XXI. Yüzyıl Cadısı 🐈‍⬛ /JeongHo

XXI. Yüzyıl Cadısı 🐈‍⬛

Jeongin, elini kaldırıp soruya cevap verirken Minho oturduğu masada hafif yan dönmüş onu izliyordu. Hoca zaten sınıfta dolaştığı için arkaya dönük oturması sorun değildi.

"Newton kanunlarını baz alarak konuşursak eğer..." diye başlayan cümlenin devamını dinlememiş ama Jeongin'den gözünü bir saniye bile çekmemişti. Jeongin bu yoğun ilgiyi hissetmiş olacak ki cümlesi bitip yerine oturduğunda ilk olarak Minho'ya dönüp gözlerini belertmişti.

Minho işaret parmağıyla bileğinde saat göstermiş, daha sonra parmağını tik tak tik tak gibi çevirmiş ve en sonunda iki işaret parmağıyla çatı yapıp sırayla ikisini göstererek parmaklarıyla merdiven çıkar gibi yapmıştı. Jeongin gülümsemesini bastırmaya çalışarak onaylarken Minho ona göz kırpıp bir sonraki soruya el kaldırdı.

Olanları Full HD izleyen Felix, gözlerini kısarak onlara bakarken göz devirmiş ve Minho'nun tek kelime hatasını cımbızla çekip üstüne gidecek saldırganlıkta düzeltmişti.

Minho bir şey demeyip onaylarken Felix onun pasifliğine göz devirdi.

Jeongin iki kardeş arasında mekik dokuyan gözlerini kendi sırasına sabitlemiş, Seungmin'e fısıldamıştı.

"Bu ikisinin arasını düzeltmemiz gerekiyor." dedi sessizce.

"Felix bir kaşık suda boğacak abisini." dedi Seungmin de. İç çekmişti ikisi de.

"Ne yapabiliriz ki?"

"İkisini yalnızca dördümüzün olacağı bir yere götürsek?" dedi Seungmin ona bakıp.

"O kadar özel hayatlarına dahil olmamızı istemezler."

"İyi de, biliyoruz yani." dedi Seungmin oflamadan önce.

"Seungmin, dürüst olalım. İkimiz de sevdiğimiz çocuklada laf söylenince uslu duramıyoruz. Objektif olmayız o kavgada. Kardeş kavgasına dahil olmayalım ama ikisinin barışması için bir şeyler yapalım."

"Okuldan sonra konuşuruz." dedi Seungmin. Birkaç dakika sonra zil çalmıştı.

"Yemekhane! Açım! Ağ!" Chan resmen böğürdükten sonra sevgilisinin omzunu ısırırken diğerleri oma gülmüştü.

"Siz gidin. Benim biraz işim var." dedi Jeongin gülümseyip. Minho'nun sınıftan çıktığını yakalamıştı.

"Cadıyla mı?" dedi Jisung imayla omuzlarını kırıtırken. Jeongin göz devirmiş, yanlarına gelen Felix'e güşümseyip yanlarından ayrılmıştı.

Koşturarak, öğle arası uzun olmasına rağmen, çatıya çıkmış ve buraya özür dilemeye çıktığı ilk ana göre oldukça sıcak olan çatıda onu bekleyen flörtüne gülümsemişti.

"Neden çağırdın beni buraya?"

"Çünkü sana sarılmak istedim." diyerek kollarını açtığında Jeongin ilk gerçek anlamdaki sarılmaları olacağı için bir tık heyecanlanmıştı. Minho ona sarılıp yüzünü boynuna saklarken Jeongin de onun beline sarıldı.

"Özledim seni Jeongin." diyerek kokusunu içine çekti

"Bu kadar hızlı mı? Bir ders önce beraber çikolata yiyorduk." dediğinde Minho gülüp onayladı yalandan.

"Hm hm, ikinci defa ısırmama kalmadan benim çikolatamı da sen yedin. Beraber yiyorduk, evet." dediğinde Jeongin gülüp başını omzuna yasladı.

"Ne var yani? Çikolata benden önemli mi?"

"Sana diyorum ki, aşkım bütün büyülerden önce geliyor, sen bana çikolata diyorsun."