Bölüm İki

56 4 6
                                    



Merhabalar. Ben yazarınız Cileklerinavukati 😊 . İkinci bölümümüzle bugün tekrar beraberiz. Hikayeyi geliştirmek için yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar. \^^/


-Bölüm İki-

Bir ayın sonunda Vita uyandıktan sonra bile hâlâ uyum sağlamakta zorlanıyordu. Bazen zihni anılarını birbirinden ayırıyor ve bu yüzden ailesini tamamen unutuyordu, bazen ise önceki yaşamını tamamen unutarak gözyaşları içinde ailesine sarılarak ağlıyordu. Bu yaşamında o sadece 8 yaşında bir çocuktu o yüzden hastalığın getirdiği yorgunlukla kafası karışıyor, bunalıyor ve ne olduğunu anlamadığı zaman korkuyordu.

Vita'nın anıları zihninde bir yıl boyunca yavaşça kaynaştı. Tüm bu yorucu sürecin ardından artık, önceki hayatının anılarını da bu hayatının anılarını da kolaylıkla hatırlayabiliyordu ve hastalığı da bütünüyle iyileşmişti. Vita minnettar bir gülümsemeyle, tamamen kendine geldiği günü hatırladı. Anne ve babası her zamanki yorgun gözleriyle Vita'nın odasına girerken, Vita'yı ayakta gördükleri zaman şaşkınlıkla ona bakmışlardı. Vita gözyaşları yanaklarından yavaşça yuvarlanırken minik dudaklarıyla onlara gülümsemişti.

"Anne, baba, ben sizi özledim."

Yavaşça titreyen sesiyle, tüm içtenliğiyle konuşuyordu, samimiydi.  Sadece zorluklarla geçen bu seneden bahsetmiyordu. Onlarsız geçirdiği 17 senede, ah nasılda özlemişti onları. Umutla onu destekleyen elleri, boynuna sarılan sıcak kolları, ona şefkatle bakan gözleri. Vita ağlaması şiddetlenirken muhtaç bir görünümle kollarını açmıştı. Annesi gözyaşları içinde Vita'ya koşarken, Vita babasının çaresizce duvara yasladığını ve yavaşça yere oturduğunu gördü. Sanki gerçek olamayacak kadar mükemmel bir şey görmüş gibiydi. Tüm yorgunluktan sonra gelen o rahatlama, Vita o anda hayatında ilk kez babasının ağladığını görmüştü. Ah hadi ama o büyük bir kızdı tamam mı? Nereden geliyordu bu durmayan gözyaşları. Yine de Vita umursamadı. O gün kahkahaların ve gözyaşlarının arasında ailecek sarıldılar.

O gün ayrıca ailesi farketmeden Vita kendine bir söz de verdi.

"Ben bu ailenin zarar görmesine izin vermeyeceğim. Ne pahasına olursa olsun sizi koruyacağım."

***

-Bir Yıl Sonra-

Vita tamamen iyileşmişti. Ve tüm aileyi yıpratan olayın ardından bir yıl geçmişti. Annesine resim yapmak istediğini söylediği için 6 aydır düzenli olarak resim dersi alıyordu. Aynı zamanda bir opera sanatçısı olan annesi ise Vita'nın sanatçı olmak istediğini duyunca çok mutlu olmuştu. Babasına gelince kızı mutlu olduğu sürece ne yaptığını umursamıyordu. Açıkçası Vita gelecek hayallerinden vazgeçmek istemiyordu ve aynı zamanda ailesini korumak için babasının işini de öğrenmesi gerekiyordu. Ancak babasının işini öğrenebilmek için önce kendini kanıtlaması gerektiğini biliyordu bu yüzden öncelikle bununla başlamaya karar vermişti.

Ve bugün her şeyin ardından, Vita'nın 10. yaş günüydü. Annesi heyecanlı görünen Vita'ya bakarak gülümsedi.

"Gergin misin, Vita?"

"Ah, evet biraz anne."

Açıkçası biraz gergindi , çünkü Vita bugün [Tablonun İçinden] kitabının erkek ana karakterini görecekti. Pekala teknik olarak bu onu ilk görüşü değildi çünkü erkek ana karakter aslında Vita'nın uzaktan kuzeniydi. Onu birkaç kere aile arasında görmüştü, fakat bu hikayeyi bilmeden önceydi ve Vita ona hiç dikkat etmemişti. 3 sene boyunca okuduğu kitaptan bir karakteri canlı görmek nasıl hissettireceğini merak etti. Açıkçası o kitapta Vita'nın ailesini yok eden kişiydi, ancak Vita zaten çoktan değiştirmeye karar verdiği bir kaderden korkmuyordu.

Sayfaların Arasındaki DünyaWhere stories live. Discover now