Hayat her zaman istediğimiz gibi
gitmez fakat yaşanan her an değişimide,
mutluluğuda beraberinde getirir.
Ona bakınca iyiki diyorum.
İyiki O, iyiki Ben, İYİKİ BİZ...
Ölümün Soğuk Rüzgarının Asi Mavi Fırtınası...
"Zera acil mekana gelmen gerek." yine noluyor acaba?
"Deniz bi problem mi var? Mekana gelmeden önce mağazadan ayırttıklarımı almam gerek, çok mu acil?" bi süre denizden ses gelmezken en sonunda bi yutkunuş sesi duymuştum.
"Evet acil, ama sen eşyaları alıpta gelebilirsin." iyi madem, arabaya bağlanan telefonumla beraber telefonu alıp sağ koltuğa atarken park yerinden çıktım.
"E tamam o zaman, şu işlerimi halledip gelirim." onaylayan mırıltıların gelmesiyle telefonu direksiyondan kapatıp en son çalan şarkıdan devam etmesine izin verdim, Yahşi Cazibe şarkısı ortadan başlarken başa alıp öyle devam ettim yoluma.
Yarım saatlik bi yolun ardından geldiğim işlek caddeyle dudaklarımda ruhsuz bi gülümseme oluştu, aradığım dükkanı görmemle beraber sırıtıp sağ elimi enseme atıp hafif kaşıdım. liraska...
Biz mafyaların sık uğradığı, aslında bi kıyafet mağazasına benzeyen özel silah üreticisi bi dükkandı, bense bugün buraya yeni silahımı almak için gelmiştim ama sözde bi iki kıyafette alıcaktım.
Arabamı güzelce park edip telefonumu ceketimin cebine koyup üstümdeki salaş beyaz gömleği düzeltip siyah tüllü ve pileli mini eteğimi de düzelttim, güneş gözlüklerimi işaret parmağımla hafif ittirip arabadan indim, sırt çantamı da alıp kapıyı kapatarak arabayı kilitleyip arabanın önünden dönerek kaldırıma geçtim.
