Twenty-four

111 3 12
                                        

"Her şeyi anlamak bir hastalıktır. Gerçek,tam manasıyla bir hastalıktır..."

Iyi okumalar.🤍🌼

Min Yoongi'nin ağzından:

Konuşmamızdan sonra ağlamamak için kendimi çok tutmuştum,bir kaç damla düşmüştü sadece gözlerimden.Jimin yanımda kalmak istemişti,bende gitsin istememiştim.Biraz sonra beni almaya geleceklerdi ve Jimin kollarımda uyuyordu.Gözlerim tekrardan doldu,boğazımda bir sızı hissettim.Sanki bir daha hiç göremeyecekmişim gibi izledim o güzel yüzünü,ipek gibi olan saçlarından öptüm,kokusunu içime çektim.O sırada odaya Sooyung geldi,onunda yüzü asıktı.Ne kadar beni tanımasa da gideceğim için üzülüyordu,çünkü ben gittiğimde Jimin üzülecekti.

"Jiminle konuştunuz mu?"

Kafa sallamakla yetindim,cevap veremeyecek kadar acizdim şu an.Boğazımda ki acı konuşmama engel oluyordu, acısını geçirmek için bir kaç kez yutkundum.

"Birazdan seni almaya gelecekler,merak etme bende Jimin'i götüreceğim.Iyi olması için elimden geleni yapacağım."

"Sağ ol Sooyung,ona dikkat et."

Kafa salladı ve sonrasında doktorlar odaya geldi,Jimin'e döndüm.Gözlerim dudaklarına kaydı,o an her şey gözlerimin önünden tekrar geçti.Her bir ihtimali en ince ayrıntısına kadar düşündüm,bana orada bir şey olma ihtimali de vardı.Onu öpmeden öylece bırakmak istemiyordum,belki görmeyecekti onu öptüğümü ama hissedecekti.O an hiç düşünmeden dudaklarına minik bir buse kondurdum ve yavaşça yanından kalktım.Doktorların ikisi kollarıma girdi ve beni odadan çıkardılar,son kez dönüp Jimin'e baktım.Sonrasında gözlerim Sooyung ile birleşti,bana kafasını güven verecek şekilde salladığında içimde az da olsa bir rahatlama oldu.

Ayrılmıştık.Sonsuza kadar olmayacaktı bu ayrılık,bizim kaderlerimiz birdi.Hayat bizi ne olursa olsun yine yan yana getirecekti,emindim.

-1 ay sonra-

Park Jimin'in ağzından:

Yoongisiz bir ay olmuştu,koskoca bir ay.Az bir zaman gözükse de benim için yıllar gibi gelen bir ay.Sooyung bir kere bile beni yanlız bırakmamıştı,onun evinde kalıyordum.Yoongi olmadan hayat diye bir şey yoktu benim için,bunu normalde de sürekli söylüyordum ama gerçekten yaşamak çok farklıydı.Nefes almak bile çok gereksiz geliyordu,onu etrafımda göremiyordum.Beni görmeyi unutma demişti ve bende unutmayacaktım.Bugün onu görmeme izin vardı,bu yüzden erkenden kalkmıştım.Aslında bütün gün hep uyurdum çünkü başka türlü asla günler geçmiyordu.Her şey bana işkence gibi geliyordu.Yemek yemek,banyo yapmak,dışarı çıkmak ve daha bir çok şey.

Bugün az da olsa hevesliydim çünkü Yoongi'yi görebilecektim.Karşısına mahvolmuş biri olarak çıkmak istemiyordum,üzülürdü.Bu yüzden hızlıca duş alıp çıktım.Üstüme beyaz bir tişört,altıma da mavi yırtık pantolonlarından birini giydim ve hemen aşağı indim.Sooyung uyanıktı ve mutfakta bir şeyler hazırlıyordu.

"Günaydın."

"Günaydın Jiminie."

Yanına doğru yaklaştım ve neler hazırladığına baktım,oda kafasını çevirip bana baktığında kasları çatıldı.Şaşırmış gibiydi.

"Bugün ayrı bir enerjik görünüyorsun,bir de aşağı inmişsin.Şaşırtıyorsun beni."

"Abartma hyung,bugün Yoongi'yi göreceğim.Heyecanlıyım."

Enemies / YoonminWhere stories live. Discover now