaydı. Bu leş koku ondan çıkmış olamaz. Bu bebek kuru fasulye yemediyse bu kokuyu çıkaramaz.

"Ne yapacağım? Yıkanması mı lazım?" Ne yapacağımı bilmediğim için merakla sordum. Açıkçası Mutlu'ya sormaya çekindim. Çocuklarla ilgili hiçbir şey bilmezken çocuk çocuk diye etrafta dolanmıştım.

"Yok abi fıçıya sok çıkar. " dalga geçen Sefer'e attığım ters bakışla en azından oturuşunu düzeltti. "Bakma öyle, sadece saka yaptım. Yengem altına muşamba serip pisliğini temizliyor. " başımla onayladım ancak hala şaşkındım. Muşambayı bir bebeğin altına bağlamak asla aklıma gelmezdi. Kaçamak gözlerle Necmi'yle konuşan karıma baktım. Pis koku henüz ona kavuşmamıştı.

Mutlu Mesut                                 🧵Tamamlandı🧶Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin