2.11

543K 5.9K 293
                                    

Meriç'ten,


Düzgün bir çift olmayı başaramayan iki insanın birlikte tatile çıkması kadar saçma bir fikir daha yoktu. Benden uzak olmaları için ses çıkarmamıştım ama şimdi...

Kahretsin! Ölemez.

Ona olan nefretimi daha onun yüzüne haykırmamışken ölemez. Daha erken!

Yerimden hızlıca kalkıp koridorun diğer ucuna doğru yürümeye başladığımda Ömer'in adımı söylediğini duydum. Elimi kaldırıp gelmemesi için uyarırken hızlıca yürümeye devam ettim.

Annem... Gücünü yıllar içinde tüketmiş annem. Sevdiği adamı nasıl bu hale getirmişti? Vazgeçemediği insanı bu hale getirecek kadar ne konuşmuştu?

Belki yıllar sonra hesap sormak için cesaretini toplamıştı. Harika! İkisi de dağılmıştı. Beni yine düşünen yoktu ama bahaneleri yine bendim. İkinci büyük harika!

Benim yüzümden o delirmiş zihninden sıyrılıp aşık olduğu adamın kalp krizi geçirmesine sebep olmuştu ama sorumlu yine bendim!

Ölemez!

O kadınla onu gördüğümden beri hayatımı ne kadar boka çevirdiğini yüzüne söylemeden ölemez!

Bağırıp yumruğumu duvara geçirdikten sonra birkaç kez daha vurdum.

"Meriç."

Bana bakıcılık yapmaya gelmişlere dönüp "Yok bir şey! Rahat bırakın beni!"diye bağırdığımda gözüm ona takıldı. Yerden kalkmış sırtını duvara yaslamış korkuyla bana bakıyordu. Gözlerimi ondan ayırıp koridorun sonundaki lavaboya doğru yürüdüm.

Kovduğum halde gitmiyordu. Ne sanıyordu kendini? Onu istemediğimi açıkça söylemiştim. Ne laf anlamaz bir inadı vardı. Yüzsüz, arsız, inatçı!

Gitse benim için daha iyi olurdu ama yine kendini düşünüp inat ediyordu.

Kapı açılıp içeri Ömer girdiğinde "Çık dışarı."dedim.

"Çıkmıyorum. Yüzünü yıka."

Ona dönüp yakasını tuttuktan sonra "Çık dışarı!"diye bağırdım. Beni ittirdiğinde sırtımı duvara çarpmıştım. Önüme geçip yakalarımı tuttuktan sonra benden daha sert ama daha sakin bir şekilde "Kafanı duvara sürtmeden kendine gelebiliyorsan gel." dedi. "Ne ben ne Bora ne Kayla seni yalnız bırakmayacağız. İçine atmaktan vazgeç! Bize kötü davranmayı da kes artık! Yoksa sana burada bir oda tutar ağzını burnunu kırarım. Şimdi yüzünü yıka, yanımıza gel."

Yakalarımı bırakıp arkasını döndükten sonra kapıyı açıp dışarı çıktı. Sertçe kapattığında gözlerimi kapadım.

Kahkaha atmaya başladığımda delirdiğimi düşünüyordum. Ne beklenirdi ki! Deli bir annem vardı zaten.

Aynanın karşısına geçip suyu açarken onu bu hale nasıl getirdiğimi düşünüyordum. Bana ilk kez karşı geliyordu. Beni döveceğini söylerken bile beni düşünüp oda tutacağından bahsediyordu. Kendi kendime gülerken eğilip yüzüme soğuk suyu çarptım. O bu hale geldiyse fazla ileri gitmiş olmalıydım ya da fazla berbat gözüküyordum. Ömer ancak benim için endişelendiğinde böyle davranırdı. O da korkuyordu. Babamın ölmesinden.

Kapı açılıp Bora kafasını uzattığında "Doktor."dedi sadece. Suyu kapatıp hızla dışarı çıktıktan sonra büyük adımlar atarak Ömer'in karşısında duran doktora doğru ilerledim. Yüzümü kolumla kurularken yolu yarılamıştım.

Kötü Çocuk I & IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin