2. 📖

165 11 0
                                    

"Anne baba neden kavga ediyorsunuz"...

Bu kelimeler ile ne diyeceğini gerçekten bilemedim, yataktan kalkan adam sinirle etrafına bakıyor. Ben çocuklara bakıyordum sinirle gömüldüğüm yataktan kalkıp ne diyeceğimi bilemeden çocuklara baktım bir kız ve bir erkek çocuktu 4 veya 5 yaşlarında gözleri zeytin gibi olan çocuklar eskiçağ kıyafetleri ile çok tatlı duruyorlardı ama benim bu konuyu hazım etmem lazım dı.

" Ne annesi iyimisiniz siz " diye sesim biraz yüksek çıkmıştı, çocuklar bana çevirdi bakışlarını ve şaşırmış gibi baktılar.

" Ama şey sen kardeşimle benim anne dememize izin vermiştin " diye hayal kırıklığı ile konuşan kız çocuğunun gözleri dolu dolu bakıyordu, hayatta en son istediğim şey bir çocuğun kalbini kırmaktı ama daha nerde olduğumu bilmeden kendi içimde bir iç hesaplaşma yapmadan hiç birşey olmamış gibi davranamazdım ama çocukların yanına gittim onların hizasına gelip gülümsemeye çalıştım.

" Çocuklar biraz başım ağrıyor özür dilerim sizi istemeden kırdıysam ben şimdi biraz dinlensem babanizla biraz konuşsak sonra kahvaltıya geliriz biz olur mu ? " Diye birşeyler konuştum çocuklar benim yanaklarıma öpücük kondurup giderken arkalarından bakıyordum herkes çıkınca hizmetçiler di galiba bilmiyorum bize selam verip izin isteyerek çıktılar odadan.

" Bu ne demek oluyor " diye adama döndüm.

" İnanın bende bilmiyorum" diyen adam hırsla ellerini saçlarından geçirdi. Olayın şoku üzerimde benim ise kendi dünyamdan kalma kıyafetlerime baktım gözümden bir damla yaş süzüldü bu neydi peki beni bu çağa gönderen olay neydi.

" Rüya değil gerçek ama aklım almıyor çocuklarınız beni anneleri sanıyor ben hayatımda ilk defa görüyorum sizi ilkkez böyle bir yerdeyim " diye hıçkırdım. Ben burdaysam bu adamın eşi nerede idi o kişide benim yerime mi geçmiş ti. Hiç birşey bilmemek beni çıldırtıyor du.

" Çok tuhaf bir olay ben bu şeyle ilgileneceğim ama önce kendimi tanıtayım size ben Adrian Dean şifacıyım " diyen adama kaşlarımı çattım Adrian Deanmi dedi o

" Siktir sen o zampara şerefsiz düksün ama ben nasıl " derken Adrian da kaşlarını çattı, bana doğru yürüyüp sinirle soludu.

" Ne şerefsizi ne zamparası düzgün konuş " diyip yumruklarını sıktı ama gözümde bı pislik gibiydi güzeller güzeli karısını aldatiyordu sümüklü leydi ile umursamazca omuz silktim.

" Sen evinde gül gibi karın Diana dururken kimsenin sevmediği ama sırf soylu diye herkesin yalandan sever gibi yaptığı sümüklü leydi Mandy ile gizli aşk yaşa " diye sinirle bağırdım hayır banane ise, Adrian Dean sinirle soluyup bana çok sert bakışlar atıyordu korkuyor muydum evet susacakmıydım hayır.

" Bir dakika bir dakika sen benim hayatımı nerden biliyorsun evet ikinci eşimi sevmiyordum onunla zorunlu evledim " hemen lafa atladim

" Kadını yatağına alıp zevk alırken hiç te öyle demiyordun Adrian efendi " derken birşey dank etti resmen o kitap tabi ya ben şimdi kitabın içindemiyim

" Kes sesini benim özel hayatım seni asla ilgilendirmez ve sen bana bu kıyafetler ile nerden geldiğini söyle" diyip iyice sinirlendi.

" Be be ben " diyip yere yığılmam bir olmuştu.

Zihnim gerçekten çok yorgun ve gözlerimi açmak istemiyordum.

Adrian Dean.

Karşımda ki kadının kim olduğunu bilmeden başında bekliyordum. Bu nasıl birşey anlamış değilim ama bu kadın hayatımı nerede ise hepsini biliyor du. Şimdi bayılmış ve yatakta öylece yatıyordu zihni kendine gelmek istemediği için hiç bir ot hiç bir iksir fayda etmiyordu.  Sadece beklemek gerekiyor du, bu dünyada olmadığı belliydi ama nerden ve nasıl benim yatağıma gelmişti ülkemize nerden gelmişti. Çocukların bile beyni anneleri olduğuna dair beyinleri odaklanmıştı ama nasıl.

" Neredeyim ben " diye cılız çıkan sese baktım gözleri yavaş yavaş açılıyordu duru bi güzelliğe sahip ama hırçın bir kadın di.

" Hâlâ yatağımdasın " diyen ses ile gözlerimi açtım

" Yatağının meraklısı değilim şifacı ben şokta ne yaptığımı biliyormuyum " diyip kalktım yataktan ama başım dönüyor du. Sinirlerim hâlâ gergin bir ip gibi idi ama bu duruma çözüm bulmam gerektiğini de biliyorum.

" Şimdi nasılsın şu durumu konuşalım artık iki gündür uyuyorsun " diyen Adriana kafa salladım.

" Biraz daha iyiyim, ben aslında buralardan değilim anlamışsınızdır zaten. Başka bir dünyadan geldim benim ülkem Türkiye idi abim bana bir kitap hediye etti gece evimde okurken bir ağırlık çöktü ve uyurken zihnimde bir karanlık vaar oldu ve ne olduğunu anlamadım bay Adrian sizin hayatınızı da kitaptan biliyorum, anlatacaklarım bu kadar " diye sözlerimi noktaladım, İstanbulu çok özlemiştim burada kaç günüm geçti bilmiyorum ama özlem çok ağır di.

" İsmin ney peki " diyen Adriana

" Defne Yılmazer " dedim sadece

" Ben ne diyeceğimi bilmiyorum defne ama emin ol sana yardım edeceğim ben bir çözüm bulana kadar burada kal başka odada kalırsın beraber bir çıkar yol bulacağız " dediğinde kafa salladım çünkü gidecek ne bir yerim vardı nede ailem vardı. Aslında hep kendim tek başıma idim kimsem yoktu eminim bu kitap olayında da abimin bir parmağı vardı ....

DÜK'ÜN İSTANBULLU KARISIजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें