13- OYUN

4.5K 411 48
                                    

oy ve yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar <3

Gözleri elindeki kitabın heyecanlı sayfaları arasında gezinirken duyduğu kapı sesiyle kafasını kaldırdı, odaya giren eşi kendisine bile bakmadan direkt üzerindekileri çıkartmaya başladığında kaşları çatıldı. Çok sinirli gözüküyordu ve bu sinirinin iki haftadır şehirde olup canını sıkan babası yüzünden olduğunu tahmin edebiliyordu. 

Okuduğu kitabın arasına ayracını koyup ayağa kalktı, gömleğini yere atarak yatağa oturan bedenin yanına oturup kollarını çıplak sırtına sardı. Omzundaki silik çillere dudaklarını bastırdı. "Bu sefer ne yaptı?" diye sordu. Hala babasından neden bu kadar nefret duyduğunu anlatmamıştı ama eşi bu kadar sinirleniyorsa sebebini duymasına gerek yoktu. 

Efkan derin bir nefes aldı, önceden de Aren'in kokusu iyi hissettirirdi ama bağları güçlendikçe hem daha iyi hissediyor hem de sakinleşiyordu. Kafasını yana çevirdi, kendisine merakla bakan eşinin dudaklarını öptü. "Şehirdekilerin aklına girmeye çalışıyor, derdi diğer oğlunu kral yapmakta." dedi, öfkeyle. 

"Ne diyerek akıllarını girebilir ki?" dedi, çenesini eşinin omzuna koydu. Efkan gördüğü en nazik Kral olmasa da en iyi yöneticilerden biriydi. 

"Bir kurtla mühürlenmemden falan bahsediyor, sanki kendisi yıllardır seninle birlikte olmamı istemiyormuş gibi." Öfkeyle soluduğunda Aren'in kaşları çatıldı, kendini geri çekip eşinin yüzüne baktı. "Yıllardır? Neden benimle birlikte olmanı istiyordu?" diye sordu, ne Efkan ne de babası daha önce bu konu hakkında bir şey demişti. Efkan'ın yutkunuşunu ve boş bir şekilde yüzüne bakışını izlerken cevap vermesi için kafasını salladı. "Söylesene."

"İşte sen güçlüsün diye, babam güce tapan biri. Her zaman sizin sürünüzle birleşmeyi istiyordu ama diğerlerinin görüşlerinden korktuğu için yapamadı. Bana kimsenin baş kaldıramayacağını bildiği için benim yapmamı istiyordu." dedi, bir çırpıda. Yıllardır babasından bu konuda baskı görüyordu. 

"Ve sende nefret ettiğin babanın isteğini yaparak benimle evlendin, öyle mi? İnanayım mı buna?" dedi, Aren sert bir sesle. Aralarında bu kadar büyük bir anlaşmazlık varken Efkan'ın birden babasının isteğini yerine getirme hevesini anlamamıştı. 

"Evlenirken önümüze sunulan anlaşmalar vardı, sende benimle bana çok aşık olduğun için evlenmedin." Kırmızı gözlerini eşinin yüzünde gezdirdi. "Ayrıca bu kadar güzel olduğunu bilsem daha önceden evlenirdim." 

Aren histerik bi şekilde kahkaha attı, hiçbir zaman salak bir insan olmamıştı. "Öne sürülen anlaşmalarda babanın benden korkup sana karşı bir hamle yapmaması da vardı ama bak, iki haftadır yapmadığı şey kalmadı." dedi, Efkan'ın suçlu ifadesine bakıp gözlerini devirdi. "Yarın anlaşmayı yerine getirmek için harekete geçeyim o zaman."

Yatakta geriye doğru gidip sırtını başlığa dayadı, kollarını birbirine bağladı. Anında yanına gelen eşi kollarını açmaya çalıştığında elini ittirdi. "Bırak." dedi, sesi bir tık yüksek çıktığı için Efkan anlık bir duraksama yaşasa da iki bacağının arasına girip baldırlarını tuttu, aşağıya doğru çektiği beden saten kumaşın üzerinde kayarken bir kolunu başının yanına yaslayıp üzerinde yükseldi. "İyi ki hayatıma girdin, ne şekilde olursa olsun." Eğilip sıkıca boynunu öptü, en son dudaklarını yanağına bastırıp çekildi. 

"Benimle ilgili bir şey varsa bana direkt söyleyeceksin. Yalan söylemek, bir şeyleri saklamak, bunlar benim kırmızı çizgilerim." 

Kafasını salladı, "Tamam sevgilim." dedi. Bedenini eşinin üzerine bıraktı, sağ elini açık kalan beline koydu. "Sevgilin değilim, eşinim." diyen huysuz kurdun büzülmüş dudaklarını öptü. "Ve hep öyle kalacaksın." 

Çenesini öptü, tişörtünün izin verdiği kadar göğsünü kızartmaya başlarken elini şişkin kasıklarına atıp eşofmanı üzerinden okşamaya başladı. Saçlarının arasına giren parmaklar kendisini göğsüne daha çok bastırırken eşi bir kaç gündür olan hassaslığı ile yüksek sesli bir şekilde inledi. "Kızgınlığın için bir yer ayarladım, iki gün sonra oraya gideceğiz." dedi, Aren'in gözlerini kapalı bir şekilde kafasını sallamasıyla tişörtünün eteklerinden tutup çıkarttı. 

Vücuduna bıraktığı kırmızılıkları ve morlukları görmek bile sertleşmesine sebep oluyordu. Bacaklarının arasında dururken aşağı kayıp eğildi, sertliğini eşofmanı üzerinden dişlerinin arasına alıp dilini bastırdı. "Efkan.... Bir dur." diye sızlanan eşiyle kafasını kaldırdı. Tekrardan üzerinde yükselip göz kırptı. "Ne oldu?" 

"İstemiyorum." derken elini üzerindeki bedenin kaslarına koydu, ıslanmış mavi gözlerini kırmızılarıyla buluşturdu. "Kurdum gıcık oldu sana." Eşinin kaşları havalandığında dudağının içini ısırdı. Ne kadar sıcaklığına muhtaç olsa da kandırılma hissinin verdiği öfke daha ağır basıyordu. 

"Kurdun bana gıcık oldu." Dudaklarını büküp kafasını salladı. "Eşini sevmeyen bir kurdun Alfa olmaya layık olduğunu düşünmüyorum, Beta falan olabilir misin sen?" dedi, eşinin anında kırmızıya dönüşmüş gözlerini görmesiyle dudağının kenarı kıvrıldı. Alfalığına asla laf ettirmiyordu, kurdu çok sinirliydi. 

Sırıtarak gözlerinin güzelliğini izlerken saliseler içinde sırtı yatağa yaslandı, üzerine çıkan beden elini boğazına sardığında kafasını biraz daha geriye attı. "Boğazıma sarılman beni daha çok azdırmaktan başka bir şey yapmaz, hatırlarsan nefes almıyorum." dedi, elini kasıklarında oturan bedenin beline koydu. 

"Lafını geri al." derken Efkan'ın kasıklarını kalça arasına doğru bastırmasıyla boğazındaki elini sıktı. "Almazsam?" diyerek kendisine diklenen eşi ile gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. Kucağında oturduğu bedeni yüz üstü bir şekilde çevirip bacakları arasına girdi, sert kasıklarını kalçasına bastırdı. "Almazsan kızgınlığımda üstte olmak isterim, senin için iyi olmaz." 

"Aren, bırak." diyerek altından kalkmak için hamle yaptı, daha önce hiç altta olmamıştı ama Aren onun için çok farklıydı. "Şşş." Elleri yatağa bastırılırken boynuna ulaşan dudaklarla gözleri kapandı. Alfası içine girer gibi kendini uzunca bastırıp geri çekildi, bir kaç tekrarından sonra dudaklarının arasından kaçan kısık sesli inlemeyle sıkıca tutulan elleri serbest bırakıldı. 

Baksırından içeri giren parmaklar deliğine baskı uyguladığında yutkundu, heyecandan karnının kasıldığını inkar edemezdi ama şu an buna hazır olduğunu pek düşünmüyordu. Hızlıca yüz üstü döndüğünde üzerindeki nefes nefes kalmış bedeni itti. Tekrardan bacakları arasına girdi. "Bu kadar oyun yeter." dedi, elini yanağına koyup okşarken eğilip öptü. "Seni kızdırmak için dediğimi biliyorsun." Burnunu boynuna bastırıp derin bir nefes çekti. "Dünyanın en iyi Alfasısın." Yarası geçmemiş mühür bölgesini öpüp dilini bastırdı. "Benim Alfamsın." Eşinin saçlarını öpmesiyle gülümsedi, yakınlaşıp dudağını öptüğünde çenesinin öpülmesiyle kendi aralarında bir öpücük savaşına girdiler.

---

01.04.2023

ya ben koskoca delta hazretlerini seke yaptım bu vampiri mi yapamıcam, zaten efkan sikilmeyi hak ediyo neyse

bunlar çıplak elle dövüşse aren alır gibi bilemedim

akşamüstü rüyası | boyxboyWhere stories live. Discover now