Olivia,"anladım,"dedi kafasını sallayarak. "Birbirlerine karşı duydukları sevgi ve saygı sonsuz. O kadar kibar ve nazikler ki,"

**

"Seni gebertirim he!"diye bağırdı Bilge sinirle.

Andrew kaşlarını çattı,"Sus kız!"

Bilge arabada uyumuş uyanmış Atilla arka arabaya gitmişti. "Yemin ederim kafa atarım sana."

Andrew dalga geçer gibi arkasına yaslanarak ellerini başının arkasına koydu. "Bak, şişko velet yok, ciyak ciyak ağlama yok, sadece dinle bak," gözlerini yumdu. "Sadece huzurlu bir sessizlik var."

Bilge öfkeyle yanından aldığı yastığı Andrew 'in yüzüne attı. Yüzüne gelen yastığı gözleri kapalı olduğundan göremeyen Andrew, sinirle açarak,"Bilge yemin ederim ki bende seni döverim."dedi. Doğruldu. Eliyle ceketini düzeltti ve kaşlarını çattı.

Bilge,"Hamileyim ben vicdansız."dedi direkt.

Andrew kaşlarını kaldırarak,"Hamilelik hormonları seni deli ediyor."dedi.

Bilge güldü,"Biraz evet."

Andrew keyiflendi. Aniden sırtına giren kaşıntı ile ofladı ve "Sen sevişirken ne yaptığının farkında mısın?"

Bilge anlamadı,"Ne yapıyorum?"

"Anamı sikiyorsun,"dedi birden istemsiz. Sonra gözlerini utançla yumup kafasını iki yana salladı. Bilge duyduğu küfürle,"Bu ne şimdi ya!"diye çıkıştı.

Andrew,"Sırtım yara bere içinde, kollarım, karnım, tırnakların kedi gibi."dedi. "Hayır sorun yok ama kaşınıyorlar."

Bilge,"Ay, özür dilerim."dedi utanarak.
"Farkında değildim gerçekten."

Andrew güldü,"Utanma duygusu varmış kız sende. Kızardın."

Bilge tekrar kaşlarını çattı ve,"Seni yemin ederim ki döverim."dedi.

Andrew,"Eskidendi o güzelim, şimdi değil dövmek elini kaldıramazsın."diyerek güldü.

Bilge ayağa kalktı ve ,"Andrew,"dedi.
Andrew kafasını kaldırıp kıza baktı,"Bilge?"

Tam o an çukurlu yola giren at arabası ayaktaki kızın dengesini bozmuş, Bilge adama doğru devrilmişti.

Andrew kızı son anda yakalayarak kucağına aldı. "Bak bu bizim sevişmemiz için bir işaret."
Bilge gülerek adamın burnuna bir öpücük kondurmasına izin verdi.

Sonrasında ise elini boynuna sarıp dudaklarına yapıştı.

Andrew kızı öperken çapkınca sırıtıyordu.

Bilge onun kokusuna hasta olduğunu düşündü.

Genç adam kızın önündeki ipleri yavaşça açmaya başlayınca Bilge,"Arabadayız,"diye mırıldandı dudakları dudaklarındayken.

Andrew,"Tam olarak," yutkundu ve uzun bir öpücük daha verip geri çekildi,"Sevişmeyeceğiz. Biraz seveceğim sadece seni."

Bilge kafasını salladı, ona izin vermişti.

**

Sonunda ayrılan genç çift kıyafetlerini giyinmişti ki araba birden durdu.

Andrew kafasını salladı,kokudan bile topraklarını tanıyordu,"Geldik leydim,"
Bilge kıkırdadı. Andrew arabacı kapıyı açtığı gibi indi ve bekleyerek Bilge'nin inmesi için yardım etti.

Genç kız diğer arabadan inen uyumuş Atilla'yı görünce rahatladı.

Andrew de kafasını çevirip oraya bakınca,"Jey, onu odasına götür."dedi.
Jey kafasını sallayarak malikaneye ilerledi.

Taş yürekWhere stories live. Discover now