Günlük

12 0 0
                                    

Bir saniye, cidden yaşanmış olamaz. O tonlarca ağırlıkta taşların altında ezildikten sonra ölmüş olmam gerekiyordu. Başka bir şey değil. Ellerimi saçlarımın arasında geçirmiş şekilde otururken kız konuşmaya devam etti.

Marionette : Nasıl hissediyorsun? Amaris hâlâ kötü hissediyorsan biraz daha dinlenebilirsin.

Şey, sanırım artık kendi evreninde değilim. Bu kız bana Amaris diye seslendiği göre ana karakter Marionette olmalı. Kolum feci şekilde ağrıyordu. Sol kolumun olduğu tarafa kafamı çevirdim, dirseğimden omzuma kadar olan kısım bandajlar ile sarılıydı.

Amaris : Koluma ne oldu, feci şekilde acıyor.

Marionette : Hatırlamıyor musun? Hatta sen kendin anlattın. Gezide yüzünü hatırlamadığım birkaç kişinin seni dikenli çalılara attığını. Yanımıza döndüğünde her yerin çizik haldeydi ve... Boyutları o kadar büyüktü Kü biri kolunu bir yere kadar delmişti. Muhtemelen zehirli oldukları için bir yan etkisini yaşıyorsun.

Yanımda oturan kız daha doğrusu Marionette yatağın kenarındaki şifoniyerdeki sürahiden bir bardak su attıktan sonra bardağa bir süre dokundu ve elinden yayılan beyaz bir ışık ile sürahideki su normalde saydam olmasına rağmen Marionette okunduktan sonra kristal gibi bir renk almıştı.

Marionette : İyi gelir, biraz su iç.

Amaris : Az önce ne yaptın buna?

Marionette : Anlaşılan zehir senin hafızana yan etki oluşturmuş. Sen sadece bana güven ve iç. Ben şimdilik gidiyorum. Öğlen yemeğinde aşağıya gel olur mu?

Amaris : Peki.

Marionette odadan ayrıldıktan sonra sadece büyük bir sessizlik ve kafamın içindeki sesler ile baş başa kalmıştık. Bir tarafım bunu bir rüya olduğunu düşünürken diğer tarafım bunun gerçek olduğunu söylüyordu. Kafam allak bullak haldeydi. Yavaşça ayağa kalktım ve kenarda duran sürahiden bir bardak su daha alıp hızlıca içtim. Ve odada hızlıca göz gezdirdim. Çok da abartılı gözükmüyordu. Oda yatak tarafından ikiye bölünüyordu bir tarafta kıyafetlerin olduğunu düşündüğüm bir dolap, yanında az önce sürahinin durduğu sehpa boydan boya büyük bir cam vardı. Bu sayede içeriye bolca güneş ışığı giriyordu. Diğer tarafta ise çok büyük bir kitaplık vardı, o kadar doluydu ki bazı kitaplar yerde durmak zorunda Kalmıştı. Ben de kitapları severim, ama Amaris cidden bir kitap kurduymuş. Arasında kahverengi deri ciltli diğer kitaplara benzemeyen bir kitap fark ettim. Yaprakları hafif kopmuş gibi kitabın dışına doğru sarkıyordu. Eğilip almak için kolumu uzattığımda kolumda yeniden bir acı yayıldı. Ups, yanlış kol. Diğeriyle uzanıp içini açtım. Bu sanırım Amaris'in günlüğü.

Kapının hiç alınmadan ani şekilde açılmasıyla günlüğü sıkıca kaptım ve kapıda olan kişiye bakışlarımı çevirdim.

Hizmetçi : Sizi aşağıya bekliyorlar Leydim.

Ve bunu demesinin ardından direkt hiç bir şey demeden çıktı.
Normalde kapıyı tıklatması gerekmez mi? Neyse şimdilik bunu görmezden geleceğim.

Günlüğü tekrar olduğu yere bıraktıktan sonra üstümdeki kıyafetleri değiştirmek için dolabın olduğu yere doğru yürümeye başladım. Dolap birbirine o kadar zıt bir şekildeydi ki, bir taraf balolar ya da özel günler için ayrılmış şatafatlı kıyafetler ve bir sürü mücevher ile dolu iken diğer taraf aşırı sade Victoria dönemini andıran kıyafetler ile doluydu.

Aslı sıkıntı, nasıl giyinmem gerek? Şimdi bir düşünecek olursak, Marionette gibi giyinirsem uyumlu olur mu acaba? Boğazlı, kolları uzun beyaz bir elbise dikkatimi çekti. Uzanıp askıdan çıkarıp incelemeye başladım. Kollarının uçlarına doğru kol çapı artıyordu ve kırmızı kurdaleler ile süslenmişti. Fazla vaktim olmadığı için üstüme bir çırpıda geçirdim. Nasıl durduğuna bakmak için aynaya döndüğümde şu ana kadar Amaris'in görünüşüne o kadar da dikkat etmediğimi fark ettim. Gözleri bir kedinin gözlerini anımsatıyordu ve mor gözleri bir mücevher anımsatıyordu. Saçları ise gümüşten yapılmış gibiydi.

Bana göre fazla güzel diye düşünmeden edemedim.

Ardından acele ile herkes garip karşılaşsa da sorarak yemek salonunu bulabilmiştim. Kapıyı çalmadan önce ne ile karşılaşma olasılığım geldi aklıma, diğer iki kardeşin özellikle Connor' ın Amaris'den pek hoşlanmadığı I hatırladım . Derin bir nefes alıp kapıyı araladım.

İyi Karakteri(?) Hayatta Tutma RehberiWhere stories live. Discover now