Selamlar yeni bir hikaye ile sizlerleyim, bayağıdır yazmak istiyordum kurgu bulamadım açıkçası bir anda geldi umarım beğenirsiniz:)
"Defne erkencisin " diyen abisine bakan defne sinirle soludu, ters bir bakış attı yalandan bir gulumseme ile
" Evet abicim sabahtan beri toplantılara girip çıkıyorum, seni aradığımda ise sevgili yengem biz kahvaltı ya gittik sen gir ne olacak , diyip yüzüme kapattı" dedi sinirle abisi ise bu duruma hiç alınmamış gibi sahte bir gülüş ile karşısında ki sinir küpünün hallerine baktı deri kahverengi koltuğa kendini atıp elinde ki hediyeye kız kardeşine uzattı.
" Bune " dedi
" Kitap kızım ben okudum, sende okumak istersin diye sana hediye etmek istedim " derken bir tedirginlik vardı defne kaşlarını çattı yüzünü buruşturup
" Abi ben tarih kitaplarını pek sevmiyorum ama " abisi tedirginlik ile yine cevapladı
" Biliyorum ama hikaye bir dük ile eşi arasında geçiyor çok tuhaf bir hikaye ama unutma bir kişiye sinir olmaya çalış çünkü hikayede ki herkes kötü kalpli" derken abisine ters ters bakmaya devam ediyor du.
" Ay abi benim hiç kitap okumaya zamanım yok lütfen ya yarım saat sonra bir toplantı var ve ben melisle görüşmem lazım "
" Tamam çıkıyorum ama lütfen oku " diyen abisini ilkkez böyle gördü abisi ile anlaşamazdı defne, çünkü defne babasının ikinci eşinden olmuş Hüseyin bu durumu kabul edememiş her fırsatta defneyi ezmeye çalışmış ve defne kendini asla ezdirmemiş her türlü konuda kendini geliştirmişti. Şimdi ise abisi bir işe yaramaz defne ise holding Yönetimi ile ilgilenen kişi olmuştu, başarılı bir şekilde 27 yaşına gelmiş bir genç kadın di.
" Tamam abi söz okuyacağım " diyip abisinin gidişini izledi.
Akşam eve yorgun argın giren defne 2+1 evinde gerçekten çok mutlu idi annesi ve babası öldüğünde büyük konakta kendi isteği ile ayrılmış ve bir apartman dairesinde kendi başına oturuyordu.
" Ah çok yoruldum" diyerek eve gelmeden sipariş ettiği yemeği hemen yemeye başladı. Yiyip yiyip kilo almayan bir yapıda olduğu için her türlü fast food yemekler yemeye bayılırdı.
Kahvesini alıp balkona çıktı abisinin verdiği kitabı okumak için balkondaki salıncağa kendini bıraktı ve başladı okumaya ilk başta çok yargılı yaklaştı lakin şimdi okudukça gerçekten hikaye resmen kendine çekiyordu.
" Şerefsiz Adrian ilk eşin vefat etti hadi Allah rahmet eylesin ama ikinci kadınla evlenip te neden kendine metres tutuyorsun o.... Çocuğu seni hele metres ise leydisin sen yahu neden evli erkek peşinde geziyon sen " diye sinirle soludum ben gerçekten bu durumda olsam bu Adriani doverdim. Bide 3 çocuğu var onlara da bakmıyor zaten ikinci karısı da bakmıyor yavrulara. Birden uykum geldi nedense yerimden bile kalkıp odama bile gitmek istemedim. İlkbahar aylarında olduğumuz için hafif ılık esen rüzgar ile üzerime mevsimlik battaniyeyi çektim ve salıncak ta uyumaya başladım.
Rüya da gibi siyah bir ışık huzmesi yayıldı, Defne gözlerini açmaya çalışıyor ama maalesef başarılı olamıyor, korkuyordu ama sesi çıkmıyor sanki boşluğa düşüyordu bu hissiyat defne için öyle sancılı bir süreçti ki resmen nefes alamıyor, burnunda kanlar fışkırıyor du ama sesini çıkaramıyor du.
Birden yerinden korkarak sıçradı. Hava aydınlanmış tı, defne hâlâ nefes alamıyor ve sanki biri tarafından boğazı sıkılıyordu.
Ama birdenbire bütün sıkıntıları bitmiş ti ve sanki hiç birşey olmamış gibiydi.
" Hasiktir bu nasıl rüya idi " diyen defne eli ile kendine yelpaze yaptı, ama birden odasında olduğunu ve nasıl buraya geldiğini hatırlamaya çalıştı. Sağ tarafta yatan bir adama baktı bu kim diye geçirdi içinden sonra gözlerini olabildiğince açıp çığlığı bastı.
" Sen kimsin kadın " diyen adam elleri ile gözlerini ovaladı genç adam ve genç kadın birbirine bakıyordu.
" Asıl sen kimsin ben buraya nasıl geldim "
" Seni ilkkez gördüm hemen yatağımdan çık " diye kükreyen adama aynı sinirle baktı defne.
" Kes sesini be bağırıp çağırma bende seni günlük görmüyorum buraya nasıl geldiğimi bile bilmiyorum "
İkili kavga ederken iki çocuk kapıyı açarak odaya girdiler.
" Anne baba neden kavga ediyorsunuz "
....
CZYTASZ
DÜK'ÜN İSTANBULLU KARISI
FantasyDefne gözlerini açtığında yattığı yatağın sağ tarafında'ki yatan adama bakıp kaşlarını çattı. " Neredeyim ben " diye kendi kendine mırıldandı hâlâ uykulu olduğu için saçlarını karıştırıp tekrar kafasını çevirip baktığında çığlığı bastı.
