"Siz ona bakmayın kendisi basit ve düzgün bir ilişki için fazla öküzdür. Çok tatlısınız siz." dedim gülümseyerek.

"Ne öküzlüğümü gördün lan?" diye sordu.

"Yemekte garson getirdiği et için bana tam ağzınıza layık dediği için 'ne ağız burun karıştırıyorsun lan' diyerek çıkışmadın mı dağ ayısı?" dedim.

"Götü başı ayrı oynuyordu lavuğun. Bir şekilde çıkışmam lazımdı. Ona ne lan senin ağzından?"

Gözlerimi devirdim. Yemekte garsona attığı bakışlar hala gözümün önündeydi. Bu kadar odun olması sinirimi bozuyordu açıkçası.

"Peki neden geçen beraber meyhaneye gittiğimizde rakıyı fazla kaçırdığında adama 'ne bakıyorsun lan' deyip kavga çıkardın?" diye sordu bu sefer Celil abi.

"La napayım hem kafam uçmuştu hem de adam laf atmıştı. Ağzının payını verdim icabında." dedi böbürlenerek.

"Peki yanındaki adama neden bulaştın?" diye sordu bu sefer Celil abi.

Çetin biraz duraksadı. Neden yaptığını o bile hatırlamıyordu muhtemelen.

"O da ben diğerini dövmek için uçarken bana bakıyordu." diye kendince açıklamada bulunduğunda gözlerimi devirdim.

"Yemin ederim çocuğum olsan pazarda unuturdum seni." dedim.

"Neyse ki sevgilinim." diye homurdandı.

İki takıma ayrıldığımız için sıra bizdeydi. Bu yüzden beraber topların olduğu hattın başına geldik. Topları elime alıp ağırlığını teker teker elimle ölçerken Çetin'in en büyük ağırlığı aldığını gördüm. Bu yüzden hırslanıp ben de en büyük kiloyu aldığımda az kalsın düşürecektim ki son anda gücümü topladım.

Hattın başındaki sevgilimin yanına yürüdüğümde tam topu atacaktı ki elimdekini görünce duraksadı.

"Bu nasıl bir hal?" diye sordu.

Kaşlarımı çattım. "Ne varmış halimde ya?"

"Yavrum karpuz tutar gibi tutma şunu." dedi.

Top ağır olduğu için iki elimle tutuyordum. Karpuz tutuyormuş gibi konusunda haklıydı. Her an bir karpuz kamyonuna yaklaşacakmışım gibi bir haldeydim. 

"Ağır geliyorsa başka bir tane seç." dedi.

"Hayır nereden çıkardın?" dedim dik durmaya çalışarak.

"Geceden penguen sikmiş gibisin de ondan." dedi paytak yürüyüşüme ve ağırlığı ayarlayayım diye dik durma çabamama laf atarak.

"İşine bak sen." dedim huysuz bir tavırla.

Omuz silkip umursamadan topu attığında top hiç hizasını bozmadan gitmiş ve lobutları devirmişti. Bir tane bile kalmamıştı.

Bana bakıp piçimsi bir egoist tavırla göz kırptığında yakışıklı olmasını görmezden gelerek ters bakış atıp ben geçtim hattın başına bu sefer.

OĞLANCI | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin